FED'in faiz kararı piyasalarda nasıl bir hareketlenme sağlayacak? FED kararı Türkiye ekonomisine etkisi ne olacak? Analistler, FED'in faiz kararını yorumladı.
Abone olABD Merkez Bankasının (Fed) beklentiler doğrultusunda faizleri 25 baz puan artırmasının, belirsizliği azaltarak kısa vadede piyasaları rahatlattığı belirtiliyor.
Analistler, bundan sonraki süreçte makroekonomiye ilişkin göstergelerin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını kaydediyor.
FED'İN FAİZ KARARI PİYASALARI NASIL ETKİYECEK? - FED YORUMLARI
Fed'in gösterge faizini yüzde 0 - 0,25 aralığından 0,25 - 0,50 aralığına yükseltmesinin ardından dolar, diğer gelişmiş ülke para birimlerine karşı değer kazanırken, karar öncesi son bir ayda baskı altında kalan gelişen ülke para birimleri ise dolara karşı pozitif bir seyir izliyor.
Fed Başkanı Janet Yellen, 2006 yılından bu yana ilk kez faiz artışına gidilmesinin ardından yaptığı açıklamada, gelecek politika kararlarının ekonominin gelişimine göre ayarlanacağına dikkati çekerek, kademeli bir artış hızı izleneceğini söyledi.
Analistler, Fed'in normalleşme sürecinin başladığını ancak bunun uzun bir yol olarak piyasaların gündemini meşgul edeceğini vurguluyor. Bilançoda küçülmenin başlaması durumunda doların eve dönüş sürecinin özellikle gelişen ülke piyasalarını etkilemeye devam edeceği öngörülüyor.
"FED VE JANET YELLEN BEKLENTİLERİ KARŞILADI"
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, Fed'in karar metninde yer alan ifadelerin ve basın toplantısında Yellen'ın açıklamalarının piyasa beklentilerini karşıladığını belirterek, küresel piyasalarda genellikle bir rahatlamanın hakim olduğunun altını çizdi.
Fed’in ardından yurt içinde pay piyasalarında yükselişin bir miktar daha devam etmesini beklediklerini aktaran Cömert, "TL ve faizde sınırlı düşüş görülmesini bekliyoruz. Fed açıklaması ve Yellen'ın basın toplantısından çıkan sonuç, bundan sonraki dönemde Fed açısından en kritik konunun enflasyon olacağı. Küresel gelişmeler, petrol fiyatındaki düşüş gibi konuları Fed geçici olarak değerlendiriyor" diye konuştu.
Cömert, enflasyonla ilgili ABD verilerinin bundan sonraki dönemde diğer verilerin önüne geçeceğini ve piyasalarda oynaklığı artıracağını dile getirerek, faiz artışına rağmen, para politikası duruşunun gevşek kalmaya devam edeceğini, Fed'in bilançosunu küçültülmesi için ise faiz artışlarında önemli bir yol katedilmesinin bekleneceğini anlattı.
"PİYASALARDA RAHATLAMA DEVAM EDECEK"
Fed tarafından yayınlanan ekonomik tahminlerde çok sınırlı güncellemeler yapıldığına değinen Cömert, Fed üyelerinin 2016 yılı içinde 4 faiz artırımı daha yapılacağını öngördüklerine dikkati çekti.
Cömert 2017-2018 tahminlerinde ise sınırlı düşüşlerin söz konusu olduğunu anımsatarak, "Bundan sonraki faiz artışları 'kademeli (gradual)' olacak. Kısa vadede piyasalarda rahatlamanın devam etmesini bekliyoruz. BIST 100 endeksinde 73,000-73,500 ve 75,300-76,300 seviyelerini hedeflemeye devam ederken, ana destek olarak ise 71,500 seviyesini takip ediyoruz" bilgisini verdi.
Sadece para politikaları cephesinden bakıldığında, bir sonraki hamlenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) normalizasyon hamlesi olabileceğini ifade eden Cömert, mevcut jeopolitik gelişmeler düşünüldüğünde, TL üzerindeki risklerin henüz sonlanmadığını, kısa vadede TL'de değerlenme beklemelerine karşın orta vadeli dolar pozisyonlarının korunmasını önerdi.
"FED ÜYELERİNİN 2016 YIL SONU FAİZ BEKLENTİLERİ YÜZDE 1,4"
PhillipCapital Türkiye Araştırma Direktörü Özlem Bayraktar Gökşen ise "tarihi" olarak nitelendirilebilecek bir Fed toplantısı sonrasında piyasa dinamiklerinin "aşırı" tepkiler vermekten uzak olduğunu, göreceli sakin bir seyir izlendiğini söylemenin yanlış olmayacağını kaydetti.
Bu görünümün en önemli nedeni olarak Fed’in ince eleyip sık dokuduğu iletişim politikasını gösteren Gökşen, "Faiz artar mı artmaz mı sorusu geride kalarak önemli bir belirsizlik elimine edilmiştir ve patikaya ilişkin de dengeli, güvercin bir söylem iletilmiştir" ifadelerini kullandı.
Gökşen, Fed üyelerinin 2016 yıl sonu faiz beklentilerinin yüzde 1,4'te kaldığını ancak 2017’ye ilişkin faiz beklentilerinin 25 baz puan düştüğünü hatırlatarak, bu durumu gelişen ülkeler için pozitif değerlendirdi.
Kendi iç dinamikleri ve haber akışının yanı sıra emtia fiyatları ve buna bağlı fonların durumunun da gelişen ülke dinamiklerini etkileyen diğer önemli faktörler olacağını aktaran Gökşen, "Kısa vadede Fed kendi üstüne düşen görevi yapmış görünüyor. Diğer unsurlardaki gelişmeleri ise hep beraber takip edeceğiz" dedi.
"BIST 100 ENDEKSİNDE 73.400 DESTEK KONUMUNA GELEBİLİR"
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan ise haftalardır beklenen ve küresel piyasalar üzerinde baskı oluşturan Fed toplantısının piyasa beklentilerini karşılayarak şimdilik gündemden çıktığının altını çizdi.
Fed Başkanı Yellen'ın, faiz artırımlarının kademeli olacağını vurguladığına ve gelecek toplantılardaki kararlarda verileri ve görünümleri takip edeceklerini söylediğine dikkati çeken Doğan, kararların ve beklentilere yakın şekillenen söylemlerin geçen haftadan bu yana zaten piyasa fiyatlamaları içine girdiğini belirtti.
Doğan, BIST 100 endeksinin kısa vadeli direnç seviyesi olan 73.400’ün üzerine çıkmasını beklediklerini dile getirerek, şunları da kaydetti:
"Endekste bu seviyenin destek haline gelerek, alımların 74.500-75.300 aralığına kadar devam etmesini bekliyoruz. Aşağıda ise 71.600-71.400 seviyeleri, izlenecek ilk destek aralığı. Bundan sonraki süreçte herhangi yeni bir jeopolitik risk gündeme gelmediği takdirde 69.200 seviyesi dip kabul edilebilir. Mevcut durumda pozisyonların, 74.600-75.300 hedeflenerek korunabileceğini düşünüyoruz."
ÖNCEKİ HABERLER
