BIST 10.277
DOLAR 32,25
EURO 34,77
ALTIN 2.398,27

Erbakan ve Erdoğan'ın şahsiyetli müessesesi!..

Suriye'de ruslar dahil bütün dünyanın aklını başından alan Türk İHA ve SİHA'ların Erbakan hocadan, Tayyip Erdoğan'a uzanan yolculukta Özdemlir Bayraktar ve oğulları Haluk ve Selçuk Bayraktar'ın öyküsünü bilir misiniz?

 
Bugün bütün Dünya  " Nereden çıktı ?" şaşkınlığı ile Türkiye’nin Suriye’deki İHA ve SİHA’ larla geliştirdiği önlenemez savaş tekniğini konuşuyor…

Türk İHA ve SİHA’ların büyük başarısıyla ilgili dış politikacılardan çarpıcı yorumlar geliyor..

Öyle ki...

Portekizli siyaset bilimci ve Amerikan Hudson Enstitüsü Araştırmacısı Bruno Maçaes Türkiye’nin Suriye’deki büyük başarısından övgüyle söz ederken sosyal medya hesabından “Türkiye, nasıl drone süper gücü haline geldi?” diye sorarken  dronları üreten Baykar Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar için  “ORTADOĞU’NUN KADERİNİ DEĞİŞTİREN ADAM” nitelemesinde bulunuyor..
 
Evet nereden çıktı bu İHA'lar, SİHA'lar...

Peki  Türkiye bu noktaya Bayraktarlarla  nasıl geldi?
 
Bu noktaya gelmesinde Necmettin Erbakan Hoca’dan Tayyip Erdoğan’a kadar uzanan yolculukta  büyük destek verdikleri Bayraktar ailesinin büyük emeği var..
 
Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın Necmettin Erbakan Hoca’nın hakkını teslim etmemek mümkün mü? 
 
“Ah hocam. Ülke olarak senin değerini nasıl yaşamın boyunca bilemedik ” diye hayıflanmamak mümkün değil… 
 
Yeni nesle Erbakan Hoca mutlaka anlatılmalı.. 

Bugün  Türkiye’nin  Özdemir Bayraktar ve oğulları Haluk ve Selçuk Bayraktar’ın İHA ve SİHA üretimi noktasında bütün dünyanın konuştuğu noktaya gelmesinde  Selçuk Bayraktar’ın ilham aldığı ismin Erbakan Hoca olduğunu biliyor musunuz? 
 
Çünkü bugün dünyanın büyük bir şaşkınlık yaşadığı İHA ve SİHA’lar noktasına nasıl gelindiğini çok iyi anlatıyor… 
 
 
Belki zamanımızı alacak uzun bir yazı olacak ama Erbakan Hoca’nın nasıl bir deha olduğunu   bilmeyen genç nesle anlatarak yazıma girmek istiyorum..
 
                                                     *
Erbakan Hoca inanılmaz bir  zekaya sahiptir.  
 
Türkiye’nin en köklü liselerinden İstanbul Erkek Lisesi’ni 1.’likle bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Makine  Mühendisliğini  kazanır ve üniversiteyi de 1.’likle  bitirir...
 
Hatta  İTÜ tarihinde onun ulaştığı başarı notunun hala kırılamadığı söylenir. Mezun olur olmaz 3 yıl boyunca okulda asistanlık yapar. Sınıflarda ders vermek doçent ve profesörlerin yetkisinde olmasına rağmen Necmettin Erbakan’a asistan olduğu halde ders verme yetkisi verilir.  
 
Yeterlilik tezindeki başarısından dolayı üniversite tarafından 1951 yılında  Almanya’nın Aachen Teknik Üniversitesi’ne gönderilir.  
 
Burada çalıştığı 1.5 yıllık süre içerisinde bir tanesi doktora tezi olmak üzere 3 tez hazırlar.  Alman üniversitelerinde geçerli olan doktor mühendis unvanını alır.  
  
Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt yakmaları konusunda araştırmalar yaparak rapor verir. Tezinde dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eder.  
 
Bu tezi ilim çevrelerinde büyük yankı uyandırır. Alman dergilerinde yayınlanır.   
  
O tarihlerde Almanya’nın en büyük motor fabrikası olan ve dünyada motorun ilk kez üretildiği Deutz motor fabrikalarının umum müdürü tarafından fabrikaya davet edilir. 
 
