BIST 9.998
DOLAR 32,36
EURO 34,84
ALTIN 2.402,44
HABER /  MAGAZİN

İki ünlünün telefon kaydı

Deniz Seki ile Hüsnü Şenlendirici'nin telefon kayıtları basına sızdı. İkili arasındaki diyaloglarda neler yok neler.

Abone ol

Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’nde tutuklu bulunan ve 24.5 yıl hapsi istenen şarkıcı Deniz Seki’nin, eski sevgilisi klarnetçi Hüsnü Şenlendirici ile ‘mevzu’ diye niteledikleri kokain yüzünden sık sık telefonda kavga ettiği ortaya çıktı.

Ve bu konuşmalar Şenlendirici’nin, Seki’nin burnunu kırdığı gerçeğini de gün yüzüne çıkardı. Dava dosyasının klasörlerinde yer alan telefon dinleme tutanaklarında Deniz Seki ile Hüsnü Şenlendirici arasında sık sık uyuşturucu kullanmakla ilgili konuşmalar geçerken, bir konuşmada Deniz Seki, kokain kullandıktan sonra kendisini döverek burnunu kırdığını söylediği Hüsnü Şenlendirici’ye sitem ediyor.

İşte Gazete HABERTÜRK’ün ulaştığı ve ilk kez gün ışığına çıkan o konuşmalar:

‘İlişki bitmiştir usta’

[PAGE]

  

DENİZ: Ben miydim o mevzuları (kokain) içince senin gibi tuhaf bir hale bürünüp böyle saçma sapan davranan ve başkalarını döven. Biz niye başkalarını dövmüyoruz mesela? Neden bir tek sen yapıyorsun bunu?

HÜSNÜ: Bu soru mu şimdi sorduğun?

DENİZ: Evet. Mevzuyla ilgili çok merak ettiğim bir şey bu. Çünkü her şeyimizi ona bağlıyorsun ya hani?

HÜSNÜ: Deniz.

DENİZ: Madem bu kadar bize zarar veriyorsa, neden buraya burnu kırık bir kadının yanına gelip de o üzüntülü kadına bunu yapıp gidiyorsun?

HÜSNÜ: İşte ben de üzüntümden yapıyorum.

DENİZ: Alıp başını gidiyorsun ve sonra beni aradığında ya da ben seni aradığımda diyorsun ki ‘Bir hafta mevzuya ara verelim. Bakalım o zaman neler değişiyor.’ Siyasetçi cümlesi gibi. Mevzuya ara verelim Allah Allah. Peki niçin bunu buraya benim yanıma geldiğinde söylemedin? Niçin sevdiğine mevzu yüzünden bu kadar zarar verebilen ve bir antidepresan dahi almayı reddeden adam olarak bunun formülü bulmuyorsun? Ve niçin ben hâlâ bu kadar saygısız ve şerefsiz bir kadınmışım gibi muamele görüyorum. Sen ne yaptın bana ya?

HÜSNÜ: Ben senden sadece bir tek şey istiyorum. Bunu yapamıyorsan zaten başka hiçbir açıklama yapmama gerek kalmıyor.

DENİZ: Senin bir şey istemeye şu anda hakkın yok ama bak.

HÜSNÜ: 1 hafta.

DENİZ: Ben konuşuyorum daha.

HÜSNÜ: Tabii, peki. Dinliyorum haydi bakalım.

DENİZ: Anladın mı beni? Benim içim dolu.

HÜSNÜ: Hıı.

DENİZ: Burada canı yanan, g..ne iğne yiyen ve burnu kırık bir kadın benim.
HÜSNÜ: Evet.

DENİZ: Benim konuşmaya hakkım var. Bak senin her tarafın aslan gibi. Hiçbir yerine bir şey olmuyor. Allah da etmesin. Çünkü yapan sensin. ‘Bunları mı konuşalım şu an’ diyorsun? Sonra ‘Mevzuyla alakalı’ diyorsun? Sonra diyorsun ki ‘Bunu mu soracaksın, bunu mu cevaplayacağım.’ Şimdi buraya gelip niye içtin o zaman? Bunun cevabını mı vereyim diyorsun? Ne dediğini biliyor musun ya? Diyecek o kadar çok şeyim var ama hiçbir şeyim yok ki? Çünkü hayatımda hiçbir erkek bana kendime olan saygımı bu kadar yok ettirmedi. Nefret ediyorum kendimden.

HÜSNÜ: Tek çaremiz kalıyor. Ben sana zaten uzun uzun bir şeyler yazdım
göndereceğim.

DENİZ: Öyle mi? Ayrılık? Bitti?

HÜSNÜ: Tamam.

DENİZ: Bizim ilişkimiz bitmiştir usta.

HÜSNÜ: Böyle uzun uzun konuşmaya gerek yok yani.

DENİZ: Mezara kadar.

HÜSNÜ: Anlaşıldı.

DENİZ: On beş yirmi gün sonra da postacı çıksa önüme, evlenmeyen ne olsun?

HÜSNÜ: Hadi bakalım.

‘İçmiyorum a... k....’ Hüsnü ağzını fena bozdu

[PAGE]

  

19.11.2008

DENİZ: Alo

HÜSNÜ: Alo

DENİZ: Keyfini böldüm özür dilerim.

HÜSNÜ: Estağfurullah.

DENİZ: Taşına (kokain) tuşuna sonra devam edersin.

HÜSNÜ: Yok hiç öyle bir şey yapmıyorum ben.

DENİZ: Biliyorumben yaptığını biliyorum; duydum hayatım.

HÜSNÜ: Eee sen duyarsın da ben yapmıyorum.

DENİZ: Hiç öyle değil.

HÜSNÜ: Deniz.

DENİZ: Hıı.

HÜSNÜ: Beni sinir etme.

DENİZ: Bağırma be.

HÜSNÜ: Bunu konuşmak içinmi aradın beni?

DENİZ: Hayır bağırma kenara çekil.

HÜSNÜ: İçmiyoruma….. k………içmiyorum.

DENİZ: İçme tamam hayatım.

HÜSNÜ: Allah Allah.

DENİZ: Tamam içmezsen içme.