BIST 10.046
DOLAR 32,37
EURO 34,75
ALTIN 2.413,15
HABER /  GÜNCEL

Sapıklığın bu kadarına pes

Konya'da düşük yapma tehlikesi olan eşini hastaneye getiren çiftçi 25 yaşındaki C.E. hastane bahçesinde 11 yaşındaki kızı taciz etti

Abone ol

Konya'da düşük yapma tehlikesi olan eşini hastaneye getiren çiftçi 25 yaşındaki C.E., doğum yapan annesini görmek için hastaneye gelen 11 yaşındaki B.K.'ya cips ve kola verip, cep telefonuyla oynatma bahanesiyle hastane bahçesinin ıssız bölümüne götürdü. İddiaya göre, burada küçük kızı dudağından öpüp, elle tacizde bulunan C.E., çevredekilerin ihbarı üzerine polis tarafından yakalandı.

Olay, bugün saat 01.30 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi'ndeki Dr. Faruk Sükan Kadın ve Doğum Hastanesi'nde meydana geldi. Çiftçi C.E., düşük yapma tehlikesi bulunan eşini hastaneye getirdi. Eşi tedavi altına alınan C.E., hastane bahçesinde beklemeye başladı. Bu sırada doğum yapan annesi M.K.'yı görmeye gelen ilköğretim okulu 5'inci sınıf öğrencisi B.K. de hastaneye alınmadığı için, annesinin yanına giden yakınlarını bahçede beklemeye başladı. B.K., kantin önünde C.E. ile tanıştı. C.E., iddiaya göre, küçük kıza cips ve kola aldı. Ardından cep telefonuyla oyun oynatma bahanesiyle kızı bahçenin ıssız bir bölümüne götürdü. Burada küçük kızı dudağından öpüp, elle taciz eden C.E., çevreden geçen kadınların ihbarı üzerine polis tarafından gözaltına alındı.

Suçlamaları kabul etmeyen C.E., sorgulanmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

B.K. ise polise verdiği ifadede, 'Kantinin önünde beklerken, amca ile tanıştım. Bana cips, kola aldı. Cep telefonuyla oyun oynamaması istedi. Arka tarafa gittiğimizde beni dudağımdan öptü' dedi.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

AŞK CİNAYETİNDE KORKUNÇ AYRINTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Osmaniye'nin Kadirli İlçesi'nde karşılıksız aşık olduğu Kadirli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencisi 16 yaşlarındaki Fatmanur Gedik'in bulunduğu okul servisine dün pusu kurup pompalı tüfekle ateş açıp, Gedik ile birlikte aynı okulun öğrencisi Fatmagül Yalçın'ı öldüren, 1 öğrenciyi de yaralayan katil zanlısı 29 yaşındaki Sinan Dursun, sevdiği kızın eğitim gördüğü okulun bahçesinde bu sabaha karşı kalbine ateş ederek intihar etti.

Kadirli'de 2 liseli kızın ölümüyle sonuçlanan olaylar 2 yıl önce ilçe merkezindeki Kurtuluş Parkı'nda başladı. Öğrencilerin okul çıkışında uğrak yerine halindeki bu parka gelen 'Adam öldürmeye tam teşebbüs, uyuşturucu ve ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından sabıkalı Sinan Dursun, burada arkadaşlarıyla sohbet eden Fatmanur Gedik ile karşılaştı.

Kıza ilk görüşte aşık olan Sinan Dursun, Fatmanur'a arkadaşlık teklifinde bulundu. Genç kız ise, "Ben okuyacağım, önce eğitimim" diyerek teklifi kabul etmedi. Ancak, arkadaşları tarafından 'saplantılı kişiliğe sahip' olduğu ileri sürülen Dursun, ısrarla kızın peşinden koştu. Sürekli reddedilen Sinan Dursun, umudunu kaybedince 31 Aralık 2010'dan itibaren genç kızı hem taciz, hem tehdit etmeye başladı.

SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ

Fatmanur, tacizlerin artması üzerine durumu babası Ergün Gedik'e anlattı. Baba da, Sinan Dursun hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Dağlardan odun kesip satarak geçimini sağlayan ve çevresinde 'dengesiz' hareketleriyle bilinen Sinan Dursun, Cumhuriyet Savcısı'na verdiği ifadelerin ardından serbest bırakılınca tacizlerine devam etti.

Aile, tam 8 kez şikayet dilekçesi verdi. İlk davası tamamlanan Sinan Dursun, 17 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay'a gönderilen dosya geçtiğimiz günlerde onandı. Dursun'un taciz ve tehdit iddiasıyla açılmış 2 davasının daha devam ettiği anlaşıldı.

ERKEN YAKALANSA 2 CAN KURTULACAKTI '

Tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan aldığı hapis cezasının kesinleştiğini cinayetten bir gün önce öğrenen Sinan Dursun, çılgına döndü. Çevresine, "Bunun intikamını mutlaka alacağım, onlara hesabını soracağım" diye tehditler savuran Dursun, dün saat 15.00 sıralarında içinde Fatmanur Gedik'in de bulunduğu okul servisine Yeşiltepe Mahallesi'nde pusu kurdu.

Tufan Kırpık yönetimindeki 80 S 7271 plakalı servis minibüsü dar bir sokakta öğrenci indirmek için durduğu sırada ortaya çıkan Sinan Dursun, minibüsteki Fatmanur'a pompalı av tüfeğiyle ardı ardına ateş edip kaçtı. Saldırıda Fatmanur Gedik ile hemen yanında oturan okul arkadaşı Fatmagül Yalçın ile Rümeysa Demirel yaralandı. Sokakta büyük panik yaşanırken, yaralılar ambulanslarla en yakındaki Özel 7 Mart Hastanesi'ne götürüldü. Ancak doktorların çabası Fatmanur ile Fatmagül'ü kurtarmaya yetmedi. Yapılan tüm müdahalelere karşın, karşılıksız aşk kurbanının yanısıra, bütün suçu okul servisinde bulunmak olan arkadaşı da yaşamını kaybetti. Hayati tehlikesi bulunmayan Rümeysa Demirel ise tedaviye alındı.

'BABASINI DA ÖLDÜRÜP İNTİHAR EDECEĞİM'

Askerliğini komanda olarak yaptığı bildirilen Sinan Dursun, kayıplara karıştı. Kadirli polisi, zanlıyı yakalamak için özel ekipler kurdu. Gün boyu bulunamayan Dursun'un, akşam saatlerinde 'Babasını da öldürüp intihar edeceğim' diye aileye mesaj gönderdiği konuşulmaya başlandı. Bunun üzerine Fatmanur'un ailesinin oturduğu Tufanpaşa Mahallesi'ndeki evde polis güvenlik önlemi aldı. İlçe merkezinde Sinan Dursun'un gizlenebileceği tüm adresler kontrol edildi ancak gece boyunca kendisine ulaşılamadı.

KIZIN OKULUNDA İNTİHAR ETTİ

Bu sabaha karşı saat 05.00 sıralarında '155 Polis İmdat' hattını arayan Sinan Dursun, karşılıksız aşık olduğu Fatmanur Gedik'in eğitim gördüğü okulun bahçesinde bulunduğunu ve teslim olacağını söyledi. Bu gelişme üzerine çok sayıda ekip, okula sevk edildi. Ekipler, Şabaplı Köyü yolu üzerinde olan ve ilçeye yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki okulun bahçesine geldiğinde Sinan Dursun'u yerde hareketsiz halde yatarken buldu. Dursun'un 2 yıldır peşinden koştuğu Fatmanur ile arkadaşı Fatmagül'ü öldürdüğü pompalı tüfekle kalbine bir el ateş ederek yaşamına son verdiği anlaşıldı. Sinan Dursun'un cesedi yapılan incelemenin ardından Kadirli Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

ANNENİN İSYANI: KIZIMIN KATİLİ DEVLET

Sinan Dursun'un ölümünün Fatmanur Gedik'in ailesinin endişesini biraz olsun azaltırken; Dursun'un ölümle tehdit ettiği baba Ergün Gedik, zanlının intiharıyla ilgili bir değerlendirme yapmaktan kaçındı, "Ben bilmiyorum" demekle yetindi.

