Münevver Karabulut'un ailesi "kamuoyu yüzde 10'unu, biz her şeyini biliyoruz. Sonunda açıklayacağız" diyor. İşte ailenin söyledikleri;
Abone olCem Garipoğlu’nun teslim olmasının üzerinden 10 gün geçti ve Münevver Karabulut’un babası Süreyya, annesi Nagihan, kardeşi Enver Karabulut, dayısı Hasan Hüseyin Akdoğan ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Soysal bir araya geldi.
Aile, “Bizim bildiğimizin yüzde 10’unu kamuoyu biliyor. Sonuna kadar bekler, eksik kalanları açıklarız” diyor.
İşte, başta baba Süreyya Karabulut olmak üzere tek tek aile fertlerinin anlattıkları:
CEM'İN İMRALI'YA GÖNDERİLMESİ ONA ÖDÜL OLUR
*Ben bugüne kadar söylediğim bütün sözlerin arkasındayım. Evde 700 bin euro bulunduğuna ilişkin cumhuriyet savcısına şahidiyle, ispatıyla bilgi verdim. Cumhuriyet savcılığı resen soruşturma başlattı.
* Cem Garipoğlu’nun avukatları İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidiyorlarmış. Oraya gidecek biri varsa o da benim. Kızımı hem kesecekler hem biçecekler hem de utanmadan İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecekler. Ayrıca Cem’in İmralı’ya gönderilmesi konuşuluyor. Böyle bir şey ona bir ceza değil mükafat olur. Eşitlik ilkesine de aykırıdır.
* Son sözüm şudur. Birileri kızımı keşfetti. Birileri kızımı katletti. Katledenleri birileri sakladı. Cem’in ortaya çıkması çok zor oldu. Birileri arkasındaydı. Aydınlanmadan içim rahat etmeyecek. Cem’in Münevver’den önce de buna benzer vukuatları olduğunu düşünüyorum.
ANNESİ: KATİL KIRMIZI ET YEMEZMİŞ
* Kızımın Cem ile ilişkisi kamuoyuna fakir kız-zengin erkek gibi yansıtılıyor. Bu doğru değil. 2007 yılı Temmuz ayında okuldan arkadaşlarıyla dil eğitimi için yaz tatilinde Kanada’ya gitti. İki ay kaldı. Nişantaşı’nda oturuyoruz. Dayısının ekonomik durumu çok iyi. Babasının kazancı Türkiye ortalamasının üzerinde. Cebinde benim kredi kartımı taşıyordu.
* Psikologlar bize şöyle anlattı: Cinayet işleyen bir insan, uzun bir süre kırmızı et yiyemezmiş. Ama avukatının anlattıklarına bakarsanız, Cem teslim olduğunda sucuk-ekmek istiyor. Arabada, “Abi Frank Sinatra mı dinliyorsun” diye soruyor. Psikologlar bu durumu çok yadırgadı. Bu durum Cem’in sıradan bir katilden öte olduğunu gösteriyor.
* Bundan sonra ne olur bilmiyorum. Benim için bir önemi de yok zaten. Ben kızımı kaybettim. Onlar ise ne olursa olsun çocuklarının yaşadığını biliyor. Oysa benim kızım geri gelmeyecek.
KARDEŞİ: CEM 18 YAŞINDAN BÜYÜK
* Cem 18’inci yaş gününü Etiler’de bir restoranda Münevver ile birlikte kutlamış. Münevver, Cem’in “Ben 18 yaşındayım” dediğini anneme söyledi. Savcılıktaki günlüğünde de bu doğum günü kutlamasından söz ediyor. Cem başka arkadaşlarına da 18 yaşında olduğunu söylüyordu.
* Biz her zaman marka giyinen, kendi ihtiyaçlarını kendi gören çocuklardık. Ablam öldürülmese üniversiteyi ABD’de uluslararası ilişkiler okuyacaktı. Ben de önümüzdeki yıl ABD’ye dayımın yanına gideceğim ve üniversiteyi orada okuyacağım.
DAYISI: 03:30'DA EVE KİMİN GELDİĞİNİ GÖRDÜK
* Son gözaltılardan sonra bir şey ortaya çıktı. Daha önce gözaltına alınıp serbest bırakılan bu kişilerle ilgili zamanında teknik takip yapılmış ama bunlar sorguya alındığında bu dosya sorgucu polisin önüne getirilmemiş. Yani sadece ifade alınıyor ve dosyadaki bilgiler çarpraz sorguda kullanılmıyor. Kolluğun o akşam yapması gerekenleri biz bir ay sonra yaptık.
* Kamera kayıtlarını bulup savcılığa teslim ettik. Kamuoyu şu anda yaşananların yüzde 10’unu biliyor, biz tamamını biliyoruz. Kamera kayıtlarında saat 03.00’te testerinin alındığını gördüğümüz gibi, 03.30’da eve kimin geldiğini de görüyoruz. Bunlar bizim kişisel çalışmalarımızla savcılık makamına ulaştı. Kolluğun şüphesiz ihmali var ama bilgi belge olmadan bunu ispat etmek mümkün değil.
Vatan
ÖNCEKİ HABERLER
