BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

Kılıçdaroğlu "Ümit Özdağ'la gizli anlaşma yaptım" dedi İYİ Parti ayağa kalktı! 'Adaylığına engel olamadığım için özür dilerim'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam Habertürk programında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile seçimlerden önce imzaladıkları anlaşmayla ilgili, "Bu protokol kamuoyuna açık bir protokol değil. Dolayısıyla ikimizin namusuna teslim edilmiş bir protokoldür" sözleri üzerine İYİ Parti adeta ayağa kalktı. İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz ile İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan zehir zemberek sözlerle Kılıçdaroğlu'na yüklendi. İşte detaylar...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam Habertürk prorgramında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile seçimlerden önce imzaladıkları anlaşmayla ilgili, "Bu protokol kamuoyuna açık bir protokol değil. Dolayısıyla ikimizin namusuna teslim edilmiş bir protokoldür" sözleri İYİ Parti'yi ayağa kaldırdı. Tepki çeken açıklamalar sonrası İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan sosyal medya üzerinden Kılıçdaroğlu'na yüklendiler.

"Adaylığına engel olamadığım için özür dilerim"

İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;

"Geride bıraktığımız başkanlık seçimlerini muhalefet kaybetmiştir ve Millet İttifakı’nın üyeleri olarak bunun sorumluluğunu üstlenmekten hiçbirimiz kaçamayız.

Milletimize ödemek zorunda olduğumuz bir özür ve özeleştiri borcumuz var. Bunu yapmadan, ne halkımızın temsilini gerçekleştirebiliriz ne de insanlara bir yol haritası sunabiliriz.

Kendi adıma, geride bıraktığımız seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden samimi olarak özür diliyorum. Ve bu özrü, sadece seçimleri kaybettiğimiz için değil aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı elde etmek ve seçimleri kazanmak için kullandığı yöntemlerle yeteri kadar mücadele edemediğim için diliyorum. Seçim kampanyasını popülizme indirgeyen, eleştirdiği kişiye dönüşen ve sahici politikalar üretemeyen bir isim/ekip Türkiye'nin kaderini belirlememeliydi.

Bu ülke insanının umutlarını ve kurumlarını, kendi şahsi mülküymüş gibi kapalı kapılar ardında pazarlamak ve yola birlikte çıktığı ortaklarının arkasından iş çevirmek ne demokratik teamüllere ne de siyasi etiğe sığar. Maalesef muhalefetteki dar bir çıkar grubu toplumdaki güçlü değişim iradesini kendi emelleri ve siyasi ikballeri için kullanmaktan hicap duymuyor.

Ҫözmemiz ve yakın tarihe bakıp yüzleşmemiz gereken buna benzer birçok sorun olduğunu görüyorum. Muhalefete egemen olan linç kültürünü, medya manipülasyonuyla sonuç elde etme kurnazlığını, komplo teorileriyle insanları yaftalamayı, itibarsızlaştırma kampanyalarını ve entrikayı siyaset zannetme eğilimini tamamen reddetmeliyiz. Bunu başarmadan atacağımız her siyasi adım bizi milletten uzaklaştıracak ve onların gözünde yozlaştıracaktır.

Milyonlarca insanımızın her gün daha da yoksul, umutsuz ve depresif şekilde hayatına devam etmesine şahitlik etmek bana acı veriyor. Bunu değiştirmeden, insanlarımızın yüzünü güldürmeden hiçbir yere gitmeyeceğiz.

Düştüğümüz yerden bir avuç toprak alıp yeniden ayağa kalkacağız. BİZ BURADAYIZ!"

"Al takke ver külah diyerek..."

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise yaptığı paylaşımda; "Altılı Masa’ya aday dayatmak üzere davet edilenler, benzer pazarlıklar ile hakları olmayan kazanımlar elde ettiler. Şimdi kendileri ile aynı yolu izleyene tepki gösteriyorlar. Bir kişinin inadı ile işi bu noktalara getirenler, al takke ver külah diyerek konuyu koyun pazarlığına çevirenler, onlara pervasızca destek çıkanlar; tarih önünde suçludurlar, mesuldürler" ifadelerini kullandı.

"Ankara’nın karanlık dehlizlerinde..."

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise yaptığı payşaımda; "Biz sahada kendisi için oy isterken, Meğer o, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok. Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın Kılıçdaroğlu" dedi.