BIST 10.221
DOLAR 32,32
EURO 34,81
ALTIN 2.406,17
HABER /  GÜNCEL

Tarikat gibi gizli örgüt

Ergenekon ismini 600 yıllık bir tarikattan alıyor. Tarikat benzeri de bir yapılanma var. İşte şok eden ayrıntılar...

Abone ol Ergenekon Soruşturması'nda dün açıklanan iddianamenin önemli bölümü medyaya sızdı. Gizlilik ihlali gerekçeziyle açıklanmayan ancak akşam saatlerine doğru bir bölümü medyaya sızan iddianamede önemil ayrıntılar var. İşte iddianameden bazı bölümler;

Mahkemeye teslim edilen Ergenekon iddianamesinde ilginç bağlantılar, detaylar olduğu öne sürüldü. ‘Ergenekon’un hücre yapılanması şeklinde örgütlendiği, örgütün medya, mafya, istihbarat gibi yaklaşık 20 departmandan oluştuğu, her departmanın başında bir başkan ve bir yardımcının bulunduğu ileri sürüldü.

 
Örgütün İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek
ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük dışında
başka yöneticileri de var.

GİZLİ TANIKLAR
- Çok sayıda gizli tanık dinlendi. Bunlardan bazılarına kod adı olarak numaralar, bazılarına ise isim verildi. “Tanık İsmet” ve “Tanık Dilovası” kod adlı gizli tanıkların verdiği ifadeler, Türkiye’yi sarsacak nitelikte. Tanığa “Dilovası” kodunun, Gebze’deki olaylarla ilgili bilgiler aktarması nedeniyle verildi.
Tanık Dilovası, tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün bir dönem çalıştığı Kocaeli bölgesindeki faaliyetleriyle ilgili bilgiler verdi.

20 DEPARTMAN VAR
- İddianamede örgüt şeması, telefon irtibat şeması ve bir krokiye yer verildiği ifade edildi. Örgütlenme hücre yapılanması şeklinde. Örgüt medya, mafya, istihbarat gibi yaklaşık 20 departmandan oluşuyor. Her departmanın başında bir başkan ve bir yardımcısı bulunuyor.
- Elde edilen bazı belgelerde, örgütün tarikatvari bir yapılanmada olduğu ve 600 yıllık geçmişe dayanan Agarta efsanesinden esinlendiği ifade ediliyor.
- Yapılan tespitlere göre örgütün eylemleri, Gazi olaylarına kadar uzanıyor.
- Örgütün finansörlerinin bir kısmı hala yakalanamadı. Bazı şüphelilerin bilgisayarlarında çıkan belgeler “Darbe Günlüğü” ile aynı, bazı yerlerinde farklı bilgiler var. 
                                                            
GÜNEY’İN İFADELERİ 
- Soruşturmasının temeli olduğu ileri sürülen eski gazeteci Tuncay Güney’in ifadeleri ile ele geçirilen belgeler ve ifadeler birebir örtüşüyor. Güney hakkında, sığınma talebinde bulunmaması için yakalama kararı çıkartıldı. Türkiye’de dolandırıcılık suçundan aranan Güney, siyasi suçlu olduğunu belirterek Kanada’ya yerleşti. Güney, Kanada’dan dönmek için savcılardan tutuklanmaması için ‘garanti’ istedi, ancak, savcılar bu isteğe sıcak bakmadı.

- Dolandırıcılıktan 2001 yılında gözaltına alınan Güney’in evinde yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde yer alan “Ergenekon” yapılanmasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin araştırılması yönünde talimat verdi, ancak, dönemin Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan konuya ilişkin inceleme yapmadı.
Saçan, 1 yıl sonra da bilgi ve delil olmadığı gerekçesiyle konuyu kapattı.

