BIST 10.742
DOLAR 32,22
EURO 35,08
ALTIN 2.525,80
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Frankfurtta ne umduk, ne bulduk?

Onur konuğu olduğumuz 60. Frankfurt Kitap Fuarından izlenimler.

Abone ol

Bu yıl 'Bütün Renkleriyle Türkiye' sloganıyla katıldığımız 60. Frankfurt Kitap Fuarı sona erdi. Türkiye yaklaşık iki yıldır hazırlandığı fuarda, çok da iyi bilinmeyen edebiyatını ve kültürünü dünyaya anlatmaya çalıştı. Fuar bitti, gidenler döndü. Kazanımların görülmesi için uzun bir süreç gerekiyor. Fakat fuar sırasında yapılan değerlendirmeler, olumlu ya da olumsuz eleştiriler ister istemez fuarda ne umduk ne bulduk sorusunu akla getiriyor. Bu soruyu fuara katılan yazarlara, yayımcılara ve ulusal yürütme komitesine sorduk. Olumlu olarak değerlendirenler de oldu, olumsuz diyenler de...

YAZARLAR VE ŞAİRLER

Ayfer Tunç :
'Çok sesli bir görüntü sergilendi'
Fuardaki varlığımız sadece yayın dünyasını ilgilendiren bir faaliyet değildi, ülke imajı konusuna ilişkin önemli bir atılımdı. Bunun önemli ölçüde gerçekleştiğini düşünüyorum. Organizasyon sorunlarıyla karşılaşmadık. Stantların sadeliğinden hoşlandım. Yayınevleri arasındaki eşitliği olumlu buldum. Orhan Pamuk'un konuşmasını içten ve doğru buldum. Çok sesli bir Türkiye işaretini veren bir görüntü sergilendi.

Ali Akbaş: 'Organizasyon amatörceydi'
Moskova'daki kitap fuarına da katıldım. Orada Çin, onur konuğuydu. Çin gibi dolduramadık orayı. Ben onur konuğu olan şair grubuyla gittim, gümrükten çıkamadık bir türlü. Organizasyon amatör görünümdeydi. Türkiye yeterince anlatılabildi mi? Anlatılamadı.

İskender Pala: 'Bence olumlu bir sonuca ulaştık'
Geçen yılların fuarlarını da bilen birisi olarak söyleyebilirim ki bu sene oldukça olumlu bir sonuca ulaştık. Görüşmeler ve dünyaya açılım için kurulan bağlantılar bence yeterli ve güzeldi.

Bejan Matur: 'İyi edebiyat temsil edilmeliydi'
Kaç yazarın keşfedildiğini sonradan göreceğiz. Bu bir edebiyat temsiliydi ve iyi edebiyatın temsil edilmesi gerekiyordu. Bütün renklerin olduğu bir temsile indirgenmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Keşke daha az sayıda daha yoğun yazarlar gitseydi.

Beşir Ayvazoğlu: 'Kapasite bu kadar'
Yapılabilecek şeylerin hepsini yapmışlar, ama kapasite bu kadar. Yayıncılık konusunda bir milat olabilecek mi, bu zaman içinde ortaya çıkacak. Bir hafta boyunca Türkiye'nin sesinin duyulmasının faydaları görülecektir. Logo çok güzel olmasına rağmen Türkiye olduğu anlaşılmıyor. TÜYAP fuarına katılır gibi katılmışlardı. Belki büyük yayınevleri bazı bağlantılar kurmuşlardır.

Küçük İskender: 'İzlenme oranı iyiydi'
Stantların yeri ve izlenme oranı iyiydi. İzleyicileri çekmek konusunda zayıf kalındığını düşünüyorum. Onur konukluğu yeterince kullanıldı mı? Yayınevlerinin editörlerinin bu konuya eğildiğini düşünüyorum. Kendi açımdan birkaç yayınevi ve çevirmenle görüşme fırsatım olduğunu söyleyebilirim.

Ali Haydar Haksal: 'Umduğumuzu bulamadık'
Türkiye, devletin en üst düzeyde katılımına ve çabasına rağmen bu imkanı yeterince kullanamadı. Türk edebiyatını ve düşüncesini Orhan Pamuk temsil etmemeliydi. Pamuk'un gölgesinde bir Cumhurbaşkanı olması, Türkçesi'nin kötü oluşu ve ülkesini şikayet edişi hoş bir hadise değildi. Yayınevlerini sunamadılar. Bir kere yazarları yoktu. Eserleri yabancı dile çevirip, yazarları tanıtmak gerekiyordu.

