BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Muhsin Yazıcıoğlu'nun koruması şüpheli şekilde öldü! Yaşasaydı bugün davada tanıklık yapacaktı

BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın koruması Erol Yıldız, geçtiğimiz hafta 'kendi aracının altında kalarak' öldü. Yakın arkadaşı BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç'tan bomba iddialar geldi. "Eğer Erol Yıldız kardeşimiz vefat etmemiş olsaydı; bugün Kahramanmaraş'ta görülen Muhsin Yazıcıoğlu davasında tanıklık yapacaktı" diyen Kılıç, "Muhsin başkanın şehadetiyle ilgili o süreci net bir şekilde aydınlatacak bilgilere yüzde 100 sahip olsaydı, bunun için 13 yıl beklemezdi" dedi.

Abone ol

Eski BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç, Meclis Koruma Daire Başkanlığı'nda görevli olan ve geçmiş dönemlerde helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın korumalığını yapan Erol Yıldız'ın geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak, “Olayın oluş şeklini kabullenemedik ve zihnimizde oturtamadık” dedi.

2009 seçimlerinde BBP Kahramanmaraş Belediye Başkan Adayı olan ve merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile koruma polisi Erol Yıldız’ın en yakın yol arkadaşı olan eski BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 16 Mayıs günü olayın polise bildirilmeden 10 dakika önce Erol Yıldız’ı iki defa aradığını ve ulaşamadığını belirten Kılıç, şöyle konuştu:

Ölümünden 10 dakika önce kendisini iki kez aradım!
“16 Mayıs Pazartesi günü Ankara'ya yolculuğa çıkmadan önce saat 10.18'de ve 10.19'da rahmetli Erol Yıldız kardeşimi telefonla aradım. Telefonu çaldı ama cevap vermedi. Genelde de böyle cevap verir, cevap vermese de hemen yakın bir süreçte tekrar geri dönerdi. Ben de 'Erol abi herhalde bugün uyanamadı' gibisinden çok meraklanmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra ortak başka bir arkadaşımız beni aradı ve rahmetli Erol'un bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini söyledi."

İnanmak istemedim, 'emin misin' diye bir kaç kez sordum!
"Buna inanmak istemedim önce. 'Emin misin' diye birkaç defa tekrarladım. Emin olduğunu GATA'ya geçtiğini söyledi. Sonra yine de ben teyit etmek için Mecliste beraber çalıştığı başka bir arkadaşı aradım. Bir amirini aradım teyit etmek için. O da olayın doğru olduğunu söyledi. Çok derin bir üzüntü ile ne yapacağımızı bilmez bir hale geldik. Çok hızlı bir şekilde Kahramanmaraş'tan Ankara'ya doğru yol aldık.”

Olayın oluş şeklini kabullenemedik
Olayın suikast veya başka bir olay olduğunu şu anda söylemeyeceğini belirten Kılıç, “Olayın oluş şeklini bir türlü kabullenemedik. Çünkü rahmetli Erol Yıldız çok yiğit, çok güçlü ve babayiğit bir insandı. Akıllı ve zeki bir insandı. Kendi aracının altında kalma yöntemi ile vefatını bir kabullenemedik bir zihnimizde oturtamadık bazı şeyleri" dedi.

Yazıcıoğlu suikastiyle bir ilgisi var mı?
Erol Yıldız'ın şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanında, yakın korumalığını yapmış ve ister istemez bazı bilgilere sahip olan bir kişi olduğunu anlatan Kılıç, "Ama bu kaza ile Muhsin başkanın davası ile bir ilişkisi var mı derseniz, bunu şu anda vardır veya yoktur diye söylemem doğru olmaz. Çünkü savcılık gerekli soruşturmayı başlattı. Emniyetimiz gerekli soruşturmayı yapıyor" ifadelerini kullandı.

“Suikast var da diyemem yok da diyemem”
Muhsin başkanın olayında olduğu gibi karanlık tarafların bırakılmayacağına inandığını söyleyen Erol Kılıç, "Türk yargısına güveniyorum. Ama Erol Yıldız’ın vefatı bir sıkıntılı suikast mı derseniz, bunu şu anda söylemem çok doğru olmaz. Şu anda daha çok kazaya yakın olduğu görünüyor. Eğer bir şaibe varsa da bunu Türk yargısı, Türk Emniyeti en kısa sürede çözecek ve vicdanları rahatlatacaktır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Eğer vefat etmeseydi bugün tanıklık yapacaktı!
Erol Yıldız’ın Muhsin Yazıcıoğlu’na çok bağlı olduğunu söyleyen Kılıç şunları kaydetti: “Eğer Erol Yıldız kardeşimiz vefat etmemiş olsaydı, bugün Kahramanmaraş'ta görülen Muhsin Yazıcıoğlu davasında tanıklık ve şahitlik yapacaktı. Neler söyleyecekti? Ne yapacaktı? Tabi ki bunu sadece en iyi kendisi bilirdi. Bizim özel görüşmelerimizde bizimle paylaştığı çok farklı bir durum yoktu."

“Yüzde 100 emin olsaydı 13 yıl beklemezdi”
"Ama şuna inanıyorum ve eminim ki merhum Erol Yıldız, Muhsin başkanın şehadetiyle ilgili o süreci net bir şekilde aydınlatacak bilgilere yüzde 100 sahip olsaydı, bunun için 13 yıl beklemezdi. Şu ana kadar ne mahkeme sürecini beklerdi ne de herhangi bir süreci beklerdi. Erol Yıldız'ı herkes bilir ki; ‘çıkar, bildiği tüm doğruları bugüne kadar net bir şekilde konuşurdu’ bağlasan durmazdı. Muhsin başkana o kadar bağlı o kadar seven ve bu da herkes tarafından şahitlik edilen bir durumdu."