Burada da leopar tanklarının motorları ilgili araştırmalar yapar. Alman Ekonomi Bakanlığı Rus sahasındaki fabrikalarda araştırmalar yapmak üzere görevlendirdiği heyette, Erbakan’ın da yer almasını ister.  
 
15 gün boyunca bu bölgedeki bütün ağır sanayi fabrikalarını gezerek inceler. 27 yaşında Türkiye’nin en genç doçenti olur.  

Alman ordusu için motor araştırmalarının başmühendisi olarak çalışmalara katılır.  
  
Sıra Türkiye’deki askerlik görevine gelmiştir.  

İstihkam bakım bölümünde  6 ay ast eğmen 6  ay da teğmen olarak makinelerin bakım ve tamirat kısımlarında görev yapar.  
 
Bu görev sırasında her yıl Amerika’dan istenen techizatın listesini hazırlar.  Bu defa liste geçen yıllardakinden farklıdır. Amerikan yardım heyeti şaşırır. Bir Amerikalı albay bu listeyi hazırlayan kişi ile görüşmek istediğini bildirir.  
 
Necmettin Erbakan’ın yanına gelen albay, “Siz bugüne kadar yardım olarak gizlenme ağı, kürek sapı, kazma gibi şeyler istemiştiniz ama bu sene iş makinelerinin tamiratı için gereken çeşitli parçaları üretmek üzerine tezgahlar istemişsiniz. Siz nasıl olur da bu tezgahları talep edersiniz” der.  
  
Necmettin Erbakan Amerikan ordusu kuruluş tüzüğünü açarak “Bizim yaptığımız görevi yapan Amerika’daki aynı birliklerde bu tezgahlar varken, bizde niye olmasın” der.  
 
Amerikalı albay söyleyecek söz bulamaz ve tezgahlar getirilir.   
  
Askerlik görevinden sonra üniversitedeki görevine döner. Almanya’da geçirdiği yıllarda savaştan çıkmış yıkılmış bir Almanya’nın yapabileceklerini, gücünü görmüştür.

Hayali Türkiye’nin de bu yolda ilerlemesidir. Almanya gibi Türkiye de kısa sürede sanayileşmelidir. Türkiye sadece tarım ülkesi olarak kalmamalıdır.   
  
Bu genç mühendis İstanbul Teknik Üniversitesi motorlar laboratuvarında yüzde yüz yerli ilk motoru yapar.  
 
Erbakan hayal eder ve hükümetin de desteğiyle onun hayalinin peşinden gelecek 200 ortakla Gümüş Motor’u kurar.  

Yapamaz sadece hayal kuruyor derler ama 1960 yılında kuruluşundan 4 sene sonra gümüş motor fabrikası seri üretime başlar.  
 
Aynı yıl Ankara’da düzenlediği sanayi kongresinde gümüş motorun imalatlarını sunar ve otomobillerin Türkiye’de yapılması fikrini ortaya atar.   
  
Gümüş motorun yapabildiklerini gören ve o zaman yönetimde olan askerler inanır ve ilk yerli ve milli otomobilimiz Devrim’in yapımına başlanır.

Gümüş motor el değiştirince Erbakan ayrılarak üniversitedeki görevine geri döner.  2011’in sonuna kadar üretimini sürdüren bu fabrika, Almanya’dan Afrika’ya kadar 27 ülkeye ihracat yapmış ve binlerce insana ekmek teknesi olmuştur ama en sonunda nedeni bilinmez şekilde o da kapatılmıştır. 
 
Erbakan, yerli otomobil üretiminde çıkarılan engeli daha sonra şöyle anlatıyordu “Bizden motor yerine şeftali üretmemizi istediler.” 
 
                                                       *
 
Bütün bunları neden yeniden sizlerin bilgisine sundum… 

Evet bugün Türkiye’nin İHA ve SİHA’lar üretiminde ve kullanımında tarih yazmasının perde arkasındaki kahraman da Necmettin Erbakan Hoca’dır… 
 
Bayraktar İHA ve SİHA'ları üreterek, terörle mücadelede Türkiye'nin stratejik silahı haline getiren ve dünyada silahlı insansız hava aracı yapabilen sayılı ülkeler arasına girmemizi sağlayan BAYKAR  yetkilileriy le,  Milli Görüş'ün efsane lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın gizli görüşmesini biliyor musunuz? 
 
