BIST 9.462
DOLAR 32,60
EURO 34,83
ALTIN 2.498,31
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan: Hedef milli iradeye suikast

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ve sonrasına yaşananlarla ilgili olarak "Evladım da olsa korumaya değil hukukun arkasında durmaya gayret ederim. Ama hedefin milli irade suikasti olduğu aşikar" dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ve sonrasına yaşananlarla ilgili olarak "Evladım da olsa korumaya değil hukukun arkasında durmaya gayret ederim. Ama hedefin milli irade suikasti olduğu aşikar" dedi.

Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde gazeteci ve yazarlarla bir araya gelen Erdoğan şöyle konuştu:

"Adı yolsuzluk olarak konulan bu operasyonun arkasında ülkemin geleceği vardır. Ülkemin büyümesine yönelik suikast vardır. Yıllık kapasitesi 100 milyonun üzerinde olan havaalanı ihalesini alan müteahhit firmanın adı var. Bu küresel bir suikast. Sürekli servis yapmak suretiyle böyle bir lekelemenin gayreti içine giriyorlar. Milletin seçtiği hükümet ve Türkiye'nin istikrarı hedefe konulmuştur."

'Kuş katliamı'

"Milli irade dışı güç sadece silahlı güç değildir. Hükümetlerin milli irade dışı güçlerle tayin edildiği dönemler oldu. Hükümet olarak milli iradenin güçlenmesi için büyük mücadele verdik. Süreci durdurmaya tersine döndürmeye yönelik çok sayıda komploya maruz kaldık ama hepsinin üstesinden geldik geliyoruz."

"Önümüz kesildi, bu son adımlar da hep buna yöneliktir. İpimizi kırmak istediler ama biz vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz. 17 Aralık komplosunun 30 Mart öncesinde Türkiye'nin yürüyüşünü durdurmaya yönelik olduğundan hiçbir şüphe yok. Yolsuzluk kisvesi altında yapılan ama çok boyutu olan bu operasyon asla masum hukuki bir işlem değildir. Bir taşla bir kaç kuş vurulmak değil adeta kuş katliamı yapılmak istenmiştir."

"2 dakika süren var"

"Operasyon dosyalarının üzerinde gizlilik kararı olmasına rağmen yargının buna uymaması çok anlamlıdır. Operasyona konulan isim de çok manidardır. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Hemen bir algı oluşturuldu. Gizli tutulması gereken bilgiler belgeler basına sızdırıldı Düğmeye basılmışçasına muhalefet de topa girdi. Bir savcı zanlı olarak çağrılan kişiye eli cebinde söylediği şu: 2 dakika süren ver anlat ve çık. Böyle yargılama olur mu?"

"Gelsin şimdi efendileriniz kurtarsın. Zanlı tabir edilen insanlara böyle bir şey yöneltilebilir mi? Operasyon hukuka aykırı şekilde başlatıldığı gibi masumiyet karinesi çiğnenerek yürütüldü. Evvela yargı mensuplarının hukuka uyması şarttır. "