BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Siyasi çalkantılar içinde Moldova

Avrupa’da siyasi çalkantıların en yoğun olduğu ülkelerden biri, Moldova. Ülke, birbuçuk yıldır, yeni devlet başkanını seçemiyor.

Abone ol

Moldova'da aşırı sağcıların yürüyüşü

Avrupa’da siyasi çalkantıların en yoğun olduğu ülkelerden biri, Moldova.

Ülke, birbuçuk yıldır, yeni devlet başkanını seçemiyor.

Son iki yılda, üç kez parlamento seçimleri düzenlendi. Geçtiğimiz ay sonunda yapılan parlamento seçimlerinde de, hiçbir parti, hükümeti tek başına kurmaya yetecek oyu alamadı.

Moldova basınında çıkan haberler ve değerlendirmelerde, Avrupa Birliği’nden ve Rusya’dan yetkililerin, kendi istedikleri türde bir koalisyon hükümetinin oluşumu için çaba gösterdikleri ifade ediliyor.

Moldova’da devlet başkanı, parlamento tarafından seçiliyor.

Fakat, son birbuçuk yıldır, ülkede hiçbir kesim, parlamentoda kendi desteklediği adayı seçtirecek çoğunluğu elde edemediği için, yeni devlet başkanı, seçilemiyor.

Geçen yılki iki parlamento seçiminden sonuncusunu, liberal eğilimli partilerin oluşturduğu ittifak kazanmış, böylelikle, komünistlerin sekiz yıllık iktidarı, son bulmuştu

Moldovalılar, Rumenlerle aynı etnik kökenden geliyor.

Moldova da, tarihte bazı dönemlerde Romanya’nın yönetimine girmiş. Gerek Moldova’da, gerekse Romanya’da bazı kesimler, iki ülkenin birleşmesini savunuyor.

Son olarak, Romanya Cumhurbaşkanı Trayan Başesku, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir konuşmada, Moldova’nın 25 yıl içinde Romanya ile birleşeceğine inandığını söyledi.

Diğer taraftan, Moldova’da Slav nüfusun yoğun olarak yaşadığı ve Dinyester Nehri’nin doğu yakasında kalan Transdinyester bölgesi, Moldova’dan ayrılmak isteyen fakat uluslararası alanda tanınmamış olan bir yönetimin denetiminde.

Moldova'da Devlet Başkanlığına Mihai Ghimpu vekalet ediyor

Bu nedenle, ülkedeki kriz, devletin varlığı ve bütünlüğü sorunlarıyla da yakından bağlantılı.

Moldova’daki siyasi sürecin çeşitli boyutlarını, Moldova Başbakanlık Sözcüsü İgor Volnitchi, Moldova Toplumsal Politikalar Enstitüsü Başkanı Oazu Nantoi ve Ukrayna’nın önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanlarından Yevgeni Şarov ile görüştük.

Moldova Başbakanlık Sözcüsü İgor Volnitchi’ye göre, Moldova’daki sorunlar, anayasadan kaynaklanıyor. 2000 yılına kadar Moldova’da devlet başkanının halk tarafından seçilmesine karşılık bu tarihte bu yetkinin parlamentoya devredilmesi, ayrıca parlamentonun iki girişimde devlet başkanını seçememesi halinde feshedilmesi hükmünün anayasaya eklenmesi, Volnitchi’ye göre, süregelen siyasi belirsizliğin temel nedeni.

Ukraynalı Siyaset Bilimci ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Yevgeniy Şarov’a göre ise, Moldova’daki siyasi istikrarsızlık, Romanya gibi bazı ülkeler tarafından özellikle kışkırtılıyor.

Şarov, Romanya’nın özellikle son iki-üç yıldır, “Büyük Romanya” idealini gerçekleştirmek için etkin çaba yürüttüğünü, bu çerçevede, sadece Moldova’yı değil, Kuzey Bukovina gibi, bugün Ukrayna’da bulunan bazı bölgeleri de kendi topraklarına katma yönünde çaba gösterdiğini, buralarda Rumen kökenli Ukrayna vatandaşlarına Rumen pasaportu dağıttığını söylüyor.

Romanya Cumhurbaşkanı Başesku’nun Moldova’yla ilgili sözleri konusunda, Moldova Başbakanlık Sözcüsü İgor Volnitchi, Başesku’nun bu sözleri, Moldova’nın AB üyeliği çerçevesinde söylediğine inandıklarını belirtti.

Hükümetlerinin Romanya ile yakın ilişkileri savunduğunu vurgulayan Volnitchi, buna karşılık, Moldova’nın bağımsız bir ülke olduğunu ve Moldova’nın Romanya’ya katılması konusunun, hükümetin gündeminde olmadığını kaydetti.

Siyaset Bilimci Oazu Nantoi ise, Romanya Cumhurbaşkanı’nın sözleri hakkında, “Başesku, saçmalamıştır. Moldova’nın Romanya’yla birleşmesi konusu, yirmi yıldır bazıları tarafından gündeme getiriliyor.

Oysa, Sovyet yönetiminin ‘Sovyet insanı’ yaratma politikalarının sonucu olarak bugün, Moldova’da nüfusun sadece küçük bir kısmı Romanya’yla birleşmeyi savunuyor. Düşünün ki, Moldova Komünist Partisi gibi, yıllardan beri, Romanya’nın yayılmacılığı konusunu işleyip durarak bu kadar yüksek oy alıyor.

Bu bile, Moldova halkının Romanya ile birleşmeye ne kadar mesafeli olduğunu göstermeye yeter”, diye konuştu.

Peki, ABD, AB ve Rusya, Moldova siyasetinde ne derecede etkili durumda? Oazu Nantoi’ye göre, Batı’da son zamanlarda Moldova konusunda ABD’den çok Avrupa Birliği etkin durumda. AB, Moldova’da geçen yıl başlayan ekonomik reformları sürdürecek bir hükümetle çalışmak istiyor.

Diğer taraftan, Nantoi’ye göre, Rusya’yı burada avantajlı kılan etkenler var. Bunlardan birincisi, Transdinyester sorununun varlığı. İkincisi ise, Moldova toplumunun genelinin Rusya’ya sempatiyle yaklaşması. Bu iki etken, Nantoi’ye göre, Rusya’nın elini epey güçlendiriyor.

Moldova’da ayrılıkçıların denetimi altında olan Transdinyester bölgesi, 1940 yılına kadar Sovyetler Birliği’ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bünyesinde bir özerk bölge iken, 1940 yılında, Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanmış.

Bu nedenle, zaman zaman, çeşitli yayın organlarında, Moldova’nın büyük bölümünün (Dinyester Nehri’nin batı yakasının) Romanya ile birleşmesine karşılık Transdinyester’in Ukrayna ile yeniden birleşmesi senaryosu gündeme getiriliyor. Peki, Ukrayna, Moldova’nın taksimi gibi bir senaryoya nasıl yaklaşıyor?

Ukraynalı uzman Yevgeni Şarov, bu soruya, şu yanıtı verdi: “Ukrayna’nın dış politikası, sınırların değişmezliği ve toprak bütünlüğü prensiplerine dayanıyor. Zira, şayet Avrupa devletleri Moldova’nın tasfiyesinin gerekli olduğuna karar verirlerse, bu durumda, Ukrayna’nın da tasfiyesi gündeme gelebilir.

Bizde de, aynı dönemde ya da daha sonra Ukrayna’ya katılan Batı Ukrayna ve Kırım gibi bölgeler var. Öyle bir durumda, bu bölge, Balkanlar’ın kaderini yaşar”.