Erbakan sadece kamu değil, özel sektörün de savunma sanayiine güç vermesini istiyordu.  

O vesileyle de İTÜ’den kendi öğrencilerinden olan Özdemir Bayraktar’ın Baykar Makine Şirketi’ne büyük önem veriyordu. 1980 ve 90’lı yıllarda Özdemir Bey’le ayda bir gün “savunma sanayii” üzerine çalıştığı anlatılır… 
 
Vefatından birkaç yıl önce gözlerden uzak çok gizli bir ziyaret gerçekleştirir... 
 
YIL: 7 Temmuz 2009.  

YER: BAYKAR MAKİNA.  
 
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Stratejik Savunma Sistemleri üreten Bayraktar ailesini ziyaretinde çok özel projeleri fabrikada incelemiş, üretim süreçlerini kontrol etmiş, projelerini anlatmıştı. 

İşte o an ki görüntüler...

Bu ziyaret çok gizli gerçekleşmişti...

O günlerde medya da hiç yer almamıştı...

İHA çalışmalarında gelinen noktayı ise Özdemir Bey’in büyük oğlu Haluk Bayraktar’dan dinlemişti… 
 
Necmettin Erbakan, üstün teknoloji ile askeri-sivil alanda dev projeler hazırladı.  

Az kişi bilir… 

Çünkü gizledi… 

Kimini kendisi hayata geçirmeye çalıştı. 
 
Fakat engellendi. O nedenle Erbakan Hoca tüm teknoloji ve savunma sistemleri projelerini sakladı.  

Yeri, zamanı gelince milli kurum ve şirketlere bu projeleri verecekti. 
Üretim aşamasında da yardım ve kontrol edecekti. 

Bundan kimsenin haberi olmayacaktı. 

Projelerini anlattığı Baykar Makine sahibi  Baba Özdemir Bayraktar da İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi'nde Necmettin Erbakan’ın öğrencisiydi. 
 
İHA ve SİHA'ları geliştiren aile. 
 
İşte İHA ve SİHA'ların üretiminde Erbakan Hoca’nın gizli rol aldığı aşikar

                                                       * 
  
Gelelim bugün dünyanın konuştuğu oğlu Selçuk Bayraktar’a… 
 
Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı.  Erdoğan'ın kızı Sümeyye Hanım ile evlendi. Bu evliliğin gerçekleşmesinde  Erbakan hocanın da hayır duası olduğu bir gerçektir..


 
Selçuk Bayraktar aşırı derecede bir Erbakan hayranı. Öyle ki 2014'te geliştirilip uçurulan İnsansız Hava Aracının kuyruk numarasına  "TC:ERB:ERBAKAN"  yazdıracak kadar...
 
Selçuk Bayraktar  bu İHA aracını Erbakan Hoca’nın ölümünün 8. yıldönümünde sosyal medya hesabında paylaşırken şunları yazıyordu.  "Ömrünü Türkiye'mizin kalkınma mücadelesine adadı. Mekanın cennet olsun Erbakan Hocam..." 
 
Selçuk Bayraktar daha üstün İHA ve savunma teknolojisi geliştirmeye devam ediyor…

                                                             *
 
Düşünün dostlar. 

Erbakan SİHA için projelerini Bayraktar ailesine anlatıyor.  

Ve mükemmel teknolojiler geliştiriliyor. 

Bu teknolojiler PKK ve efendileri olan ABD ve İsrail için bela oluyor. 
 
Öyle ki İHA ve SİHA'ları geliştirmeden önce İsrail'den kiralanan HERON'ları kullanıyorduk. HERON isimli İnsansız Hava Araçlarının kontrolü de İsrail'deydi.  3 tane almıştık. Biri kalkışta arıza yaptı ikisi de görevini iyi yapmıyordu. 

PKK'lı teröristleri iyi görüntülemiyor, görüntülediklerini de aynı zamanda PKK'ya da aktarıyordu. 
 
Erbakan Hoca hepsini biliyordu. 
 
Geleceğin en önemli savunma aracı İHA'lar olacaktı.  

Hem casusluk yapıyor hem düşman hakkında detaylı bilgi veriyor hem de vuruyordu. 
 
