Sınırsız özgürlük olamaz

Erdoğan, dün Strasbourg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu'na katıldı.

"Medeniyetler İttifakı" projesinin eşbaşkanı sıfatıyla Avrupalı vekillere seslenen Erdoğan, son yıllarda uluslararası alanda tehlikeli bir kutuplaşmaya doğru gidildiğine dikkat çekti. "İfade Özgürlüğü ve Dinî İnançlara Saygı" başlığını taşıyan konuşmasında Avrupa ülkelerini İslam karşıtlığıyla mücadeleye çağıran Başbakan, "İfade özgürlüğü, hakaret özgürlüğü anlamına gelmez." dedi.

İslam karşıtlığının da antisemitizm gibi insanlık suçu olarak değerlendirilmesini isteyen Başbakan, Batı ile İslam dünyası arasında tehlikeli bir kutuplaşmaya doğru gidildiğini ifade ederken şunları kaydetti: “Karikatür krizi, İslam dünyası ve Batı arasında bir fay hattı oluştuğunu, karşı taraflardaki bazı zihniyetlerin bu durumu suiistimal ettiğini ortaya koymuştur. Antisemitizm ve İslam karşıtlığını başkalarının özgürlüğü olarak görürsek, nasıl bir arada yaşayabiliriz?”

Karikatür krizinde Avrupa ülkelerinden gelen eleştirileri değerlendiren Erdoğan, “Bazı toplumların tarihinde demokrasi tecrübesi, bireyin dinlerden özgürleşmesi şeklinde gerçekleşmiş olabilir. Ancak, başka kültürlerin demokrasi tecrübesi aynı tarihsel süreci izlememiştir. Türk tecrübesi, Doğu tecrübesi farklıdır. Bu nedenle, hiçbir kültür kendi üstünlüğünü dayatma durumunda değildir.” diye konuştu. Erdoğan, Medeniyetler İttifakı projesinin hiçbir uygarlık arasında bir hiyerarşi öngörmediğini hatırlattı. İfade özgürlüğünün hakaret özgürlüğü olarak kullanılmaması konusunda uyarılar gönderen Başbakan, “hakaret ve eleştiri birbirine karıştırılmamalı” mesajı verdi. “Farklılıkları bir düşmanlık sebebi olarak gören zihniyetin” yenilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, çözümün merkeze yakın durmak ve aşırılıklardan uzak durarak orta yolu takip etmekle mümkün olduğunu kaydetti. Başbakan, ifade özgürlüğünün sınırsız hak olmadığını da hatırlattı.

Erdoğan, bir milletvekilinin “Eğer tanrı soykırıma izin verdiyse, o kötü bir tanrıdır.” şeklindeki ifadelerine tepki göstererek, “Dinimizde soykırım yoktur. Biz yaratılanı Yaratan"dan dolayı severiz. Tüm yaratılanlara yeryüzünde Allah"ın eseridir deriz; o nedenle tüm yaratılanları severiz.” karşılığını verdi.

AB ve Rumlara Kıbrıs uyarısı

Strasbourg"da üst düzey temaslarda bulunan Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Louis Wildhaber ile de bir araya geldi. Görüşmede, geçen hafta Rumlara tazminat ödemeye başlayan KKTC tazmin komisyonunun gündeme geldiği öğrenildi. AİHM"nin KKTC tazmin komisyonlarının akıbetiyle ilgili son kararı 4 ile 6 ay arasında vermesi bekleniyor.

Erdoğan dünkü basın toplantısında ise AB"ye “KKTC"ye izolasyonlar konusunda adım atılmadıkça biz de limanları Rumlara açma konusunda adım atmayız.” mesajı verdi. AB"nin çözüme "evet" diyen tarafı cezalandırdığını anlatan Başbakan, Türk tarafının attığı onca adıma rağmen Rumların çözümsüzlük yanlısı duruşunun mükâfatlandırdığını dile getirdi. Bu duruma daha fazla tahammül edemeyeceklerini dile getiren Erdoğan, AB"nin hâlâ Türkiye"den adım beklemesini eleştirerek, “Öncelikle adım atması gerekenler adım atacak, sonra biz atacağız. Adım atılmadıkça adım atacak değiliz.” dedi. Reform süreciyle ilgili eleştirileri de cevaplayan Başbakan, bu sürecin hız kesmeden devam ettiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, Danimarkalı milletvekili Rene Lund"un sözde Ermeni soykırımıyla ilgili ifadelerine tepki gösterdi. Sol Birleşik Grubu üyesi Lund, “Ben burada Türklerin 1915"te Ermeni soykırımı gerçekleştirdiğini, Kıbrıs"ı işgal ettiğini ve çok sayıda Kürt öldürdüğünü söyleme özgürlüğüne sahibim.” ifadelerini kullandı. Erdoğan ise vekile cevabında, “Lund, Ermeni soykırımı iddiasını bilimsel ispatlara dayandırarak dile getiriyorsa buna saygı duyarız. Ancak, bu iddia bilimsel bir tespite dayanmıyorsa bu, o kişinin acziyetini ortaya koyar.” dedi. Erdoğan, Türkiye"nin konunun aydınlığa kavuşması için tarihçilerden oluşan bir komisyon kurma teklifinin Ermenistan tarafından reddedildiğini hatırlattı. Lund, karikatür krizinde Danimarka hükümetinin de yanlış bir tutum sergilediğini ifade etti.

Başbakan, AKPM Başkanı Rene Van der Linden"le birlikte Osmanlı döneminde yaşayan Musevilerin hayatını anlatan bir fotoğraf sergisinin de açılışını yaptı. Sergiyi gezerken, 1942 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri"nde (TSK) görev yapan Yahudi askerlerin fotoğrafı Van der Linden"i şaşırttı. Linden, Türkiye"nin Avrupa"da büyük sorunlar yaşadığı bir dönemde Yahudilere kucak açmasını takdir ettiğini söyledi. AKPM Başkanı, Türkiye"ye yaptığı ziyaretlerde Yahudi vatandaşların toplumsal hayattaki etkinliğinin kendisini şaşırttığını belirterek Yahudi asıllı işadamı İshak Alaton"u örnek gösterdi. Erdoğan ise “Tarih boyunca baskı ve zulümden kaçan Yahudiler, aradıkları huzuru Osmanlı"da buldular. Yahudi toplumu da, toplumsal hayatın her alanında büyük katkı sağladı.” diye konuştu.

Kaynak: Zaman