BIST 10.646
DOLAR 32,24
EURO 34,96
ALTIN 2.435,17
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan anketi açıkladı MHP sınırda!

Başbakan Erdoğan, BDP'nin PKK ile işbirliği yaptığını iddia etti

Abone ol

İNTERNETHABER- Başbakan Erdoğan, terörün AK Parti'yi hedef aldığını iddia ederek, yurt genelinde, partisinin ilçe teşkilatları ile seçim bürolarına saldırılar düzenlendiğini söyledi. Yüzleri maskeli eylemciler ile BDP'li vekillerin, yan yana kol kola yürüdüğünü söyleyen Erdoğan, muhalefeti ise yerden yere vurdu. Kılıçdaroğlu için çok iyi yalan söylüyor diyen Erdoğan, MHP'yi sarsan kasetlerle ilgili de oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın sözleri;

Başbakan Erdoğan, terör örgütünün yeni hedefinin AK Parti olduğunu söyledi. Kanal 7'de yayınlanan "Başkent Kulisi"nde gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası arenada sözü geçen, gündemi belirlenen değil gündem belirleyen ülke haline geldiğini söyledi. Bin Ladin'e yönelik operasyonla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, terörün bireysel olmadığını, binlerce Ladin'in çıkabileceğini söyleyerek Türkiye'nin PKK ile mücadelesini hatırlattı:

"Tüm uyarılarımıza rağmen bazı Avrupa ülkelerinde, örgüt liderleri dolaşıyor ama ilgilendikleri yok. Bizim buradaki asıl sıkıntımız, terör... O olaydan sonra (11 Eylül saldırıları) teröre, "İslami terör" diye bir sıfat eklediler. İslam'ı, terörle özdeş hale getirmeye çalıştılar, bu bir insanlık suçudur. Hala bakın bunu işleme gayreti içerisindeler. İslam’a böyle bir fatura kesmeye kimsenin hakkı yok. Onun için diyoruz ki Müslüman da olsa Hristiyan da olsa Musevi de olsa terör terördür. Barış dini olan İslam’ın teröre cevaz vermesi mümkün değil. 

Amerika’nın Pakistan'daki operasyonun ardından "Ladin öldürüldü, dünya artık daha güvenilir bir yer" açıklamasını da doğru bulmuyorum. Ladin bir kişi değildir, binlerce Ladin vardır." 

SEÇİM GÜNDEMİ

Arınç'ın "Kastamonu'daki olay biri fazlasıyla endişelendirdi" sözlerinin aksine endişe taşımadığını söyleyen Erdoğan, bu konuda güvenlik güçlerinin gerekli tüm tedbirleri aldığını kaydetti. Bunlara rağmen Kastamonu'da bir polisin şehit olduğunu bir polisin de yaralandığını söyleyen Erdoğan, saldırının zamanlamasına dikkat çekti ve AK Parti'ye yönelik saldırılarının seçim yaklaştıkça arttığını kaydetti:

"Teröristlerin nerede ne yapacağı belil değildir. Güvenlik güçleri tüm tedbirlerini almaktadır; ancak bir polisimizi kaybettik. Önemli olan bunun zamanlaması. Telsiz dinlemesindeki ifadeler çok önemli. Ne diyorlar, hedef AK Parti. Bu terörle mücadele konusunda AK Parti’nin başarısını göstermektedir. Bundan PKK ve onunla hareket eden siyasi parti rahatsız olmaktadır. Dikkat ederseniz hep tehditle oy almaktadırlar. Köyleri tehdit ettiler şehirleri tehdit ettiler.

Şimdi bu adımlar atılırken Güneydoğu’da hedefler her yönden dağıtılmak isteniyor. Kutsal değerlerimize ciddi saldırılar oluyor.

Apo’yu peygamber eden halleri var. Cami cemaatiyle hiç ilişkisi olmayan insanlar görüyorsun, etekleriyle üzerlerindeki o şeylerle. Onların derdi, şu anda dini sömürmektir. Güneydoğu’da terör örgütü çok farklı metodlar uyguluyor.

Mobil parti merkezlerimizi molotoflarla bombaladılar.
 Bu tür saldırılar Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde bu devam etmektedir. Yüksekova’da neredeyse parti ilçe merkezinin bulunduğu binayı kullanılmaz hale getirdiler. Sonra da kalkıp demokrasi, özgürlük mücadelesi diyorlar."

