BIST 10.337
DOLAR 32,25
EURO 34,71
ALTIN 2.402,41
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan açılımın adını değiştirdi

Başbakan Erdoğan, Irak'ta konuştu Kürt açılımının adını burada değiştirdi. İşte Erdoğan'ın yeni açılım sloganı;

Abone ol

Türk ve Iraklı heyetler arasında 48 mutabakat muhtırası Bağdat’ta imzalandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "demokratik açılım"ın Kürt kökenli vatandaşlara yönelik değil, terör soruna karşı atılmış bir adım olduğunu söyledi.

Mutabakat muhtıraları ticaret, içişleri, bayındırlık ve iskan, sağlık, ulaştırma, su kaynakları ve çevre, enerji ve tarım konularında imzalandı.

Başbakan Erdoğan, ilk defa bir model üstünde olduklarını belirterek, şöyle devam etti:

“44 mutabakat muhtırası bugün imzalanacak. Eğitim, sağlık, tarım, enerji, alt ve üst yapı gibi pek çok anlaşma imzalanacak. Ve bütün bunlarla birlikte şüphesiz ki Irak'ın kalkınması çok daha hızlanacaktır. Bütün bunların görüşüldüğü süreç anlamlı bir döneme rastladı. Irak'ta yapılacak seçimde aday olan partilerin, ön koalisyon çalışmaları bitmiş olacak. 16 Ocak'ta da seçimler yapılacak. Tabi biz bu genel seçimlerin Irak için hayırlı olmasını temennisinde bulunuyoruz. Irak'ın birliğine, beraberliğine, vesile olmasını temenni ediyoruz. Irak'ın kendi içindeki birlik ve beraberliği bizim için çok önemlidir. Siz güç kazandıkça biz buna seviniriz. Birliğiniz, beraberliğiniz arttığı sürece biz buna seviniriz. Irak özellikle son 8 yıl içerisinde çok büyük kan kaybetti. Milyonu aşkın insanını kaybetti.”

IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VURGU

Yakın bir komşusu olarak Türkiye'nin, Irak'a her şeyiyle her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“El ele omuz omuza vereceğiz inşallah bu süreçte Irak'ın yeniden ayağa kalkmasını sağlayacağız. Ben bugünkü anlaşmayı aynı zamanda bunun ön adımı olarak görüyorum. Kerkük konusuna değinmek istiyorum. Kerkük konusundaki samimi gayretlerinizi biliyorum. Ve Kerkük bir özel statüye kavuşturulmalıdır diye düşünüyorum. Ve Kerkük tüm Iraklıların olmalıdır. Kerkük bir etnik unsura teslim edilemez, edilmemelidir. Bir mezhebi unsura da teslim edilmemelidir. Ki aksi takdirde Irak'ın geneli için orası bir sıkıntı kaynağı olacaktır.

Bunu kardeş bir ülkenin Başbakanı olarak hatırlatmayı kendime görev telakki ediyorum. Bu seçimlerde isteriz ki etnik unsurların mezhebi unsurların birbiriyle kaynaşabildiği bir süreç ve demokratik bir ortam olsun. Zor gibi görülüyor ama bunun başarılması lazım. Etnik, mezhebi çatışmaların olmadığı bir Irak... Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı, milli birliğine saygı duyulmalıdır. Bunun yanında tabi ki terör noktasında bizim de bir sıkıntımız var ve bu konuda da merkezi yönetimin bize bugün kadar vermiş olduğu desteğe ayrıca teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de dayanışmamız devam edecektir. Bu arada atacağımız bu ciddi adımlarla birlikte inşallah, gerek Musul’da gerekse Basra da açtığımız başkonsoloslukların, henüz resmi açılışını yapmadık ama buna ilave olarak Erbil'de de bir başkonsolosluk açmanın adımlarını, altyapısını oluşturuyoruz. Bunlar, aramızdaki bağları güçlendirirken, atacağımız adımları da çok daha kolaylaştıracaktır.