Fatmanur Gedik'in annesi Gülay Gedik ise, 'Kızımın katili devlet' diye ağıt yaktı. Yakınlarının teselli etmeye çalıştığı anne, "Kızımın katili devlet, kızıma sahip çıkmadı. O kadar çok şikayet ettik ama kimse bir şey yapmadı. Kızım göz göre göre öldürüldü" diye gözyaşı döktü.

OTOPSİ YAPILDI

Bu arada Adana Adli Tıp Kurumu'na otopsi yapılan Fatmanur Gedik ile Fatmagül Yalçın'ın cenazeleri işlemlerin tamamlanmasının ardından ailelerine teslim edildi. Cenazeler, toprağa verilmek üzere Kadirli'ye götürüldü. Sinan Dursun'un cenazesi ise, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Dursun'un cenazesinin memleketi Kayseri'nın Sarız İlçesi'nde toprağa verileceği bildirildi.


ŞİZOFRENİ HASTASI KADIN DEHŞET SAÇTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE] 

 Bursa-İzmir seferini yapan Mehmet P. yönetimindeki 16 KN 458 plakalı otobüs Uluabat Gölü mevkiine geldiği sırada, 2 gün önce evden kaçtığı ve şizofreni hastası olduğu öğrenilen Ö.K. (35), bir anda ayağa kalkıp bağırmaya başladı.

Neye uğradığını şaşıran yolcular paniğe kapılırken, eline bıçağı alan Ö.K. İzmir'e askere giden Tunç K.'nin (20) boğazını kesti. Otobüste kargaşa çıkarken, sürücü aracı yol kenarına çekerek yolcuları tahliye etti. 112 Acil Sağlık ekipleri boğazından yaralı Tunç K.'yi Karacabey Devlet Hastanesi'ne kaldırırken, şizofreni hastası kadın da Karacabey İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü.

Yaralı gencin tedavisinin ardından taburcu edildiği, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi.

YOLSUZLUKTAN AİLE BOYU SEKS SKANDALI ÇIKTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Kayseri Şeker Fabrikaları'nda işe alınacak kadınların Özışık ailesince beğenilmesi halinde gönül ilişkisine zorlandığı, rıza göstermeyenlerin işten çıkarıldığı, bir odanın yatak odası olarak kullanıldığı iddia edildi.

 Kayseri Şeker Fabrikaları'ndaki yolsuzluk davasının iddianamesinde, suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Vedat Ali Özışık ile aile fertleri hakkında "hanedan" tabiri kullanıldı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dönemin Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, dönemin Kayseri Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Hasan Ali Kilci'nin de aralarında bulunduğu 154 sanık hakkında açılan davanın 346 sayfalık iddianamesinde, suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Vedat Ali Özışık ve aile fertleri hakkında çarpıcı iddialarda bulunuldu.

 'ÖZEL HAYAT OLAMAZ'

Özışık ailesi ve fertlerinin, 'hanedan' tabirini hak eden yaşam düzeyleri ve ahlak boyutuyla ölçüsüz, kuralsız yaşantılarının özel hayat olamayacağı öne sürülen iddianamede, fabrikada işe alınacak kadınların Özışık ailesince beğenilmesi halinde gönül ilişkisine zorlandığı, rıza göstermeyenlerin işten çıkarıldığı, fabrika yönetim binasının üst katındaki makam odasının arkasındaki boş bir odanın yatak odası olarak donatıldığı ve bu amaçla kullanıldığı iddia edildi.

İddianamede, Şubat 2010'da sanıklardan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ali Kilci'nin referansı ile fabrika bünyesindeki Pan Pazarlama A.Ş.'de müdür yardımcısı olarak göreve başlatılan N.N.İ. isimli kadının, Özışık ailesinin çarpık ilişkilerine, yolsuzluk eylemlerine ilişkin samimi ve kendisi için de sıkıntıya neden olabileceğini bildiği halde açıklıkla beyanda bulunduğu belirtildi.