KÜRT SORUNU VE ANNELER

Kürt sorunun çözümü konusunda 2002'den bugüne çok önemli mesafe katettiklerini söyleyen Erdoğan, 2005'teki Diyarbakır konuşmasını hatırlattı. Bölgeyi ziyaret ettiğinde bölgenin tek isteğinin "olağanüstü hal"in kaldırılması olduğunu bugün bunun kaldırıldığını, "Çekiç Güç"ün gönderildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu alanda çok mesafe aldık. Partimizi kurduğumuzda 2,5 sayfalık bununla ilgili bir bölüm var. O günden bugüne çok mesafeler attık. 2005’te Diyarbakır’daki konuşmamda da söyledim. Artık kalfalık dönemimiz bitiyor, bundan sonra Kürt vatandaşlarımızın sorununu çözeceğiz ve bu konuda önemli mesafeler elde ettik. Biz "olağanüstü hali" kaldırdık, "Çekiç Güç" gitti. Partimizi kurarken, "olağanüstü hali kaldırın" sizden başka şey istemiyoruz, dediler. Ana dilde kurslar açtık, sonra bu kursa gidecek adam bulamadılar. Kürtçe reklam verebilmenin önünü açtık. Bununla da kalmadık, tuttuk bir televizyonu ona tahsis ettik. Cezaevlerinde anne ile evladı Kürtçe konuşamıyordu, bu bana düştü genelge yayınlandık, bu sorun da çözüldü. Ama siz eğer Kürtçe resmi dil derseniz o zaman işte buna karşıyız. Bu konuda takıntıları var, aşılamıyor.

"ANNELER ÇOCUKLARINI DAĞA GÖNDERMESİN"

Annelerin evlatlarını dağa göndermemeleri gerekiyor. Buradan Kürt kökenli annelerimize seslenmek istiyorum: Ne olur onlara sahip olun. Onları kaçırıyorsunuz ve dağa çıkıyorlar. Bizlere yardımcı olun, bizim de işimiz kolaylaşsın. Öteki taraftan evladını askere gönderenler de evlatlarının kara haberini, şehadet haberini alıyor. Bunlar bizi ayrıca üzüyor. Bizim bunlara karşı ortak mücadele vermemiz gerekiyor. Bunun devletin hükümetin tek başına çözebileceği bir mesele değil.

"BELEDİYEDEN MOLOTOF ATIYORLAR"

Bu nasıl demokrasi mücadelesi. Diyarbakır Belediyesi’nden aşağıya Molotoflar atılıyor. Bu nasıl bir demokrasi anlayışı. Onun için bizim bu süreç içerisinde anneliğin siyaseti olamayacağı için anneleri hep birlikte teşvik etmemiz, el ele annelerin ağlamaması lazım.

-CHP VE MHP'NİN KAMPANYASI İÇİN 
NE SÖYLEDİ?

-MHP'Yİ SARSAN KASETLER KİMİN İŞİ?


ANKETLER KİMİ LİDER GÖSTERİYOR?
TÜM BU SORULARIN CEVABI
HABERİN DEVAMINDA... [PAGE]

CHP VE MHP KAMPANYASI

CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli'nin seçim performanslarına ilişkin bir soruya da cevap veren Erdoğan, her iki liderin kendisine yönelik sözlerinin edepsizlik olarak nitelendirdi. Her iki liderin de kendisine her fırsatta hakaretler yağdırdığını söyleyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu artık avukatlarına havale ettiğini kaydetti. İşte Erdoğan'ın o konuyla ilgili değerlendirmesi:

"Seçim meydanlarında sarfedilen sözleri edebe aykırı buluyorum; çünkü hakaretler var. Benim sadece "statükonun Allah’ı Ankara'dır" ifadesine karşı "bu alçaklıktır" diye bir ifadem var. Bunun dışında ne Kılıçdaroğlu'na ne de Bahçeli'nin eleştirine yönelik, kimse bir hakaretimin olduğunu söyleyemez.

"KILIÇDAROĞLU ÇOK İYİ YALANCI"

Kılıçdaroğlu'nun milletin gözüne baka baka çok iyi yalan söylediğini iddia eden Erdoğan, Baykal'ıh Kılıçdaroğlu ile mukayese edilmeyecek kadar siyasetçi olduğunu söyledi. İşte Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'nu kızdıracak sözleri:

"Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü'nde başarısız olmuş ve bunu belgeleriyle ortaya koyuyorum.
Kılıçdaroğlu, genel müdürlük görevine atandıktan sonra, kurum her yıl zarar etmiştir. Sekiz yıl kaldı orada beyefendi. 

