BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

Hükümetten ilk Mısır açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye karşı tutumunun net olduğunu belirterek, “Bizim tutumuz insan hakları...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye karşı tutumunun net olduğunu belirterek, “Bizim tutumuz insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü esaslı ilkesel bir tutumdur” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, katıldığı İmam-Hatip Liseleri Sempozyumu sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Bozdağ, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi’nin Mısır’ı terk etmesinin istenmesi ile ilgili olarak, “Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye ilişkin tutumu nettir. Bizim tutumuz insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü esaslı ilkesel bir tutumdur. Yoksa şahıslara dönük bir tutum değildir. Mursi’ye karşı yapılmış olan darbe eğer Sisi seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı olsa, ona Mursi tarafından yapılmış olsaydı Türkiye’nin tutumu yine aynı olurdu. Türkiye’nin tutumu İhavan’dan yana, Mursi’nin kişiliğinden yana bir tutum değil, demokrasiden, insan haklarından, milli iradeye verdiği değerden yana ilkesel bir tutumdur. Bu tutumunda Türkiye’nin bir değişim yoktur” ifadelerini kullandı.

HAŞİM KILIÇ’IN AÇIKLAMALARI
Bozdağ, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan ayrılması ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarının sorulması üzerine, “Hem Meclis Başkanımızın hem Anayasa Mahkemesi Başkanımızın tutumlarını doğru görüyorum. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan bütün millet yeni bir anayasa bekliyor. İlk defa milletin iradesi ile seçtiği temsilcilerin oluşturduğu parlamento ortamında, hür bir ortamda bütün tarafların katkı verdiği yeni bir demokratik anayasa talebi var. Bu komisyon bu talebi karşılamak üzere kuruldu. 1 yılda çalışmayı nihayetlendirecekti. Süre uzatıldı. Nisan başı, denildi. Mayıs’tan sonra yeniden bir süre uzatımı oldu ve o günden bugüne çalışıyor. Esasında uzatmalarda çalışmalarını sürdüren bir komisyon görüntüsü var. Süresinin ucu açık olması, çalışmaları verimsizleştirmiştir. Komisyon üyeleri, ucu açık takvimde uzlaşma konusunda yeteri kadar gayret ve çaba göstermediler diye düşünüyorum” dedi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yer alan partilerin kırmızı çizgileriyle birlikte masaya oturduğunu söyleyen Bozdağ, “Masaya oturulduğunda MHP, ‘Şu maddeler kırmızı çizgilerim, bunları konuşmam’, CHP, ‘Bunlar benim kırmızı çizgilerim, bunları konuşmam’, BDP, ‘Şunlar yeni anayasada olmazsa olmaz’ dedi. Bütün partiler kırmızı çizgilerle masaya oturdu. Biz her şeyi konuşuruz, konuşmaktan yana sıkıtımız yok. Görüşümüzü söyleriz, orta yol bulunursa uzlaşırız. Bizim bu kadar kırmızı çizgiyi aşıp yeni sivil ve demokratik bir anayasayı hayata geçime imkanımızın zor olduğu açık. Partiler işin başında masaya otururken ortaya koydukları ön kabullerle süreci tıkamışlardır” diye konuştu.

"MİLLETİ ALDATMAKTAN BAŞKA BİR ANLAMI YOK"
Komisyonda uzlaşılan 60 maddenin de partilerin taleplerinin alt alta yazılmasıyla oluştuğunu ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
“Her partinin dediği aynı maddede alt altta yazıldığı için maddenin başı ile sonu arsında konu bütünlüğünün nasıl kopuk olduğu ortaya çıkıyor. Uzlaşma herkesin dediğini alt alta yazarak olan şey değildir, herkesin dediğinden karıştırarak yeni bir şey çıkarma şeklide olmalıdır. Bu anlamda da uzlaşma komisyonu metni kamuoyuna açıklandığı zaman bunu eleştireceklerdir. Uzlaşma Komisyonu 25 ayda 60 madde üzerinde uzlaşabilmiş. Önümüzde yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimi var. Seçim takvimine baktığınızda bu tempo ve bu usulle buradan uzlaşma masasının üzerine uzlaşılan bir anayasa çıkmasının zor olduğu gözüküyor. Birisi demiş ki, ‘Buraya ne kadar zamanda giderim?’ Diğeri de, ‘Nasıl yürüdüğüne bakayım, ne kadar zamanda gideceğini söylerim’ demiş. Bizim Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yürüyüşüne baktığınızda 25 ayda 60 madde olduğuna göre ikinci bir 60 madde için 25 ay daha, üçüncü 60 madde için 25 ay istendiğinde bizim iki seçim dönemimiz bile bu çalışma temposuna yetmeyecek gibi. Bunu sürdürülmesinin milleti aldatmaktan başka anlamı yok. Samimi olarak yeni anayasa için oturduysak ona göre çalışacağız.”

"PARTİ OLARAK ÇABAMIZI SÜRDÜRECEĞİZ"
Anayasa Uzlaşma Komisyonu etrafında bir araya gelinen masanın partiler için daha önemli bir konumda olduğunu söyleyen Bozdağ, “Partiler kim önce masadan kalkacak, onu gözetir hale geldi. ‘Ben kalkmayım da onlar kalksın, onlar engelledi, deriz.’ Biz buradan yeni sivil, demokratik bir anayasayı uzlaşarak çıkaracağız, mecburuz, mantığı ile bu çalışmalar yürütülseydi bugün daha ileri bir noktaya gelebileceklerini düşünüyordum. MHP esasında yeni bir anayasayı dillendiriyor ama bütün eylemleri ile yeni bir anayasa istemediğini söylüyor. CHP de öyle. Böylesi bir yaklaşım ile yeni anayasa olamaz. Benim üzüldüğüm şu; darbeciler bu ülkede anayasa yaptı. 4 general geldi, yapabildi ama sivil demokratik bir ortamda milletin iradesi ile oluşan parlamentoda milletin istediği anayasa yapılamadı. 4 general yaptı, darbeciler yaptı, biz yapamadık. Darbecilerin becerdiğini, milletin iradesi ile seçilmişler beceremediler, diyecekler. Meclis Başkanının mektup yazıp, ’Ben buradan çekiliyorum’ demesi bana göre bu masanın dağıldığı anlamına gelir ama uzlaşma komisyonunu ortaya yeni bir anayasa koyamaması Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacını ortadan kaldırmamıştır. Biz AK Parti olarak sivil demokratik yeni anayasa için çabamızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
(İHA)