BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Kutandan YİMPAŞ yorumu

SP Genel Başkanı Recai Kutan, YİMPAŞ ile ilgili tartışmalara katıldı

Abone ol

SP Genel Başkanı Recai Kutan, YİMPAŞ ile ilgili tartışmalar konusunda, ''Biz bu konuya tamamen hukuk meselesi olarak bakıyoruz. Diyoruz ki Türkiye'de savcılar var, mahkemeler var'' dedi.

Recai Kutan, düzenlediği basın toplantısında, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından 28-29 Ekim 2006 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen 1. Uluslararası Milli Görüş Sempozyumu'nun sonuç bildirisini okudu. Milli Görüş prensiplerinin ''net ve açık bir şekilde bütün insanlığa anlatılmasına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu'' kaydeden Kutan, ''ırkçı-tekelci emperyalizmin yapay çatışmalara yol açtığını ve dünya kaynaklarını sömürerek insanlığın üçte ikisini yoksulluğa ve sefalete mahkum ettiğini'' söyledi.

Yeryüzünde cereyan eden mücadelenin ''hak ve batıl mücadelesi olduğu'' görüşünü savunan Kutan, şunları kaydetti: ''Zalim ülkelerle bilerek ya da bilmeyerek işbirliği yapan Müslüman ülkelerin yöneticileri Müslümanlar üzerindeki baskılarını artırmışlardır.Türkiye'de ve İslam dünyasında işbirlikçi çevreler, kendi görüş ve düşüncelerine çoğu kez resmi ideoloji kisvesi giydirmekte, zaman zaman rejimlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tehlikede olduğu imajını oluşturmaya, ülkedeki sömürü düzeninin devamını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bugün Müslümanların öncelikle kendi işbirlikçilerine karşı tavır sergilememeleri, İslam alemindeki zulüm ve sömürü çarklarının daha hızlı dönmesine ortam hazırlamaktadır. Harici zalimlerin zulmüne ortam hazırlayanlar, yerli işbirlikçilerdir. Üretim önemlidir, ancak tüketim de üretim kadar önemlidir. Tüketimin gücü kullanılabilmelidir. Bazı mal ve hizmetlere karşı İslam dünyası tüketimden gelen güçlerini kullanarak ortak eylemler yapabilmelidir. Yeni para birimi üzerinde fikir çalışmalarına şimdiden başlanılmalı. Bu konuda bütün İslam coğrafyasında uygulanabilecek şekilde yeni ve işlevsel kurumlar getirilmeli. Bütün İslam dünyasında benimsenecek bir ortak para birimi geliştirilmelidir.''

-YİMPAŞ KONUSU-

Kutan, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, YİMPAŞ konusunda yaşanan tartışmalarla ilgili soruya şu yanıtı verdi: ''Biz, bir defa bu konuya tamamen hukuk meselesi olarak bakıyoruz. Diyoruz ki, Türkiye'de savcılar var, mahkemeler var. Dolayısıyla gerek ticari yönden, gerek ceza davası yönünden herhangi bir problem varsa yargı bu meseleyi ele almış durumdadır. Biz, çok ortaklı şirketleri bir alternatif olarak görüyoruz. Ancak bunların çok ciddi bir şekilde denetlenmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Pek çok holding kuruldu ve Türkiye dışında, özellikle Avrupa'da yaşayan işçilerimizden büyük vaatlerle para toplandı. Elbette devlet olarak bunların yakından kontrol edilmesi, özellikle de bu holdinglerin profesyonel kadrolarla yönetilmesi gerekir. Biz, bu meselenin ciddiyetle ele alınması görüşünü savunuyoruz.''

-''ENDİŞELERİMİZİ HEP İFADE ETTİK''-

Kutan, bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, Fazilet Partisi'nden kopuşa da dikkat çekerek, 'Biz, 10 arkadaş, bu ilişkiler ağından uzaklaşmak için yeni bir parti kurduk, yeni bir oluşuma gittik' dedi. Zımni de olsa sizleri bu ilişkiler ağının bir parçası olarak nitelendirdi. Bu konuda ne diyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Bir defa, Başbakan'ın böyle bir şey söylemiş olacağına pek ihtimal vermiyorum. Böylesine ölçüsüz bir beyan, bir ülkenin başbakanına elbette ki yakışmaz. Gerek Milli Selamet Partisi, gerek Refah Partisi dönemlerinde bu holding faaliyetleri üzerindeki endişelerimizi hep ifade ettik. Sayın Başbakan böyle bir şey söylemişse tamamen ölçüsüz ve haksız, bir de açıkça ifade ediyorum bu iddia var ise varit ise iftiradır.'' Recai Kutan, ''Avrupa Milli Görüş Teşkilatı, YİMPAŞ Holding ile işbirliği yaparak 1999 seçimlerinden önce partinize 20 Milyon Avro gönderdi'' yönündeki iddiaların da tamamen ''gerçek dışı ve iftira'' olduğunu söyledi.

-''O KURALA UYULUR''-

Kutan, bir gazetecinin, ''Samsun'daki Cumhuriyet balosuna katılan subayların, şehit ailelerinin başörtülü olmasından dolayı oradan ayrıldığını'' söyleyerek, bu konudaki görüşlerini sorması üzerine, ''Bu husus ilk defa Samsun'da cereyan ediyor değil'' ded. Kutan, şöyle konuştu: ''Bizi rahatsız eden husus şu. Bir bakıyorsunuz ki bir şehit cenazesi ve ne hikmetse o şehit cenazesine katılan hanımların yüzde 100'e yakını başörtülü. Ve orada da resmi zevat bu başörtülü hanımları gidiyorlar teselli ediyorlar. Hatta kucaklıyorlar ve o şehit cenazesinde onlarla bir arada bulunmakta herhangi bir mahsur görmüyorlar. Ancak bir bakıyorsunuz ki, ne idüğü belirsiz kavramlar ortaya atıldı. İşte resmi yerlerde bu kıyafetle bulunulamaz. Şuna bir dereceye kadar anlayış gösterebiliriz. Devletin kabulüdür. Diyelim ki resmi bir dairede çalışan bir hanım için devlet bazı kurallar koymuş. O kuralı beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama o kurala uyulur. Ancak bizde devlet hizmet veriyor bazılarına. Devletin memuru de değil, o gelenlere de aynen uyguluyorlar. Bir defa bu insan haklarına da aykırı, hukuka da aykırı.''