Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD) İstanbul Temsilcisi ve emekli astsubay Fevzi Uzel, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapısal dönüşümüne ilişkin dikkat çekici bir çağrıda bulundu.
Abone olUzel, yıllardır ordunun bel kemiğini oluşturan astsubayların özlük hakları ve statü bakımından hak ettikleri konuma ulaşamadığını vurgulayarak, “Astsubay sınıfı artık kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Orduyu Taşıyan Güç, Hakkettiği Değeri Görmüyor”
Uzel, yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en ağır yükünü çeken kesimin astsubaylar olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yükünü omuzlayan, savaşta ön safta, barışta ise her görevin sorumluluğunu sırtlanan astsubay zümresi, ne yazık ki yıllardır hak ettiği değer ve konuma kavuşamamıştır. Bir emekli astsubay olarak, bu yapının taşıdığı ağır yükün karşılığında sunulan statü ve özlük haklarının adil olmadığını yakından gördüm. Bugün hâlâ birçok astsubay, sorumluluklarının ağırlığı altında eziliyor, psikolojik olarak yıpranıyor.”
Yeni Bir Model Önerisi: İki Kademeli Askerî Yapı
Fevzi Uzel, çağrısının bir eleştiriden öte, çözüm odaklı bir model önerisi taşıdığını belirtti. Buna göre mevcut astsubay sınıfının kaldırılması ve yerine iki ana kademeli bir sistemin getirilmesi gerektiğini ifade etti:
• Yönetici ve strateji belirleyici subay sınıfı
• Sahada uygulayıcı uzman erbaş sınıfı
Uzel, “Eğitim ve liyakat düzeyleri itibarıyla birçok astsubay, mevcut görev tanımının çok ötesinde niteliklere sahip. Ancak sistem onları sürekli ‘ara sınıf’ gibi görüp hak ettikleri saygınlığı vermiyor. Bu durum, ordunun dinamizmini törpülüyor.” dedi.
“Astsubaylar Potansiyelinin Ötesine Geçti”
Uzel, astsubay kökenli pek çok ismin Türkiye’nin en stratejik ve saygın makamlarında görev aldığına dikkat çekti:
“Bugün T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kardiyoloji Profesörü Adnan Abacı, iş insanları Ali Çınar ve Kadir Yıldırım, fotoğraf sanatçısı Maruf Şinik gibi isimler, astsubay kökenli bireylerdir. Tabii bu isimlerle 22. Dönem devre arkadaşım olduğu belirmek isterim. Hatta daha nice arkadaşlarımızı da sayabilirim. Sayamadığım arkadaşlarımın affına sığınarak, bu örnekler bile astsubayların kapasitesinin mevcut sistemin çok ötesinde olduğunu açıkça gösteriyor.”
“Daha Güçlü Bir Ordu İçin Samimi Bir Çağrı”
Uzel, söz konusu önerinin hiçbir kurumu veya kişiyi hedef almadığını, tam tersine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleceği için yapıcı bir öneri olduğunu vurguladı:
“Bu çağrım; ne devleti, ne subaylarımızı, ne de kurumları hedef almak içindir. Daha güçlü bir ordu, daha adil bir sistem ve daha huzurlu bir görev hayatı için samimi bir çağrıdır. Bu mesele, sadece bir meslek grubunun değil, milletin tamamının vicdanına dokunacak bir meseledir.”