BIST 9.140
DOLAR 32,39
EURO 35,05
ALTIN 2.326,76
HABER /  GÜNCEL

 İzmir depreminde 30 kişiye mezar olan binayla ilgili 2 sanığa 14 yıl 5'er ay hapis cezası

İZMİR'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yıkılan Emrah Apartmanı'nda 30 kişinin ölümü ve 8 kişinin yaralanmasına ilişkin davada 2 sanık 14’er yıl 5’er ay hapis cezasına çarptırıldı.

Abone ol

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayraklı’daki Emrah Apartmanı'nda 30 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, ev hapsindeki sanık binanın fenni mesulü Turgay A. ile taraf avukatları ve müştekiler katıldı.

Diğer sanık binanın müteahhidi Hayati U. ise duruşmada yer almadı. Depremde 2 çocuğunu ve eşini kaybeden Nuri Seha Yüksel, "Tarifi ve telafisi mümkün olmayan bu acının sorumlularının cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Sanık Turgay A., savunmasında bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, bu raporlara göre suçlu ilan edildiğini, binanın yıkılmasıyla ilgisi olmadığını iddia ederek beraat talep etti.

Bilinçli taksirle ölüme sebep olmak...

Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından 2 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17'şer yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, iyi hal indirimi uygulayarak sanıklar hakkında 14'er yıl 5'er ay 10'ar gün hapis cezası takdirinde bulundu. Yargılama sırasında vefat eden Hüseyin Bilgin Sert hakkındaki dava düşürülürken apartmanın yıkılmasına ilişkin yargılanan 2 kamu görevlisinin dosyasının ayrı görülmesine karar verildi.

Tutuklama talepleri reddedildi

Müşteki avukatlarının sanıkların tutuklanması yönündeki talepleri ise reddedildi. Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan ve depremde kızını kaybettiğini anlatan müştekilerden Şaziye Demir, sorumluların cezasını çekmesi için 2 senedir bu davayla uğraştıklarını söyleyerek, "Tutuklanmalarını istiyorduk. Evde olmaları bizi rahatlatmıyor. Ölen insanlarımız evde değiller” dedi.