MHP’den DSP’den ANAP’tan aldık iktidarı. Biz borçlarını ödedik, şimdi ben bunu anlatırken Sayın Bahçeli’yi rahatsız etmemesi lazım.

Sayın Baykal’ı evinde ziyaret ediyor ve aday değilim diyor. Sonra da hemen ertesi gün adaylığını açıklıyor. Bu senaryo nedir? Kasetin bir sonucudur. Birisi mağdurudur, diğeri de kaset mamülü genel başkandır. Artık ben cevap vermiyorum, hemen avukatlarıma gönderiyorum. Şu ana kadar üç tane kazandık sanıyorum seçimden sonra bu rakam daha da artacaktır.
 
Taktir ettiğim şeyi yalanı söyleyemesidir. Yüzü kızarmadan korkunç yalanlar söylüyor. Baykal tabii ki Kılıçdaroğlu ile siyaseten mukayese kabul edilmez. Bu konuda Allah’a şükür iyi muhaletefimiz var."

"KASETLER BİREYSEL GİBİ GÖZÜKSE DE SİYASET BUNLARDAN TEMİZLENMELİ"

MHP'yi sarsan kasetlerin kaynağının, iç çekişmelerle ilgili olabileceğini ve bu yönde duyumlarının olduğunu belirten Erdoğan, Bahçeli'nin "okyanus ötesi" iddialarının ise doğru bulmadığını kaydetti. MHP liderinin suçlamalarını kendisinin anladığını; ancak toplumun tüm kesimlerinin, bu sözlerle kimden bahsedildiğini anlamayacağını iddia eden Erdoğan, suçlamaların çirkin olduğunu söylerken kaseti yayınlanan isimlerden de siyasette yer almaması gerektiğini kaydetti. İşte Bahçeli'nin gözünden MHP'yi sarsan kasetler:

"Olay bireysel olay. Bununla kalkıp bir partiyi yargılamak doğru olmaz. Genel Başkan ile bunun bir irtibat kurmak doğru olmaz. Elbet, rahatsız verici; ancak eğer temiz siyaset diyorsak bunlar olmamalı. Kasetin sorumlularını çıkarma olayı bugünkü teknolojiye göre öyle zannedildiği gibi kolay bir konu değil. Zaten yargı bunun üzerinde ve anında müdahale edip yayını durduruyor.

Bahçeli’nin "okyanus ötesi"nden yönetiliyor demesi, çok çirkin. "Okyanus ötesi" dediği şey neyse bunu açıkla! Bunu ben anlarım da ülkemde bazı vatandaşlarım ortaya koyması lazım. Bunun faturasını öyle başkasına çekemesin. Gördümüz o kendi içlerinde ciddi sıkıntıları var. Bazı duyumlarımız var böyle gösteriyor. Gazetelerde okuyoruz. Biliyorsunuz şu kadar kaset var falan diye...

Yapılması gereken şey ihraçtır, yaparsın ve kendi tavrını ortaya koyarsın. Bu her partide ortaya çıkabilecek bir konudur. Ben bir şeyi, bu tür ahlaki olmayan konulara, gayri meşru olaylara özelidir demek, bu özel hayata müdahale demek, özellikle halkın Müslüman olan topluma kendi ahlaki değerlerdimize ters yaklaşım olaram değerlendiriyorum. Çünkü bunlar siyasetin içinde eğer temsil noktasında olurlarsa, Türk siyasetin geleceği sıkıntıda diyebiliim. Siyasetin içerisinde olan insanların örnek olması gerekir."

"AK PARTİ İKTİDAR CHP MUHALEFET MHP SINIRDA" 

Programda anketlerle ilgili soruları da cevaplayan Erdoğan, bu hafta içinde yapılan bir anketin sonuçlarını gazetecilerle paylaştı. AK Parti'nin şu anda açık ara önde olduğunu söyleyen Erdoğan, MHP'nin ise sınırda olduğunu savundu. İşte Erdoğan'ın elindeki o anket:

"Şu anda gayet iyi gözüküyor. AK Parti açık ara önde gözüküyor. Biz birkaç anket kuruluşu ile çalışıyoruz. Bizim baştan beri yaptığımız uygulama bu. Açık ara önde gözüküyoruz. Kamu oyu yoklamaları 45-50 gösteriyor. CHP ise 25 etrafında, MHP ise sınırda gözüküyor."