BIST 10.046
DOLAR 32,41
EURO 34,66
ALTIN 2.382,70
HABER /  GÜNCEL

PKK tarihinde bir ilk! Diyarbakır'da neler oluyor?

Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, Diyarbakır'da yaşanan son gelişmeleri analiz etti.

Abone ol

"Çocuklarını isteyen analar konusunda asıl mesele çocukların dağa zorla mı, gönüllü olarak mı gittikleri değil, PKK tarihinde ilk defa hem de ‘yurtsever ailelerin’ çocuklarını geri istemeleridir.

Tabiki konuyu yakından izleyenler biliyor Abdullah Öcalan’da, diğer kadrolarda ailesinin iznini alarak bu mücadeleye girmedi. Ancak bu tez kimseyi aldatmasın. Bölgede çözüm süreciyle başlayan yeni bir dinamik var."

Bu tespit Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman'a ait. PKK'nın kaçırdığı çocuklar ile Diyarbakır-Bingöl karayolunda yaşananları bir süredir köşesinden analiz eden Yayman, bugün de yazılarına devam etti.

"PKK tarihinde bir ilk" başlıklı bugünkü yazısında Hüseyin Yayman, kaçırılan çocuklar olayında 'ezber bozuldu' yorumunda bulundu.

İşte Hüseyin Yayman'ın bugünkü yazısından bölümler...

DİYARBAKIR'DA NELER OLUYOR?

Muhafazakarlar, solcular, liberaller, dindarlar, komünistler büyük bir susukunluk içinde. Bir çocuğu PKK’da olan ‘değer ailesi’ çocuğunu neden geri istiyor? Bu soru tarihidir ve önemlidir.

Türkiye, taş atan çocuklara sustu, boşaltılan köylere sustu, işkencelere faili meçhullere sesini çıkarmadı, bölgeden her gün tabutlar gelirken barış istiyoruz demedi. Bari şimdi sesini yükselt. Ama nafile, çünkü Doğu’nun acısını Batı, Batı’nın acısını Doğu anlamıyor. Sonra da bu çocuklar neden dağa çıktı diye soruluyor!

Dağa çıkanlar kahraman olarak dönmek istiyor...

Bölgeyi iyi bilen gazetecilerden Faruk Balıkçı, ‘örgüte katılımların üst seviyede olduğunu dile getiriken benzer durumun 1999’da yaşandığına’ dikkat çekti. Gençlerin örgüte katılımının sebebinin yeni bir savaş başlatmak değil, dağdan inilme sürecinde ‘ulusal kahraman’ olarak evine dönmek amacı taşıdığını söylüyor.

Lice 1994, Lice 2014!

22 Ekim 1993’te Lice’de Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın suikast sonucu katledildi. Üzerinden yirmi yıl geçmiş olmasına rağmen olay aydınlatılabilmiş değil. Ekim 93’te Lice bombardımanla yerle bir edildi. Yirmiden fazla insan öldü. 640 ev ve iş yeri hasar gördü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Lice’ye gitti. Ancak Lice’ye girmesine izin verilmedi.

Bir yıl sonra Lice’de yine büyük olaylar oldu. Bu defa Refah Partisi heyeti bölgeye gelip bir rapor hazırladı.

Bakın 1994 tarihli RP raporunda ne var:

‘50 Kilometrelik bir mesafede 5-6 altı noktada askeri barikatlarla kontrol yapılması vatandaşı canından bezdirmektedir. Operasyon bölgesinde birçok yollar delik deşik (Lice, Kulp) bazı yollar 3 yılan beri stabilize edilmemiş dere taşlarından çalışılmaktadır. 18 Temmuz 1994 günü 108 evin ve 4 işyerinin yakıldığı Lice yangınını ne gazeteler yazmış ne de halkımız duymuştur. Çok sıkı askeri kontrol altındaki bu bölgede bu genişlikteki bu yangının meydana gelmesi ve ilçede sivil ve askeri itfaiye varken hiçbir söndürme çalışmasının yapılmaması, fevkalade manidardır.’

Dün güvenlik görevlileri Lice’ye insanları sokmayıp, insanların mağdur olmasına neden olurken bugün süreç tersine dönmüş durumda. KCK bölgede hendek kazmak suretiyle tersinden bir mağduriyet yaratıyor. Vatandaşların araçlarının anahtarlarını toplayarak, köye giden trafolara el koyarak halkına eziyet ediyor. Yirmi yıl önce askeri kontrol noktalarında bekleyen insanlar şimdi KCK’nin kontrol noktalarında bekletiliyorlar.

PKK HİZBULLAH YİNE ÇATIŞIR MI? 

Bölgede en çok merak edilenlerden biri de PKK ile Hizbullah’ın doksanlı yıllarda olduğu gibi yeniden çatışmalara başlayıp başlamayacağı. Zaman zaman tansiyon yükselse de eylemsizlik hali iki tarafın da işine geliyor. Buna sebep çatışacaklarına ihtimal dahilinde değil.

PKK ile Hizbullah arasında yükselen gerilimin nedeni iktidar ve egemenlik mücadelesidir. Bugün bu mücadelede geçici ateşkes sağlansa da ilerde yeniden bu rekabet ortaya çıkacaktır.

Hüseyin Yayman yazıları