BIST 10.056
DOLAR 32,25
EURO 34,82
ALTIN 2.429,03
HABER /  GÜNCEL

Profun dinci hükümeti

TÜBA Konsey Üyesi Kanpolat, üniversite-hükümet arasındaki gerginliğe yeni bir boyut ekledi.

Abone ol

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Konsey Üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Kanpolat, ''birtakım politikacıların bilim adamlarına saldırdıklarını, ancak hiç kimsenin imamların hiçbir şey üretmediğini söylemediğini'' savundu.

Kanpolat, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Sağlık Bilimleri Enstitüsü tarafından düzenlenen ''Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği'' konulu sempozyumda, bilgiyi üretebilen toplumların her şeyi yapabileceğini ancak, son yıllarda bilgi toplumunun firma toplumu haline getirildiğini belirtti. Birtakım politikacıların kaşı havada, her şeyi de biliyor edasına büründüklerini ileri süren Kanpolat, ''Ha bire bize, bilim adamlarına saldırıyorlar. Bize niye saldırıyorlar? Çünkü
biz iyi çalışıyoruz, bilim üretiyoruz. Ancak, hiç kimse imamların bir şey üretmediğini söylemiyor. Bu ülkede 90 bin tane imam var.'' Etik çerçevesinde bilgi toplumunun sınırının tartışılması gerektiğini dile getiren Kanpolat, şunları söyledi:

''Bilgi toplumu güzel, ancak bunu kontrol eden kim? Bu dönemin en önemli içeceği nedir? Kolalı içeceklerdir. Peki kolalı içecekler en iyi içecekler oldukları için mi içiliyor? Hayır, firmalar öyle istiyor. Futbol neyin kontrolünde? Siz Yunanlı filozofların tarif ettiği şeylerin kontrolünde olduğunu mu zannediyorsunuz? Hayır, kolanın kontrolünde. Ben firma toplumu derken haksızlık mı ediyorum? Kozmetik için dünyada silaha harcanan paranın yarısı, yani 500 milyar dolar harcanıyor. 18-20 yaşında çiçek tazeliğinde cildi olan
kızlarımızın yüzünde biz o aptal firmaların ürünlerini görüyoruz. Çocuklar birbirinin popolarını öperek, reklamlar yapıyorlar. Dünyanın her yerinde yasak. Üstelik Türkiye'de de dinci bir iktidar var. Bu reklamları yayınlıyoruz, sonra da oturup türbanı tartışıyoruz. Böyle bir etiği anlamıyorum.''

REKTÖR AKINOĞLU
ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu da bilimsel araştırmaların toplumları geliştireceğini, refah düzeylerini artıracağını, bu ülkeleri çağdaş ülkeler arasına getireceğini söyledi. Bilimi üreten, bilimi kullanan ve bilimden habersiz olmak üzere 3 çeşit ülke grubunun bulunduğuna değinen Akınoğlu, ''Bilim üretiminde çağdaş ülkeler boyutunda en üst noktaya gelmemiz gerekir. Yüksek lisans öğrencilerimize bütçe ayırıyoruz, araştırma yaptırıyoruz, ancak bilimsel yayın sadece bu değildir. Toplumun bilimsel yayın istemesi, sanayiden böyle bir talep gelmesi gerekir. Bizim ülkemizde bu süreç henüz yeterli değil'' diye konuştu.

Sempozyumda, ÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Uzel
ve Prof. Dr. Nazan Alparslan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Emin Kansu ve Prof. Dr. Mustafa İlhan ile
MESA Hastanesi Genel Direktörü Prof. Dr. Şevket Ruacan da sunum yaptı.