BIST 10.267
DOLAR 32,23
EURO 34,71
ALTIN 2.407,98
HABER /  GÜNCEL

Heronlar bizde, kumanda İsrail'de

Yenişafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugün İsrail ile Türk subayları arasındakı sıkı bağın yıllardır bilinen ama dillendirilmeyen öyküsünü yazdı

Abone ol
KAYIP HERONU İSRAİL İNDİRDİ
Selvi'nin çok tartışılacak  iddiasına göre İsrail'den alınan heron uçuş sırasında kayboldu. Ancak TSK havadaki heronu bir türlü bulup indiremedi. Ve devreye İsrail girdi.  İsrail'den komuta edilen Türk heronu yere indirildi... Cümlenin devamı yıllardır karakollarımızın nasıl kolayca basıldığını ve askerlerimizin nasıl kolayca pusuya düşürüldüğünü ortaya koyuyor.

Yenişafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugünkü yazısı TSK'yı çok kızdıracak. Bugüne kadar Genelkurmay Başkanlığı görevini yapan tüm Orgenerallerin "Çankaya'ya çıkma hayalinin", İsrail ile Türk ordusunun organik bir bağ kurmasını sağladığını öne sürdü.

Selvi yazısında Türkiye'nin tartışmalı konusu heronlarla ilgili de yeni bir iddia ortaya attı. Kayıp heronun İsrail tarafından indirildiğini yazan Selvi'nin Türk heronlarının İsrail tarafından kontrol edilebilmesinin perde arkasındaki gerçeği ise "TSK-siyaset" bağlantısıyla ele aldı.

Heronlarla ilgili bu çarpıcı anekdota Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü köşesinde yer verdi. Yazısında İsrail'den alınan heronlarla ilgili bilgi veren Selvi, PKK'lı teröristlerin nasıl askerlerimizin dibine kadar kolayca girerek onları şehit ettiklerini ortaya koyan fıkra gibi olayı da anlattı.

İşte Abdülkadir Selvi'nin çok tartışılacak yazısının önemli satırbaşları...

KIVRIKOĞLU'NUN ÇANKAYA UMUDU

Selvi yazısında öncelikle 170 adet M-60 tankının modernizasyonu ihalesinin uzmanların uyarılarına karşın 1 milyar 35 milyon dolara İsrail'e verilmesinin anlamlı bulduğunu yazdı. İhale karşılığında İsrail'in yeni bir teknolojiyi Türkiye'ye satmak yerine, Türkiye'de bir prototip oluşturacağını ve Türkiye'nin personelinin bu tankların modernizasyonu gerçekleştireceğini anımsattı:

"Eski tankların modernizasyonu için harcanacak parayla yeni tankların alınması mümkündü. Ancak dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu ihalenin İsrail'e verilmesinde kararlıydı. Haber basına sızdı, ihale yine İsrail'e verildi ama fiyat 668 milyon dolara düştü. İsrail, modernizasyon için bir prototip oluşturdu, Kayseri'de modernizasyon işlemi başladı. İsrail'den çok Türk görevli çalışıyor ve ihalede yer alan tarih sürekli olarak uzuyordu. Kayseri'de yapılan modernizasyon çalışması İsrail'e 668 milyon dolar ödedik. Niye? Çünkü Kıvrıkoğlu paşa görev süresini uzatmak, bir adım sonra ise Çankaya'ya çıkmak istiyordu. İsrail'e verilen ihalelerinin, yapılan askeri anlaşmaların bir tarafında, hep bu hesap vardı. Çankaya hesabı.."

ÇEVİK BİR'İN HESABI DA TUTMADI

Selvi'ye göre TSK'nın şahin isimlerinden Çevik Bir'in de en öncelikli politakası her zaman İsrail ile ilişkileri sıcak tutmak oldu:

"Refahyol hükümeti işbaşındaydı. 18-24 Mayıs 1996 tarihli, "Türkiye-İsrail Askeri Eğitim Anlaşması" imzalandı. Anlaşmada İsrail'den Savunma Bakanlığı adına İvry David, Genel Direktör imzası vardı. Türkiye adına imza sahibi kimdi? Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir... Başbakan Erbakan'ın İsrail aleyhine açıklama yaptığı gün, İsrail'le ortak askeri tatbikat yapılacağını ilan edecek denli de fütursuzdu.

