İkinci AK Parti dönemi başlamalı!..

31Mart seçimleri bitti…
Ama sonucu bitmedi!..
İtirazlar yapılıyor…
Sandıklar yeniden  açılıyor oylar yeniden sayılıyor…

Acaba sonuç ne olacak? sorusu gündemdeki yerini koruyor…
Hepsi bir kenara…

Bakın AK Parti bütün büyükşehirleri alıp büyük bir zafere dahi imza atmış olsaydı dahi bu yazıyı yazmaktan geri  durmayacaktım…
Çünkü AK Parti kadroları eski AK Parti kadroları değil!..
2001 ruhu kaybolmuş!..

Tevazu bitmiş...

EGO'lar şişmiş!..
Teşkilatlardan, bürokratlara kadar  liderleri Tayyip Erdoğan’ın üzerine büyük bir yük olan kadrolar yumağı oluşmuş..

Yani AK kadrolar SOS veriyor!..

Tayyip Erdoğan kendisine başta İstanbul olmak üzere bu seçim tiyatrosunu yaşatanlardan hesap sormalıdır...
İddia ediyorum bu teşkilat, bu bürokrat ,bu milletvekili yapısına rağmen alınan oy başarıdır...

Bu oylar tek başına Erdoğan’ın hanesine yazılan oylardır.

Ne demişler;
“Şeyhi uçuran müritleridir.”
Hakiki bir çırak, ustası için  nasıl büyük nimetse, çıraklar ustalarının başarılarının gelişmesine nasıl vesile olup yol aldırırlarsa  bu siyasette de böyledir..
AK Parti’de son dönemde yaşanmaya başlayan sorun da işte budur…
Lideri uçurmayı bırakın, kolunu kanadını kırmaya çalışan “EGO”yüklü bir yapı ne yazık ki partiyi yiyip bitirmeye başladı..
 
Şöyle bakıyorum;
Bakanlara…

Görünen köy kılavuz istemiyor misali, Tayyip Erdoğan olmasa ne birlikleri kalacak ne dirlikleri…
 
Şöyle bakıyorum;
Milletvekillerine…

“Nasılsa millet Reis’e o veriyor”diyerek yan gelip yatmayı kendilerine marifet sayıyorlar.Bilmiyorlar ki AK Parti çatısı yarın başlarına çöktüğü an enkaz altından “Sesim geliyor mu?”çığlıklarını kimse duymayacak!
 
Şöyle bakıyorum;
Bürokratlara…

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”sözünü ters yüz ederek tevazudan uzak, insanlara tepeden bakan tavırları ile davalarına ve liderlerine resmen ihanet ediyorlar.
İnsanların yüzlerine kapılarını kapatanları,  telefonlarına dahi çıkmayanları, kendi etraflarına çalışanları bu millet görüyor kardeşim!
Egoları öyle tavan yapmış ki!
 
Bir düşünün;
Bir bakan, bir bürokrat, bir yerel yönetici koltuğa oturur oturmaz daha önce görev yapan kendi  dava arkadaşlarının çalıştığı kadroları “bunlar benim adamım değil” diyerek  tarumar ediyor…
Zulüm ediyor…
Bu insanlar bir daha partinize oy verir mi kardeşim!..
 
 Ya il ilçe teşkilatları!
Egoları, kibirleri, kendilerini devletin yerine koyan, burunlarından kıl aldırmayan anlayışları ile pes dedirtiyorlar…
Halktan kopan teşkilatlar çığ gibi büyüyor…

