BIST 10.003
DOLAR 32,39
EURO 34,79
ALTIN 2.438,97
HABER /  MEDYA

Özdil'in maaş bordrosunda ne yazıyor?

Muhsin Kızılkaya, Yılmaz Özdil'e canlı yayında lafını çaktı; "bordrosundaki maaşına baksın"

Abone ol

Uludere felaketi sonrası Yılmaz Özdil'in kaleme aldığı "Sayın Kaçakçı" yazısına canlı yayında tepki geldi. Muhsin Kızılkaya, "Yılmaz bordrosuna baksın" diyerek imalı bir gönderme yaptı.

Gazeteciler.com sitesinin haberine göre Yılmaz Özdil Hürriyet'te kaleme aldığı yazıda "Babası eşek. Anası attır. Eşek atı becerir katır doğar (...) Kaçakçılık katırdır. 50 liracık canını tehlikeye atmak zorunda kalan masum köylü filan deniyor. Haftada iki sefer yaptığında 15 bin lira kazanıyor o masum!" demişti.

Babasının kaçakçılık yaparak çocuklarını okuttuğunu söyleyen Muhsin Kızılkaya bu laflardan çok alınmış.

MAAŞ BORDROSUNDA NE YAZIYOR?

A Haber'de yayınlanan "Bi Sormak Lazım" programında Yılmaz Özdil'in maaşına laf attı.

Canlı yayında şunları söyledi;

"Maaş bordrosunda maaşı ne kadardır, eğer gerçekten bordrodaki maaşı değil ise, o zaman aradaki fark 5 kaçağın bir gecedeki getireceği kadar vergi kaçırılmıştır. Bu arkadaşların maaşı 20 bin Dolardan başlar, bordroda 1 milyar lira gözükür, aradaki fark kaçaktır ve haramdır. Bu hangi kaçakçılığa girer, bunun hesabını verirler mi?"

KAÇAKÇININ OĞLU

Kendi babasının da kaçakçı olduğunu söyleyen Kızılkaya sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz pencereden duyulacak nal sesini bekleyerek uykuya dalardık. At kişnerse babamız gelmiştir, onunla birlikte şehir kokusu gelirdi. Rengârenk kumaşlar, şekerler, hurma, çay gelirdi. Kürtçede kaçak kavramı yoktur, onun yerine kullanılan kelimenin de olumlu, yiğit anlamında bir çağrışımı vardır.

BABAMIN TIRNAKLARI ÇEKİLDİ AMCAM DELİRDİ

Koyunları götürüyordu babam sınırdan öteye, satıyordu, buradakilerin koyunlarını alıp Musul pazarına götürüyor, herkesin parasını satınca dağıtıyordu. Bunu yaparken bir akrabamız babamı gammazladı, sınırı geçerken yakaladılar, yol boyunca koyunlar telef oldu, şehirde falaka yatırıldılar, babamın ve amcamın bir daha yapmasınlar diye tırnaklarını çektiler. Amcam o nezarethanede aklını yitirdi, babam da tırnakları çekilmiş bir adam olarak eve döndü. Amcam köyün delisi olarak kaldı."