"KERKÜK IRAKLILARIN"

Erdoğan, “Kerkük'te bütün Irak halkının hakkı vardır, Kerkük Iraklılarındır, Irak'ın olmalıdır” dedi.

Başbakan Erdoğan, “Eğer bunu sadece Kerkük'te yaşayanlara bırakacak olursanız, yarın bir başka sorunla karşı karşıya kalırsanız, içeride çok daha büyük bedellerle karşı karşıya kalırsınız” diye konuştu.

"AÇILIM TERÖRE KARŞI ATILMIŞ BİR ADIMDIR"

Konuşmasında, “demokratik açılım” konusunda atılan adımlara da değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu bizim ülkemizdeki Kürt kökenli kardeşlerimize, vatandaşlarımıza yönelik attığımız bir adım değildir, birinci derecede terör soruna karşı attığımız bir adımdır. Bütün etnik unsurların sorunları var, Kürt kardeşlerimizin, Laz'ın, Arnavut'un, hepsinin sorunları var. Şimdi Irak’ta Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, Sünnilerin, Şiilerin sorunları yok mu? Diğer grupların sorunu yok mu? Genel olarak söylüyorum: Bunların hepsi sorun alanlarıdır. Bu sorun alanlarına karşı, demokratik açılımla bunları en aza indirmenin gayreti içindeyiz.

Bir kardeşiniz olarak şunları söylemek durumundayım: Kerkük sizin iç sorununuzdur. Kerkük'ün sorunları, Irak'ın sorunlarını çözdüğünüz gibi onu da bugüne kadar çözseydiniz, samimiyetle söylemek durumundayım, öyle sorunlar olur ki kardeşler devreye girer ve oradaki o sorunların çözümünde size yardımcı olur. Biz size ortak bir tespiti söyledik. Dedik ki 'Kerkük'te bütün Irak halkının hakkı vardır, Kerkük Iraklılarındır, Irak'ın olmalıdır. Eğer bunu sadece Kerkük’te yaşayanlara bırakacak olursanız, yarın bir başka sorunla karşı karşıya kalırsanız. İçeride çok daha büyük bedellerle karşı karşıya kalırsınız'. Biz bunu bugünden görür gibiyiz. Biz Irak vatandaşı değiliz ama Irak'ı yaşıyoruz. Çünkü sizlerle ortak tarihi paylaştık paylaşıyoruz. Bunu bir kardeşlik düşüncesi olarak söylüyorum.”

TSK'ya sınır ötesi harekata izin veren tezkereye de değinen Erdoğan, Irak merkezi yönetimiyle mutabık kalarak bugüne kadar bu adımları attıklarını ifade etti.

ABD'de, 2007 yılında “PKK terör örgütü ABD'nin, Türkiye'nin, Irak’ın düşmanıdır” diye ilan ettiklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, “Hiçbir zaman TSK, harekatlarında bir sivil nokta vurmamıştır. Terör örgütünün yerleşkesi durumunda olan noktalara saldırıda bulunmuştur ama düşünün ki Irak'tan eğer benim ülkeme geçiş yapıyor da terör örgütü benim ülkemde köyleri basıyorsa buna sizin anlayış göstermemeniz lazım ve “Bu tezkerenin geçmesini kınıyoruz' ifadesini doğrusu ben de kınıyorum. Teröre karşı ortak mücadele vermemiz lazım. Eğer terörün kökünü kazıyamazsak yarın terör bugün onu savunanları vurur. 'Benim teröristim iyi, seninki kötü' mantığı olmaz. Terörün dini, ırkı, vatanı da olmaz. Kaldı ki zaten sizler terörle, teröristle baş başa çok yaşadınız. Kaldı ki Irak adeta terör örgütlerinin, teröristlerin antrenman sahasına dönmüştür. Hala da burayı tam terk etmiş değillerdir. Bunları göreceğiz, ortak tedbir alacağız, temizleyeceğiz. Siz de biz de huzur bulacağız. Biz ne Irak'ın ne de Irak halkının mağduriyetine asla göz yummayız, müsaade etmeyiz.”