BIST 9.979
DOLAR 32,42
EURO 34,81
ALTIN 2.430,57
HABER /  POLİTİKA

Öcalan'a 10 saat sohbet hakkı istediler

Tutuklu ve hükümlülere kötü davranıldığını ileri süren BDP'li vekiller Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Abone ol

BDP, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin ''sohbet hakkı'' ile ''vicdani retçilerin sorunları'' için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Türkiye'de, ''Tutuklu, hükümlülere yönelik insan hakkı ihlalleri, kötü muamele, keyfi uygulamaların en önemli insan hakkı ve demokrasi sorunu olduğu'' savunuldu.

İnsan hakları örgütlerinin yaptığı incelemelerde, tüm F ve D tipi cezaevlerinde, hak ihlallerinin ciddi boyutlara ulaştığının tespit edildiği ileri sürüldü.

Gerekçede, Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler genelgesinin, hemen hemen tüm cezaevlerinde mekan, personel yetersizliği gibi bahaneler gösterilerek uygulanmadığı iddia edildi.

EN AZ 10 SAAT SOHBET OLSUN

Genelgede yer alan ''Sohbet amacıyla bir araya gelme''nin isteğe bağlı olduğuna işaret edilen gerekçede, ''Sohbet hakkı, tutuklu ve hükümlülerin, cezaevlerinin ağır koşullarını biraz daha dayanılır hale getiren, sosyal ve kültürel paylaşım olanağı yaratan en önemli haklardan birisidir. İnsan hakları örgütleri ve tutuklu aileleri, genelgenin 'haftada 10 saatlik sohbet süresi'nin minimum olarak uygulanmasını talep etmektedir. Adalet Bakanlığının yapması gereken, bu hakların uygulanmasını ve genişletilmesini sağlamak olmalıdır'' denildi.

''ASKERLİKTE VİCDANİ REDDE'' İLİŞKİN ARAŞTIRMA İSTEMİ

 BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan önergede ise ''Zorunlu askerlik uygulamasının getirdiği sorunlar ile vicdani reddini açıklayanların yaşadığı zorlukların'' araştırılması istendi.

Gerekçede, ''Uluslararası sözleşmelerin, vicdani ret hakkının tanınmasını zorunlu kıldığı ve Anayasa'da herkesin askerlik yapmasını zorunlu sayan bir madde bulunmadığı'' görüşüne yer verildi.

Gerekçede ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir kararında, ''vicdani ret hakkı'' konusunda yasal bir düzenleme yapılmamasını, hak ihlali saydığına dikkati çekildi.