BIST 9.995
DOLAR 32,40
EURO 34,77
ALTIN 2.435,04
HABER /  GÜNCEL

Muhalefet başkanlığa baş kaldırdı!

Referandum sonrası başlayan yeni anayasa tartışmalarına muhalefet mesafeli. Başkanlık sistemi konusunda ise ağız birliği var.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER


ANKARA-
Referandum sonrası yüzde 58 oyla kabul edilen 26 maddelik anayasa değişikliği, beraberinde yeni Anayasa tartışmalarını getirdi. Başbakan Erdoğan’ın ikinci balkon konuşması olarak nitelendirilen açıklamasında da “Burhan Bey yarın çalışmalara başla” sözleri siyaseti hareketlendirdi. Ancak, tek tartışma yeni anayasa değişikliği değil. Beraberinde bir de Başkanlık sistemi konuşuluyor.

Referandum sürecinde 'daha kapsamlı ve özgürlükçü bir Anayasa için hayır' diyen muhalefet partileri yeni anayasa yapılmasına sıcak. Ancak CHP, MHP ve BDP’nin tek kaygısı var. O da uzlaşmayla hazırlanması gerektiği.

Başbakan Erdoğan’ın yeşil ışık yaktığı sözlerle gündeme gelen Başkanlık sitemine ise CHP ve MHP tek bir ağızdan “tek adam yönetimine götüreceği” iddiasıyla karşı çıkıyor. Başkanlık sisteminin iktidar kanadında da çok kabul gördüğü söylenemez. Bu noktada TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın, “Hükümet sistemlerini tartışma konusunda elbette ki bir tabu yoktur. Ancak Türkiye bu konuda hüküm cümlesine hayli uzaktır” sözleri yakın zamanda böyle bir sistemin çok mümkün olmadığının işaretini veriyor.

İnternethaber olarak yeni Anayasa tartışmalarını ve Başkanlık sistemini Meclis’te grubu bulunan siyasi parti temsilcileriyle konuştuk.

CHP: YARI BAŞKANLIK TEK ADAMLIĞA GÖTÜRÜR

İlk söz anamuhalefet partisi CHP’nin Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin... Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi, son anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının yargı üzerindeki etkisinin artması gibi yöntemlerle yarı başkanlık sisteminin aslında kurulmaya başlandığını anlatan Hamzaçebi şunları söyledi:
Başbakan bunu daha da kurumsallaştırmak istiyor. Bu tek adam yönetimi anlamına geliyor. Türkiye’nin demokrasisinin kökleşmemesinin nedenini orada aramak yanlış. Seçim sistemi demokratik toplum iradesini tam olarak yansıtmasına engel oluyor. Barajın yarattığı sorunlar ortada. Bu seçim sistemi ve baraj engeli sorunları değişmeden Türkiye’yi yarı başkanlığa taşımak olsa olsa tek adamlığa taşır. Ama 2012’ye çok zaman var. Kime niyet kime kısmet.”

CHP’DE BURHAN BEY KAYGISI

82 Anayasanın bugünün ihtiyaçlarını karşılamadığını bireylerin hak ve özgürlüklerini arttıracak şekilde değişmesi gerektiğine işaret eden Hamzaçebi bu konuda başlatılan tartışma konusunda ise mesafeli. Başbakan’ın balkon konuşmasında Burhan Bey’i işaret etmesini eleştiren Hamzaçebi şunları söyledi:
“2. balkon konuşmacı kucaklayıcı ve kavrayıcı, ama öte taraftan Burhan Bey diye seslenerek kucaklaşma tavrını bir kenara attı. Anayasa bir parti tarafından hazırlanmaz. Halkın sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler aracılığıyla taleplerinin, ihtiyaçlarının belirlenmesi ve sonrasında bunun uzmanlarca hukuki metinlere dökülmesi en doğrusudur. Burhan bey yerine, “hadi hep beraber bir araya gelelim ihtiyaçları tespit edelim” demesi daha uygun olurdu.”

PARLAMENTER SİSTEM TIKANDI MI?