İsrail'le ilişkileri birinci sıraya yerleştirmesindeki amaç da, Tel Aviv üzerinden Çankaya'ya yürüme planıydı. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin askeri ve savunma boyutları Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller'in ise Başbakan olduğu dönemlerde zirve yaptı.

1994 yılında Başbakan Çiller imzasını taşıyan "Savunma İşbirliği Anlaşması" ilişkilerin hızlı bir şekilde tırmanmasını sağladı. İsrail'le işbirliği yaparak dünyadaki Yahudi lobisini yanına almayı ve PKK'ya darbe vurmayı planlıyordu Tansu Çiller.

İSRAİL PKK'YA MAYIN YAPMAYI ÖĞRETTİ

Selvi'ye göre Refah Partisi ile koalisyon kurunca en büyük darbeyi Yahudi lobisinden yedi Tansu Çiller... O dönem İsrail ordusundan emekli subaylar PKK'ya mayın yapmayı öğrettiklerini öne süren Selvi, bu dönemden 1999 yılına kadar "İsrail'le iyi olduğunuz sürece PKK ile mücadelede size yardım eder" tezinin işlendiğini ancak gerçeğin ise yine bir Genelkurmay Başkanı'nın verdiğ istatistiklerin yalanladığını yazdı:

"Vereceğim rakamları eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ açıkladı. Yıl 1993. Terör olayı sayısı 5 bin 717 Yıl 1994. Terör olayı sayısı 6 bin 446 Bu iki rakam dahi "PKK ile mücadele için İsrail'le işbirliği yap" tezinin büyük bir yalan olduğunu ortaya koyuyor"

PKK SALDIRISINDAKİ İLGİNÇ ZAMANLAMA

Selvi yazısında 31 Mayıs 2010'da 9 şehit verilen Mavi Marmara saldırısının gerçekleştiği anda, PKK'nın İskenderun'daki deniz üssümüze saldırdığına dikkat çekti. Bu saldırılardan tam 1 gün önce yani 30 Mayıs 2010 günü ise İsrail'le istihbarat amaçlı tam 165 milyon dolarlık bir anlaşma imzalanmış olmasının anlamlı olduğunu belirten Selvi, "terörist ülke" nin bu anlaşmanın mürekkebi kurumadan saldırdığı tespitine yer verdi:

"Ayrıca o tarihlerde İsrail'le 188 milyon dolar karşılığında 10 adet Heron anlaşması yapmıştık. 155 milyon dolara F4'lere takılacak olan "pod"larla ilgili anlaşmayı imzalamıştık. Hatta saldırıdan birkaç gün önce 4 milyon dolara 1 adet Heron kiralamış, Awacs uçaklarına takılmak üzere 4 milyon dolarlık sistem temini yoluna gitmiştik. İsrail bunların hiçbirini hesaba katmadı. Peki şimdi durum ne?

HERON GÖRÜNTÜLERİ PKK'YA DA MI GİDİYOR?

Türkiye terörle mücadele için İsrail'den 10 Adet Heron aldı. Bunların 3'ü düştü. 4'ü ise bakım için gönderildiği İsrail'den geri gelmedi. Görevde olan 3 Heron'un bakımı konusunda ise gözler İsrail'in üzerinde. Test uçuşu sırasında bir Heron kaybolmuştu. Fıkra gibi ama gerçek, Heron havada ama bir türlü bulunup indirilemiyordu. İsrail bilgilendirildi, oradan devreye girip Türkiye'deki uçağı indirdiler. Bu durum bizimkilerde İsrail istediğinde bu uçakları sevk ve idare edebilir, görüntüleri önce kendisine alabilir kuşkusunu uyandırdı. Milli yazılım konusunda ısrar ettik. Güya kabul ettiler. Bu görüntülerin bir kısmı İsrail üzerinden PKK'ya ulaşıyor mu kuşkusu devam ediyor. F-4'lere takılan Pod'larla ilgili benzer kuşkuların devam ettiğini eklemeliyim. Gelinen noktada, "İsrail'siz dünya bize haram" şeklindeki büyük yalan bitti. Türkiye, şimdi İsrail'den de hesap sorulabileceğini dünyaya gösterme aşamasında. Biz bu sınavları vere vere büyük devlet olacağız. Tel-Aviv'e sırtını dayayarak bölgenin lider ülkesi olunmaz..."