N.N.İ.'nin ifadesinde özetle, Özışık ile herhangi bir gönül ilişkisinin olmadığını, yaptığı telefon görüşmelerinde geçen cinselliğe ilişkin konuşmalarının tamamen samimi ilişkilerden kaynaklı argo sözcükler olduğunu beyan ettiği kaydedildi.

ELİTAŞ ALEYHİNE HABER

İddianamede, örgütün, bağlantı halinde olduğu sanıklardan yerel gazeteci O.Ç.'ye, Kooperatifler Yasası'nda yapılması düşünülen ve yolsuzluğu müfettiş raporları ile tespit edilen yönetim kurulunun bakanlık kararı ile alınmasına olanak sağlayacak olan değişikliklere ilişkin çalışmalara zarar vermek için Kayseri Milletvekili, Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş aleyhinde haber yazdırdığı öne sürüldü.

ÖZEL HAYAT TAKİBİ

İddianamede, örgütün, Kayseri Şeker Fabrikaları'nı denetleyen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile MASAK müfettişlerinin çalışma ortamlarının kaybolması için basın ve yayın kuruluşlarında gerçek dışı haberler yazdırmaya çalıştığı, hatta bu görevlilerin özel hayatları, iş konusundaki çalışmaları, irtibatlı oldukları nüfuz sahibi kişiler üzerinden istihbarat topladıktan sonra müfettişleri bürokratlar aracılığıyla baskı altına almaya çalıştıkları iddia edildi.

ÖZDEMİR DE SANIK

İddianamede, sanıklardan dönemin Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ile örgüt yöneticisi olduğu öne sürülen Vedat Ali Özışık arasında samimi bir diyalog bulunduğu, Özdemir ile dönemin Kayseri Asayiş Şube Müdürü sanık Kirami Çelik'in, Özışık'a muhalif bazı şahısların araçlarını asayiş ve trafik yönünden incelenmesini yaptırmak suretiyle gözdağı verdirdikleri iddia edildi.

BÖYLE ÖLÜM NE GÖRÜLDÜ NE DUYULDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN[PAGE]

Konya'da otobüsten inen 22 yaşındaki Mustafa Cangay'a otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle genç otobüsün üzerine düştü. Olay yerine gelen sağlık ekipleri genci hayata döndürmek için yarım saat kalp masajı yaptı ancak hayata döndüremedi

Olay, merkez Meram İlçesi Hatıp Caddesi'nde meydana geldi. Ahmet İnce idaresindeki 42 BBY 71 plakalı belediye otobüsünden inen 22 yaşındaki Mustafa Cangay'a otobüsün arkasından gelen Halil Yaralıoğlu yönetimindeki 42 CDS 01 plakalı otomobil çarptı.

Çarpmanın etkisiyle Cangay, 10 metre havaya fırlayarak otobüsün üzerine düştü. Kaza sonrası otomobil, otobüsü geçerek 200 metre ileriye gitti, daha sonra geri gelerek otobüsün önünde durdu. Çevredeki vatandaşlar hemen durumu sağlık ekiplerine bildirdi.

OTOBÜS ÜZERİNDE KALP MASAJI YAPILDI

Olay yerine gelen sağlık ekipleri otobüsün üzerine çıkarak kalbi duran Mustafa Cangay'a müdahale etmeye başladı. Sağlık ekipleri değişimli olarak aralıksız yarım saat kalp masajı yaptı. Tüm müdahalelere rağmen Cangay hayata döndürülemedi. Ceset torbasına konulan Cangay'ın cansız bedeni otobüsten itfaiyecilerin yardımıyla indirilerek ambulansa nakledildi. 22 yaşındaki gencin yakınları ölüm haberini duyunca gözyaşlarına boğuldu. Sinir krizi geçirenler Cangay'a çarpan otomobili görünce parçalamak istedi. Otomobili tekmeleyen gencin yakınlarını polis sakinleştirdi. Kazayla ilgili bilgi veren vatandaşlar," Otobüsten inen kişiye arkadan gelen otomobil çarpmış. Çarpmanın etkisiyle genç arkadaş otobüsün üzerine fırlamış. Sağlık ekipleri müdahale etti ama kurtaramadı" dedi.

