Tataristan'da hac kuruluşu başkanı gözaltında

Rus soruşturma heyeti, Tataristan Müftüsü'nün yaralanması ve eski müftü yardımcısının ölümüyle sonuçlanan saldırının arkasında iç çekişmenin olduğuna işaret etti.

Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan'da, hac organizasyonu yapan resmi İdil-Hac kuruluşunun başkanının da aralarında bulunduğu dört kişi, iki mütfüye yönelik saldırıyla bağlantılı oldukları şüphesiyle tutuklandı.

Kazan kentindeki saldırıların birinde Tataristan Müftüsü İldus Fayzov'un bindiği otomobil infilak etmiş; mütfü yaralanmıştı.

Aynı dakikalarda eski müftü yardımcısı Valiulla Yakupov da evinin yakınlarında vurularak öldürülmüştü. Yakubov, Bölge Müslümanları Dini Yönetimi Eğitim Dairesi Başkanlığını yürütüyordu.

Saldırıların arkasında olduğu şüphesiyle tutuklanan İdil Hac'ın başkanı Rüstem Gataullin 57 yaşında.

Diğer şüpheliler de, bir vakfın başkanlığını yürürüten Murat Galeyev, Ayrat Şakirov ve Azat Gaynutdinov olarak açıklandı.

'Müftü ile gerginlik yaşanıyordu'

Soruşturma hakkında bilgi veren Vladimir Markin, müftünün radikal İslama karşı olduğu için böyle bir saldırıya uğradığından şüphe ettiklerini söyledi.

Markin, Müftü Fayzof'un İdil-Hac kuruluşunun mali kaynaklarının bir kısımına el koyduğunun belirlendiğini söyledi.

Markin, Rusya 24 televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Bu nedenle mütfü ile hac kuruluşu arasında gerginlik yaşandı; kuruluş Aayzov'a yönelik tehditler dile getirdi" dedi.

Dünkü saldırıda ölen Yakubov'un Rusya'nın ilk İslam yayınevini kuran ve kökten dinciliğe karşı sert eleştiriler getiren bir isim olarak biliniyor.

Müftü Fayzov'un da, kökten dinci Müslüman grupları eleştirmesiyle tanındığı belirtiliyor.

Bölgede daha önce de müftüler çeşitli ölümcül saldırılara hedef olmuştu.

Rusya Federasyonu'nda bölgelerinde hilafet yönetimi kurmak isteyenler arasında, Moskova'ya karşı silahlı mücadele yürütenler de bulunuyor. Ancak saldırılar Çeçenistan, Dağıstan ve İnguş Cumhuriyeti'nde yoğunlaşıyor.

Tataristan'da durum, bugüne kadar göreceli olarak daha sakindi ve Rusya'da dini hoşgörünün simgesi olarak gösteriliyordu.