Türkiye'nin olduğu bölgede ciddi savaşın çıkacağını bilen Erbakan Hoca, Savunma teknolojisi için düğmeye o günlerde basmıştı.. 
 
Ve müthiş SİHA’lar, İHA'lar üretildi. 
 
Kurulacak Kürdistan odaklı Siyonist planı da engelledi. İsrail ve ABD, İHA ve SİHA'lardan ciddi rahatsız. İşte gördük Suriye'de büyük şaşkınlık yaşıyorlar!..Rusların dahi ayarları bozuldu..

İşte Türkiye'nin bunları üretmemesi için 8 yıldır Türkiye'de ciddi budama yaptılar. 

Darbe, iç savaş, suikast, isyanlar, işgal girişimi...  

Hepsini yaşattılar bize. 

Ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hiç pes etmedi...

Yerli  Savunma Sanayininin olmazsa olmaz olduğunu biliyordu...

Tıpkı Erbakan hoca gibi...

Çünkü  yine tıpkı Erbakan hoca gibi sessiz ve derinden dersini iyi çalışmıştı Tayyip Erdoğan...

                                                  *
 
Türkiye'nin son yıllarda atağa kalktığı savunma sanayinin temelleri rahmetli Erbakan tarafından atılmıştır..
 
Erbakan Hoca’nın, 2009'da Erdoğan'la dünür olan Bayraktar ailesinin sahibi olduğu Baykar Makina'ya yaptığı gizli ziyarette şirketin anı defterine, “Şahsiyetli müessese” yazarak imza atması sözün bittiği yerdir aslında.. 
 
Bugün gururlandığımız ASELSAN, HAVELSAN, TAİ ve TUSAŞ’ların kurulması ve çalışmalarına, üstün teknoloji ve savunma sanayiine Erbakan Hoca’nın verdiği önemi bugün daha da iyi anlıyoruz… 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunma sanayiinde her türlü desteği verdiği Bayraktar ailesi , Selçuk Bayraktar bugün Erbakan Hoca’nın bayrağını gururla taşımaktadır… 

                                                         *
 
Bakın...

Tayyip Erdoğan Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştiren bir lider olduğunu unutmayalım..
 
Erbakan hocanın rüyası “ YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE” idi.
Bu hedefe hizmet edecek olan öğrencisi  Recep Tayyip Erdoğan’ı “usta bir manevrayla”  ideallerini gerçekleştirmek üzere yuvadan uçurdu!..
 
18 yılda hayal denilen bütün projelerin gerçekleştiği bu uçuşta Erbakan hocanın hayır duası olduğunu unutmayalım..

İşte Özdemir Bayraktar ve oğulları Haluk ve Selçuk Bayraktar bu hayır duasının karşılığıdır…

Tabii ki bu başarının arkasında  Baba Özdemir Bayraktar ve oğullarının  25 yıllık bir emek bitmek ve tükenmek bilmeyen bir çaba ve akıl teri var.
 
Başta Özdemir Bayraktar olmak üzere Bayraktar ailesine fertleri 25 yıl boyunca  bir sanayici olarak hem üretim yaptılar hem de bir okul gibi  birbirinden değerli yüzlerce mühendis yetiştirdiler.

Çalışmaları vitrine çıkarma zamanı  ABD'ye, İsrail'e göbekten bağlı değil   yerli ve milli güvendikleri bir  Cumhurbaşkanı ile olacaktı...

İşte  Erdoğan ile o oldu...

Tayyip Erdoğan olmasaydı bu silahlar ortaya çıkarılamazdı!..

Tıpkı Erbakan hocanın önünü kestikleri gibi...
 
Şimdi sıra yerli ve milli tank üretmeye gelmiştir
 
Bu konuda Bayraktar ailesi gibi babayiğitlere de minnet ve şükran duygularımızla sahip çıkmalıyız..
 
Atalar ne demiş
“Hazır ol cengi cidale
  ister isen sulhü Salah “

Yani kısaca barış istiyorsan savaşa hazır ol
 
Bugün bütün dünya İHA ve SİHA’ larla Selçuk Bayraktar’ı konuşuyorsa adlarını “ŞAHSİYETLİ MÜESESE” koyan  rahmeti  rahmana kavuşan  Erbakan hoca bilin ki  rahmeti mekanında huzurla yatıyor.

Allah rahmet eylesin…
Mekanı cennet olsun..