BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Olay adam konuştu!..

Arkası dönük olan HSYK üyesi Ertosun, karşısında da Ergenekon sanığı Engin Aydın var. Ertosun bu fotoğrafı açıkladı.

Abone ol

İNTERNETHABER

HSYK'da Ergenekon savcılarının görevden alınmasını isteyen üyelerden Ali Suat Ertosun hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yaptı. Can Dündar'ın "Mustafa Duyar'la görüşmemi engelledi, bir hafta sonra Duyar öldürüldü?" iddiasını açıkladı.

Ergenekon sanığı Engin Aydın'la birlikte çekilmiş fotoğrafa açıklık getirdi. "O benim arkadaşım" dedi.

Kent Otel'deki toplantılarla ilgili de "evet katıldım" diye konuştu.

Ertosun hakkındaki iddialarla ilgili şunları söyledi:

"Son günlerde gerek şahsıma gerekse üyesi bulunduğum hakimler ve savcılar yüksek kuruluna eleştiri sınırlarını aşan yayınlar yapılıyor.

YASAL İŞLEMLERE BAŞLAYACAĞIM

Birincisi eleştiri amacı taşımayıp hakaret etme, küçük düşürme ve karalama için yapılan yayınlar için gerekli yasal başvurular tarafımdan yapılacak.

F TİPİ SORUNLARI ÇÖZDÜ

İkincisi Ceza ve Tevkif evleri genel  müdürü olarak atandığımda ceza evleri ülkemizin en önemli sorunuydu. Devletimiz uzun yıllar bazı cezaevlerine hakim olamamış, cezaevleri suç örgütleri için okul vazifesi olduğu bir yer olmuştu... Bunun nedeni cezaevlerinin koğuş tipinde olmasıydı. Benim döneminde koğuş sisteminden oda sistemine geçildi. F tipi cezaevleri çok ucuz maileytlerle yapıldı. 11 F tipi cezaevininin ülkemize maliyeti 40 trilyondur.

F tipi cezaevlerinin hizmete girmesiyle güvenlik sorunu çözüldü. İnsan hakları sorunu bitti. Bu cezaevlerinin hizmete girmesiyle terörün cezaevi ayağı kurutuldu, ölüm oruçları bitti.

ENGİN AYDIN FOTOĞRAFI

BASIN TOPLANTISI DÜZENLETEN FOTOĞRAF

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nın yaz kararnamesi Adalet Bakanlığı ile kurum arasında kriz yaratmıştı. Kararname tam 21 gün imzalanamadı. Krizin nedeni HSYK üyelerinin Ergenekon Savcılarının görevden alınmasını istemesiydi. Tam bu esnada gazetelerde yayınlanan bir fotoğraf kurumun tarafsızlığa gölge düşürdü. Fotoğrafta HSYK üyesi Ali Fuat Ertosun'la Ergenekon sanığı Engin Aydın aynı karede görülüyor.

Sahsıma yönelik iddiaların temel hedefi HSYK'yı zaafa uğratmak olduğu anlaşılmaktadır. Bazı basın ve yayın organlarının tek elden ve organize bir şekilde anayasa kurullarını hedef alan saldırıları görülmektedir.

ENGİN AYDIN ARKADAŞIMDIR

Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürü olduğum dönemde 2,5 yıl Engin Aydın'la birlikte Adalet Bakanlığı'nda çalıştım. Engin Aydın'la ailevi ilişkilerim vardır. Onunla gizli bir yerde buluşmadık. Kızılay'ın göbeğiydi. 4 arkadaş bir araya geldik. Yanımızdaki kişilerde tanınan kişilerde. Bir tanesi hakimdir. Diğeri Danıştay üyesidir.

ÖNEMLİ OLAN KİMİN ÇEKTİĞİ ÇEKTİRİLDİĞİ

Davalarla ilgili tek bir konuşma olmamıştır. Hakim ve savcıları değişrimeye yönelik bir konuşma olmamaktadır. Burada fotoğraftaki kişiler değil, kim tarafından çekildiği ve çektirildiğidir. Eğer bu fotoğraf devlet tardafından çektirilyse daha vaihmdir. Şikayetçi olacağım.

Bu ülkede bir Yargıtay Danıştay üyesi takip ediliyorsa, izleniyorsa, dinleniyorsa hakikaten bu konu üzerinde durulması gerekir. Tabi soruşturma sonunda kimlerin dinlendiğini bulacağını tahmin ediyorum.

Ancak gayri yasal dinlenmişsek bu daha da vahimdir. Biz HSYK olarak bu konu üzerinde bir yıldır devamlı duruyoruz.

Arkadaşımın muhatap olduğu davanın hakimi ya da savcısı değilim. Yargıtay'a dönersem onun davasına bakmam. Dava sürerken bile görüşebilirim. Benim ahbabımdır. Henüz mahkum olmamıştır. Türk örf ve adetleri de böyledir.