Sormak isterim;
İstanbul’da 4 milyondan fazla seçmeni olan AK Parti…
İstanbul’da 1 milyon kayıtlı üyesi olan AK Parti…
Sadece 31.136 sandığın tamamına doğru adam bulamıyorsa…
Ne desin, ne yapsın size Tayyip Erdoğan…
Yoksa seçim öncesi ilçe ilçe gezdiği gibi, seçim günü sandık sandık gezmesini mi beklediniz?
Neyi beklediniz?
Sandığı bekleyemeyenler iş takibi çok iyi takip ediyorlar maşallah!
Bu millet aptal değil gözünden hiçbir şey kaçmıyor!
Tayyip Erdoğan makam aracını taksi durağına çekip, şoförlerle çay içip simit yiyip dertleşirken, daha dün mahallelerde oturan parti yöneticileri plazalara yerleşip lüks araçlarla garajlardan çıkıp millete selam vermiyor…
 
Diyeceğim şu ki;
Bugün gerek siyasi gerekse bürokrat olarak bütün varlıklarını Tayyip Erdoğan’a borçlu olanlar, Tayyip Erdoğan’a ihanet ediyor…
Hep yazdım…
Özal gitti ANAP kaldı mı?
Demirel gitti DYP kaldı mı?
Dün onların içini kemiren zihniyet, görülüyor ki bugün AK Parti’nin bünyesini sarmaya başlıyor…
Tarihin tekerrür etmesini mi bekliyorlar?
17 yıldır yazılan bir başarı öyküsü, acı sonla mı bitecek beyler?
 
Bilmiyorlar mı?
AK Parti ile Erdoğan et ve tırnak gibidir…
Et tırnaktan ayrılırsa ne olur?
Görmüyorlar mı bütün uğraş bunun için...

31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı yüzde 53 oy almasına rağmen üç dört belediyeyi kaybetti diye ABD'si, İngiliz'i, Alman’ı, ve Fransız'ı Tayyip Erdoğan’ı devirmek için nasıl iştah kabartmış!

O nedenle bugün Tayyip Erdoğan’ı karşılıksız seven milyonlar diyor ki;
Tayyip Erdoğan’ı karşılık bekleyerek sevenler artık onun üzerinden elini çeksin…
AK Parti’de hiçbir şey eskisi gibi olmasın…
2001 ruhuna dönülüp millete umut veren yepyeni kadrolar inşa edilsin…
“Her şerde bir hayır vardır”diyerek…
Hz. Mevlana’ya kulak verme zamanı…
“Dünle birlikte gitti, cancağızım.
Ne varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
 
O nedenle Tayyip Erdoğan sevdalıları diyor ki;
AK Parti’de 2023 öncesi  tabandan tavana kadar büyük bir değişimin yol haritası yepyeni kadrolar inşa edilerek yeni bir şeyler söylenerek ortaya konmalıdır. Yapacak ve söyleyecek kişide Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. 

Diyeceğim şu ki!...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan artık  en büyük hayali olan iktidarda 2023 yolculuğuna çıkarken partisinin her kademesinde  liyakatlı kadrolarla büyük bir  "KADRO REFORMU" yaparak "BÜYÜK BİR DEĞİŞİME" imza atmalı. Ve yeni parti arayışında olanlarada ders verecek şekilde "İKİNCİ AK PARTİ DÖNEMİ" ni başlatmalı...

Bu kaçınılmaz bir gerçektir...

Bugünkü  kadrolar hem partinin hemde Tayyip Erdoğan'ın üzerinde kambur olmaya başlamıştır..

Seçimsiz 4,5 yıl tam zamanı!..

Artık vizyon 2023'dür...

Herkes her şeyi ister; ancak yapabilenler başarır!

Tıpkı Simurg, otuz kuşun, (ANKA) hikayesinde olduğu gibi.
Eğer bir yolculuğu talep etmişseniz, o yolu gitmek bir sorumluluktur.

Yola çıkmış biri olarak gidiyorum ve gitmeye devam edeceğim; ta ki, küllerimden yeniden doğuncaya dek...

17 yıldır büyük bir başarı öyküsü yazan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "İKİNCİ AK PARTİ DÖNEMİ"ni partisini adeta küllerinden yeniden doğmuş şekilde başlatacaktır...