YAYINCILAR

Reşit Haylamaz (Kaynak Kültür Yayınları): 'Frankfurt'ta sadece 'gün' vardı' Türkiye, mazisi olan bir ülke, ancak Frankfurt'ta memleketimiz adına sadece 'gün' vardı, yaşandı, bitti. Genelde bir sahipsizliğin olduğunu söylemek lazım. Frankfurt'ta bir Türk bayrağına bile rastlamadım. Ülkemizi tanıtma adına her ziyaretçiye bir hediye verileceğini tahmin etmiştim. Hazırlığını yaparak giden yayınevleri anlaşmalarını yaptı. İlk kez gidenler ise bireysel satışın olmadığı bir fuarı görmüş oldular.

Tankut Gökçe (Doğan Kitap): 'Geç kalmış bir konukluktu'
Doğan Kitap olarak çok memnun kaldık. Yazarlarımıza ilgi büyüktü. Oradaki vatandaşlarımız da yayınları takip ediyorlar. Geç kalmış bir konukluktu ülkemiz için. Edebiyatı bizden geniş olmayan bir çok ülke buraya konuk oldu. Stantlarda çok soluk bir renk seçmişler. İnsanlar soruyorlar nerede Türkiye diye.

Osman Okçu (Timaş Yayınları): 'Kazandıklarımız eksiklerimizden çok'
Geçmişte Frankfurt'a giden yayıncı sayısı 15-20'yi geçmezdi. Genç yayıncı arkadaşlar ile ilk kez gelen yazarların dünyadaki kitap sektörünü görmesi ciddi kazanımlar sağlayacaktır. Timaş Yayınları olarak bir çok ülkenin yayıncısı ile görüşme imkanı bulduk. Konuk ülke olarak eksiklerimiz olmuştur, ancak kazandıklarımızın daha çok olduğunu düşünüyorum.

İrfan Sancı (Sel Yayıncılık): 'Onur konuğu olmak çok farklı değildi'
Onur konuğu olmanın çok da farklı olmadığını gördük. Kendi teliflerimizi bile gidip onların stantlarında sunduk randevular doğrultusunda. Türk yayınevi stantlarında telif görüşmesi pek olmadı. Yüz yayın evi aynı biçimlerde stantlarda pek güzel olmadı. Orada yaşayan Türkler geldi bolca.


ULUSAL YÜRÜTME KOMİTESİ

Müge Sökmen (Ulusal Komite Eş Başkanı): 'Önyargıyı kırdık'
Yabancı basında Türkiye hakkında dosyalar dolusu haber ve yorumlar çıktı. Bu haberler Türkiye'nin dışarı pek yansımayan edebiyatını ve kültürünü anlatıyordu. Frankfurt fuarının basın müdürü; basında aldığınız yer harcadığınız miktarı kat kat geçti dedi.

Bundan önceki fuarlarda biz söyleriz biz dinleriz tarzı bir programla kısıtlı kalmıştık. Fakat bu fuardaki etkinliklere katılanların en az üçte biri yabancıydı. Bir kitap satış fuarı değildir bu. Bazı yayıncılar hazırlık yapmamıştı, onlar açısından parlak geçtiğini düşünmüyorum. Ama en azından bir deneyimdir. Hazırlıklı gelen yayıncılar, önemli işlere imza attılar. Telif ajanslarımız çok iyi çalıştı. Bir cümle ile değerlendirmek gerekirse; önyargıyı kırma konusunda büyük bir adım atıldı.

Münir Üstün (Yayıncılık Moderatörü): 'Şovumuzu değişik alanlara yaydık' Umduklarımızı ilk etapta bulduğumuzu, asıl işin bundan sonra başlayacağını düşünüyorum. Telif anlaşmalarının geri dönüşümleri olacağına, hazırlıklı yayıncılarımızın netice alacaklarına inanıyorum. Telif görüşmeleri için ideal stantları hazırlamaya çalıştık. Biz şovumuzu stantlarda değil forum alanındaki kazanılmış katmanlar sergisiyle yapmaya çalıştık. Çok alanda Türkiye temsil edildi.
(Ali Pektaş - Yusuf Gündüz)