MUSTAFA DUYAR'IN ÖLDÜRÜLMESİ
KENT OTEL'DEKİ TOPLANTILARA KATILDIM

[PAGE]

MUSTAFA DUYAR'IN ÖLDÜRÜLMESİ

 CAN DÜNDAR'IN İDDİASI
 Can Dündar Ali Suat Ertosun'un Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürü olduğu dönemine ilişkin iddiası şöyle: 10 yıl önce, 1999 başlarında Dündar'a  "Mustafa Duyar'ın Sabancı suikastiyle ilgili konuşmak istediği" bilgisi geliyor. Dündar Dönemin Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu’nu arayıp izin istiyor. Bakan izin veriyor ama "Duyar'ın da iznini al" diyor. Duyar da izin veriyor. Ama Ertosun Dündar'ın röportaj yapmasını engelliyor. Dündar "biz gidemedik ama başkaları gitti. Bizi engelleyen bürokrasi,  “Karagümrük çetesi”nin Afyon Cezaevi’ne nakline izin vermişti. Bu çete, 2 hafta sonra, Duyar’ı cezaevinde öldürüp susturdu." diyor ve daha sonra cezaevinde çıkan bir isyanda Karagümrük çetesi lideri Nuri Ergin kameralara "bu devlet bana Mustafa Duyar’ı öldürttü” diye bağırdığını hatırlatıyor.

Sahsıma yönelik iddialardan biri de Mustafa Duyar'ın öldürülmesine ilişkin iddialardır. Bununla ilgili soruşturma yapılmasını istedim. Hakkımda soruşturma yapıldı. Soruşturma sonunda soruşturmaya geçilmesine yer olmadığına karar verildi.

Oraya giren tabancanın ikinci müdür tarafından sokulduğu anlaşılmış ve o müdür ve birinci müdüre gerekli işlemler yapıldı.

BENDEN ÖNCE NAKLEDİLDİLER

Bir iddia da Mustafa Duyar'ın ve onu öldürenlerin naklinin Afyon Cezaevine benim tarafıma yapıldığıdır. Sözü geçen kişiler kendi isteğiyle Afyon'a 1997 yılında, yani benim genel müdür olmamdan önce nakledildi.

DUYAR PARA İSTEDİ, RÖPORTAJ KABUL EDİLMEDİ

Sabah Gazetesi Yazarı Can Dündar 6.1.0997 tarihinde dilekçe vererek Mustafa Duyar'la söyleşi yapmak için izin istemiş. Kişinin tutuklu olması nedeniyle yargılamayı etkileyebileceği için tarafımdan izin verilmemesine rağmen, Adalet Bakanı kişinin rızası olması halinde izin vermiştir. Mustafa Duyar röportaj için para talep etmiştir. Duyar'ın Can Dündar ile görüşmesine izin verilmemesinin nedeni Duyar'ın para talep etmesidir.

DÜNDAR'A AÇTIĞIM DAVAYI KAZANDIM

Konuyla ilgili Can Dündar'ın ifadesi alınmış, sahsıma suçlayıcı tabirleri olmamıştır. Ancak 10 yıl sonra yeniden gündeme getirmiştir.

20.02.99 tarihinde "Duyar konuşacaktı" başlıklı yazısı nedeniyle Dündar'a açtığım davayı kazandım. Bunu Can Dündar da biliyor.

İhsas-ı rey yok. Hakimim ben, yargıya dönersem ileride Engin Aydın’la ilgili bir dava gelirse bakmam, ama bunun dışındaki sanıklarla ilgili davalara bakarım. Bu sadece hakim ve sanık arasındaki ilişkidir.

 Şimdi bir çok bakan da eski tutuklularla sanıklarla bir araya geliyor. Gelmiyor mu? Ben yargıç değilim, ben idari bir görev yapıyorum.

CEMAL TEMİZÖZ'Ü KURTARMAK İSTİYOR İDDİASI

Kayseri'de bulunduğum sırada Cemal Temizöz'le tanışmadım, sonra da karşılaşmadım. Esasen o tarihte Temizöz tutuklanmamıştı. Haberlerden sonra durumu araştırdığımda Temizöz'ün benim kayseriye gittiğim tarihlerde izin kullandığını gördüm. Bu da benim hakkımdaki suçlamaların ne kadar temelsiz olduğunu gösteriyor.

Kayseri'ye tek başıma gitmedim. Bir grup hakim arkadaşımla gittim. Hakim ve savcalarla toplantı yaptım. 3 adliyeyi ziyaret ettim. İki gece Jandarma misafirhanesinde kaldım.

KENT OTEL TOPLANTILARINA KATILDIM

Ben Kent Otel'de bazı toplantılara katıldım. Hiçbir zaman örgüt toplantıları değildir, açıktır. Polislerimizle birlikte gittik. Oralarda neler tartışılıyordu, ülkenin sorunları. Bazen tarım sorunu, bazen hukuk sorunu... Bir konuşmacı bulunur, yemek yapılır. Bunlar örgüt toplantıları değildir. Aydın olarak benim bu ülkenin sorunlarına karşı sorumluluklarım vardır. Ben bunlara duyarsız kalamam

ADALET BAKANI VE MÜSTEŞARIN ÜYELİĞİ YANLIŞ

[PAGE]

ADALET BAKANI VE MÜSTEŞARIN ÜYELİĞİ YANLIŞ

HSYK’nın yargı reformuna karşı olduğu izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. Hiçbir zaman yargı reformuna ve HSYK’nın yeniden yapılandırılmasına karşı olmadım. Bununla ilgili düşüncelerim AB belgelerinde de ifade edilen satır başlarına uygun şekilde belirtilmiştir. Bu düşünceler şahsıma aittir. Bunların bazılarına yüksek kurulun üyeleri katılmamaktadırlar, kurulun resmi görüşü değil.