Otomobil sürücüsü Halil Yaralıoğlu polis tarafından gözaltına alınırken, gencin cesedi hastane morguna kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
 


KARISI EVİRE ÇEVİRE DÖVÜNCE...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Şanlıurfa'da, eşinden şiddet gördüğü iddiasıyla kızının evine sığınan 41 yaşındaki çiftçi Müslüm A.'nın, köydeki evinden "Bakkala gidiyorum" diye çıktığı öğrenildi.

Eşinin kendisine iftira attığını ileri süren Emine A., "Benim kocamla bir sorunum yok, aile içinde böyle sorunlar olur. Bir tartışmayla insan gidip eşini ve kendisini rezil etmez. Benim 2 çocuğum var. Bu saatten sonra ben kesinlikle kocamdan boşanmayı kabul etmeyeceğim. Eşimi kışkırtan yakın akrabalarıdır.

Eşime söylenildiği kadar şiddet uygulamadım. Ben onun elbiselerini yakmadım. Yemeğine zehir katmadım. O yemeği bende çocuklarda yedi. Ne yapmak istediğini anlamadım. 'Bakkala gidiyorum' diye çıktı, bir daha gelmedi" diye konuştu.

TAVLADA DÜŞEŞ EVLİLİKTE MARS!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İstanbul'da, 23 yıllık karısının internette sabahlara kadar tavla oynayıp, öğle saatlerinde uyuduğunu öne süren Cengiz K., boşanma davası açtı

Tavla bağımlılığı 23 yıllık bir yuvanın yıkılmasına sebep oldu. Sabahlara kadar internette tavla oynadığını öne sürdüğü eşi Semra K.'ye boşanma davası açan Cengiz K., 10 bin lira da manevi tazminat talep etti. İstanbul'da kırtasiye malzemeleri satan Cengiz K., laborantlık yapan Semra K. ile 1989'da dünyaevine girdi. Çiftin 1992'de bir kızları oldu.

Ancak iddiaya göre Semra K.'nin tavla ve internet bağımlılığı çifti boşanma noktasına getirdi. Çekilmez bir hal aldığını düşünerek 23 yıllık evliliği bitirme kararı alan Cengiz K., aile mahkemesine başvurdu ve eşine boşanma davası açtı.

O SALDIRGAN ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, sevdiği kızdan karşılık göremeyip okul servisini durduran ve pompalı tüfekle ateş açarak iki kızı öldüren saldırgan ölü ele geçirildi.


Dün Kadirli'de Fatma Gül Gedikli isimli lise öğrencisine olan aşkına karşılık bulamayan Sinan Dursun (25), sevdiği kızın içinde bulunduğu öğrenci servisini durdurdu. Dursun, yanında bulundurduğu pompalı tüfekle ateş ederek Fatma Gül Gedik ve Fatma Nur Yalçın isimli öğrencileri öldürdü.

Olayda Rümeysa Demirel isimli öğrenci ise yaralandı. Saldırıdan sonra olay yerinden kaçan Sinan Dursun, polis tarafından her yerde aranıyordu. Dursun, sabaha karşı Kadirli Kız Meslek Lisesi'nin önünde ölü bulundu.

Dursun'un pompalı tüfekle intihar edip hayatına son verdiği belirtiliyor. Sinan Dursun'un cesedi ambulans ile Kadirli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

KARISINI HASTANELİK ETTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Konya'da 4 çocuk annesi kadın, ayrıldığı kocası tarafından darp edilerek hastanelik oldu. Boşandığı kocasının 4 çocuğunu alarak kaçırdığını iddia eden kadın, polisten yardım istedi.

Olay, merkez Karatay ilçesi Hacıfettah Mahallesi Tahtatapan Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Gülbahar P.'nin (27) evine gelen ayrıldığı kocası H.M., 4 çocuğunu götürmek istedi. Genç kadın, babanın çocuklarını görme günü olmaması nedeniyle vermedi.