SAÇAN’A RÜŞVETLER
- Veli Küçük’ün evinde ele geçirilen iki belgede Saçan’ın aldığı rüşvetler yazılıydı. Saçan’ın, Aykut Cengiz Engin’e gönderdiği “çok gizli” ibareleri belgeler, soruşturma kapsamında tutuklanan Behiç Gürcihan’ın evinde bulundu.

 
İddianamede, organize suç örgütü lideri
Sedat Peker de sanık.
- Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Peker’den avukat giderleri için bir ‘havuz’ oluşturmasını talep etti.
Küçük, yattığı cezaevinin bulunduğu Kandıra’nın bağlı bulunduğu Kocaeli bölgesinde 100-150 kişiye iş buldu.
- Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlük, gazeteci Alper Görmüş’ten yeni alındı ve savcılık tarafından incelemeye alındı. (Başsavcı Engin, yaptığı açıklamada günlüklerin inceleme kapsamında olmadığını söyledi.)
- Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, operasyonun yapıldığı 1 Temmuz’da Türkiye’den kaçtı. Eski AKP Milletvekili Turan Çömez ise 20 gün önce yurtdışına çıktı.

HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ
- İddinamade, Türk İntikam Tugayı anlatıldı, İBDA-C ve Hizbullah’ın eylemlerine yer verildi.
- İddianamede Necip Hablemitoğlu cinayetine de değinildi. Çete lideri olmak suçundan tutuklu olan Alaattin Çakıcı da tanık olarak iddianamede yer aldı. Çakıcı, Ergenekon örgütü tarafından kullanıldı.
- Örgüt, Kemalist ve Atatürkçü ideolojinin arkasına saklanarak, bu ideolojilerden farklı hareketler yapıyor.
- Veli Küçük’ün ‘ölüm oruçları’yla da ilgisi vardı. Ölüm orucuna başlayan avukat Behiç Aşçı’yı eyleminden, Veli Küçük’ün vazgeçirdi.

SAVCI TEHDİT ALMIŞ
Öte yandan, soruşturma savcısı Zekeriya Öz’ün bir hafta önce tehdit aldığı ortaya çıktı. Bir hafta önce emekli bir cezaevi müdürünün, Veli Küçük’ün arkadaşı olduğunu belirterek Öz’e tehdit mektubu gönderdiği, ardından aynı içerikli telgraflar çektiği ortaya çıktı.
Bu kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Her sanığın emniyet veya cezaevinde çekilmiş son halini yansıtan fotoğraflarının kendilerine ait dosyaların üzerine konulduğu ifade edildi.

Agarta nedir?
     
Agarta ile ilgili olarak internet
ansiklopedisi ‘vikipedi’de
şu ifadeler yer alıyor: “Agarta,
Tibet ve Orta-Asya geleneklerinde
sözü edilen, Asya’daki sıradağların
içinde bulunduğu ileri sürülen
efsanevi bir yeraltı organizasyonuna
verilen addır.
Agarta konusunu kitaplarında en ayrıntılı işleyen üç yazar Saint-Yves d’Alveydre (1842 -1909), Ferdinand Ossendowsky ve RenÈ GuÈnon’dur. Agarta, teozoflara göre Mu ve Atlantis’ten göç eden bilim rahiplerince ya da inisiyelerce kurulmuş, sonradan gizlenme gereği görüp, dağ ve mağara içlerine çekilmiştir. Agartha, Agharta ve Agarthi olarak da yazılır.”

Aşçı’dan tepki
Avukat Behiç Aşçı, kendisini ölüm orucundan Veli Küçük’ün vazgeçirdiği iddiasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
“Böyle bir şey mümkün mü? Veli Küçük benim gibi insanları, sokakta görse belki de ilk yapacakları iş çekip vurmak olabilir. Bizim idelojimiz belli. Bizi yok etmeye çalışan insanların, beni açlık grevinden nasıl vazgeçirmiş olduklarını anlayamadım. Adalet Bakanlığı taleplerimize olumlu yanıt verince ben bu eylemden vazgeçtim. Doğrusu budur.”