HSYK’yla ilgili anayasa’daki maddeler değiştirilmelidir. Kurulun ayrı bütçe sekretarya ve binasının olması lazımdır.  Kurul’dan Adalet Bakanlığı Müsteşarı çıkarılmalıdır.

Bugün soruşturmaları yapma yetkisi Adalet Bakanlığı’ndadır. Adalet Bakanlığı bu yetkiyi isterse kullanmakta isterse kullanmamaktadır. Biz bu yetkiyi kurul’a verilmesini istiyoruz. Bu AB ülkelerinde böyledir.

HSYK’nın yeniden yapılandırılmasıyla birlikte not sistemi de dahil olmak üzere, terfi sisteminin performans esas olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Suçlamaları hak etmediğimi düşünüyorum. Benim ve HSYK’nın hiçbir soruşturmayı önleme gayretimiz olmamıştır olmayacaktır.

Bu ileri sürülmektedir. Bunlar hangi delillere dayanarak söylenmektedir. Yargı çok büyük yaralar alıyor. Bunları onarmak tamir etmek lazım. Hukuk hepimiz için gerekli lazım.

Hakkımda her türlü incelemeye ve soruşturma hazırım. İstifa etmem isteniyor. Ortada istifa etmemi gerektiren bir neden bulunmamaktadır. Benim sizlere söyleyeceklerim bundan ibaret.

ERGENEKON DAVASI

Adalet Bakanlığı’nın açıklamaları bence doğru değil. Orada yapılan insan haklarını ihlal eden bazı davranışlar nedeniyle Adalet Bakanlığı’ndan taleplerimiz oldu.

Dinleme konusunda biliyorsunuz Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Jandarma’nın dinlemesiyle ilgili bir kararı vardı. Biz diğer birimler yönüyle de yargıya başvurmasını istedik.

Biz hukuku açmaya çalışıyoruz. Açılım yapıyoruz. Biz dedik ki bu konulara kim verecek, Yüksek Yargıtay. Konuyu götürün dedik. Bunda ne var?

Başka neler söyledik? Arama ve yakalama kararı isteniyor. Sadece arama kararı veriliyor insanlar alınıp götürülüyor. Bu yasal mı dedik?

Zabıtada susma hakkını kullanan şüphelilerin, gözaltı süreci beklenmeden sevki gerekir dedik.

Bu ülkede yıllarca PKK’yla, DHKC’yle ilgili soruşturma yapıldı. Hepsi birbiriyle birleştirildi mi? İstanbul’daki Ankara’yla birleşti mi? Dosyaların birleştirilmesi uygun mu?

 Bizim sanıklarla, olaylarla, suçlarla ilgimiz yoktur. Bir yerde hatayı görmüşsek bu hataya değinmek bizim görevimizdir. Ama Türkiye’de maalesef yargı yönetiminin içinde biz yokuz, dışarı itilmeye çalışıyoruz.

HAYATA DÖNÜŞ OLMASAYDI DAHA FAZLA KİŞİ ÖLÜRDÜ

Bu eve dönüş operasyonu sırasında. Tutuklu ve hükümlülerden 30 kişi öldü. Bu ölümler olmadan da bir çözüm olamaz mıydı? Bu konudaki hassasiyetimiz her zaman vardır. Geçmişte benim önüme gelmedi, gelseydi aynı şeyi yapardım. Hayata dönüş operasyonu keşke ölümsüz olsaydı. Bunun için çaba gösterilmiştir. 60. gün operasyona karar verilmiştir. Kritik gündür ve şiddetle direnilmiştir. Başka çare kalmadığı için bu operasyon yapılmıştır. Eğer bu operasyon yapılmasaydı dışarıda çok daha fazla insan ölürdü.

Şimdi bazı insanlar var Tanrı’yı yanlarında zannediyorlar. Geride kalan herkese tepeden bakıyorlar. Allah hepimizin Allah’ı.

Şimdi sadece kendi düşündüğünüzün doğru olduğunu sanmayın, karşı fikre de değer verin. Bugün cezaevleri sorunu çözüldüyse geçmişte yapılanların mutlaka katkısı vardır.

ERGİN KARDEŞLERİN İDDİASI

- Vedat Ergin “Bu devlet bana Mustafa Duyar’ı öldürttü” diyor. Sizin bu devlet konusunda bilginiz fikriniz var mı? Size Mustafa Duyar öldürülecek diye bir MİT raporu geldi mi?

Ben böyle bir rapor hatırlamıyorum. Devlet mi yaptırdı başkası mı yaptırdı, ben bilemem ki.