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da CHP’den çok farklı düşünmüyor. Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmaya, “Türkiye Cumhuriyeti yapısının değiştirilmesi için sistemin tıkanmış olması gerekir. Böyle bir durum mu var diye” soruyla katılan Paçacı şunları söyledi:
"Parlamenter sistem doğru çalıştırılırsa herhangi bir problem söz konusu olmaz. Dünyanın büyük bölümü de bu sistemle yönetiliyor. Yaşanan sorunlar sistemin kendisinden kaynaklı özürler değil uygulayanların özrü, yanlışıdır. Netice itibariyle sistemi değiştirme talebi sistemin kendisinden değil Başbakan Erdoğan’ın şahsi talebinden geliyor. Kendisi şahsen başkan olmak istiyor. Cumhurbaşkanı koltuğuna otururken siyasi yetkiyi de yanında taşımak istiyor. Federatif yapı talebinde bulunanlar varken bunun tartışılmaya açılması sakıncalıdır. AKP başkanlık, BDP federatif yapı istiyorsa iki parti arasındaki rol paylaşımı ortaya çıkmış oluyor.

UZLAŞMAYLA YENİ ANAYASA’YA EVET

Yeni anayasa ihtiyacına hayır demeyen Paçacı’nın bunun yöntemiyle ilgili önerisi ise net. Daha önce dile getirdikleri gibi bir uzlaşma komisyonu kurulması. İşte Paçacı’nın bu konudaki sözleri:
“Umuyorum ki bundan sonraki anayasa değişikliği dayatma değil uzlaşmayla olur. MHP önce ülkem diyen bir partidir. Anayasa değişikliği de Türkiye’nin ihtiyacıdır. Sınırlayıcı bir anayasadan koruyucu daha özgürlükçü ve demokratik bir anayasaya geçilmeli. Her siyasi partiden eşit sayıda uzlaşma komisyonuna üye vererek bu görüşmeler başlayabilir. Bu sanırım seçim sonrası gerçekleşir.”

BDP’DEN ERDOĞAN’A CESUR OL ÇAĞRISI

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da yeni anayasanın uzlaşmayla yapılması gerektiğini dile getirdi. İktidarın kendi doğrusunu dayatmasının sorunları kangren haline getirdiğini ileri süren Sakık’ın bir de resti var. Kürtlerin taleplerinin ortada olduğunu söyleyen Sakık, “Bu anlamda yeni bir arayışa gerek yok. Başbakan eğer istiyorsa Türkiye referanduma alıştı. Kürtlere sorsun. O zaman oradan büyük bir demokratik özerklik talebi çıkacaktır” dedi.

Referandum sonucunda kan ve şiddet politikalarının iflas edip sandığa gömüldüğünü ileri süren Sakık Başbakan Erdoğan’ı da daha cesur olmaya davet etti. Sakık bir uzlaşma komisyonu ile yeni anayasanın hazırlanabileceğini anlattı.

Sakık’a Başkanlık sistemi ile Demokratik Özerkliğin birlikte tartışıldığını hatırlattık. Türkiye’de her konunun rahatlıkla tartışılması gerektiğini savunan Sakık şunları söyledi:
“Parlamenter demokrasiyi önemsiyoruz, ama bütün alanların demokratikleşmesi gerek. Başta anayasa yenilenmeli. Seçim kanunu, siyasi partiler kanunu, terörle mücadele kanunu, yüzde 10’luk baraj bütün olarak yeniden dizayn edilirse parlamenter sistem sorunları çözer. Şimdi böyle bir durum ne yazık ki yok. Söz sahibi sadece parti genel başkanları. Bunun adı demokrasi değil.”

AK PARTİ’DE BAŞKANLIK SİSTEMİ ÇATLAĞI

Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi tartışmalarına Meclis Adalet komisyonu Başkanı AK Partili Ahmet İyimaya da yazılı bir açıklama ile katıldı. İyimaya, “Siyaset kurumu ve toplum olarak 12 Eylül Anayasasını yürürlükten kaldırarak ve Dünya anayasalar topluluğunda örnek gösterilecek anayasa yapmak, ertelenmeyecek tarihi bir görevdir. Yöntemiyle, özüyle mutabakata dayalı rasyonel bir anayasa” dedi.

İyimaya’nın açıklamasında en dikkat çeken nokta ise Başkanlık sistemi oldu. Bu sözleri kullanmaktan kaçınan İyimaya, “Hükümet sistemlerini tartışma konusunda elbette ki bir tabu yoktur. Ancak, Türkiye bu konuda hüküm cümlesine hayli uzaktır. Sonuçlar, tartışma sürecinden sonra üretildiğinde anlamlı olabilir” dedi.