Bunun üzerine H.M., Gülbahar P.'yi döverek hastanelik etti ve 4 çocuğunu alarak kaçtı. Babası İsmet P.'ye durumu haber veren Gülbahar P., ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavi olan genç kadın, ayrıldığı kocasından şikayetçi olduğunu söyledi.

Ayrıldığı kocasının kendisini daha önce de bir kez bıçak zoruyla dağa çıkardığını belirten Gülbahar P., "O zaman da vatandaşlar kurtarmıştı, şikayetçi oldum. Şimdi ise eve geldi çocuklarımı almak istedi. Ben de mahkemenin izin verdiği gün olmayınca göstermedim. Beni döverek hastanelik etti ve çocuklarımı kaçırdı. Ben ondan şikayetçiyim, daha önce de şikayetçi olmuştum takipsizlik kararı verildi. Boşandıktan sonra çocuklarımı yetiştirme yurduna vermiştim. Ev tutunca tekrar çocuklarımı yanıma aldım, yaşıyordum. Şimdi babamın yanında yaşacağım ama orayı da silahla basacak diye korkuyorum. Bu yüzden yetkililerden yardım ve koruma istiyorum" dedi.

Çaresizlik içinde olduklarını belirten Gülbahar'ın babası İsmet P. ise, "Bu beşinci olayı. 14 yaşında kızımı kaçırmıştı. 5 yıl evli kaldı. Sürekli dövmeye başladı. İlk zamanlar 4 çocuk ortada kalmasın dedik ama olmadı. Bugünle birlikte beşinci kez evini basarak kızımı dövdü. Artık ne pahasına olursa olsun kızımı yalnız bırakmayacağım, evimde kalacak. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz" şeklinde konuştu.

KAFAYLA KAPI KIRDI DEDİ VE...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Hâkim, polislere sinirlenip kapıya kafa atarak hasar verdiği iddia edilen sanığa hapis cezası verdi.

Trabzon'un Araklı ilçesi emniyet müdürlüğünde bir kişiyle tartışan, daha sonra araya giren polislerle yaşanan arbedede sinirlenip kapıya kafasıyla vurarak hasara yol açtığı ileri sürülen belediye temizlik işçisi ''kamu malına zarar verme'' suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Araklı Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Burak Özgül katıldı.

Son savunması alınan Özgül, 19 Şubat 2011'de otomobille seyir halindeyken yanındaki arkadaşı C.S'nin taşkınlık yapması üzerine polisin telefonla C.S'yi aradığını ve birlikte Araklı Emniyet Müdürlüğüne gittiklerini söyledi.

İŞKENCEDEN KURTULMAK İÇİN Mİ?

Emniyet müdürlüğünde koridorda beklerken kendisini tehdit eden kişiyle tartıştığı için polislerce sürüklenerek ara koridora götürüldüğünü ve elleri arkadan kelepçelenerek dövüldüğünü iddia eden Özgül, daha fazla dayak yememek için duvara kafa atacakken yanlışlıkla kafasını kapıya vurduğunu belirtti.

Özgül, iri yapılı bir polisin yumruk atarak kapıyı kırdığını öne sürerek, hakkındaki suçlamaları reddetti.

POLİSLERİN İDDİASI

İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli komiser yardımcısı Ahmet Kavgacı ise olay günü alkollü olan Özgül'den şikâyetçi olduklarını, kurumlarının zararının giderilmediğini belirterek, başka suçtan gözaltına aldıkları Özgül'ü tuvalete götürdükleri sırada kafa atarak kapıya zarar verdiğini iddia etti.

Tanık olarak dinlenilen polis memuru Mahmut Tüzer de olay günü emniyette bulunduğunu ama olaya şahit olmadığını ifade ederek, ''Arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla sanık önce duvara, daha sonra kapıya kafa attı ve kapı zarar gördü'' dedi.

'KAPIYI KIRMADIM'

Hâkimin pişman olup olmadığını sorduğu Özgül, ''Kapıyı kırmadım. Yapmadığım suçtan dolayı neden pişman olayım. Beraatımı istiyorum'' diye konuştu.

Sanığa ''kamu malına zarar verme'' suçundan önce 1 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulundurarak cezayı 10 ay hapse indirdi.