BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,88
ALTIN 2.434,41
HABER /  DÜNYA

Doğalgaz ve elektriğe zam var mı ?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ocak ayının sonuna kadar doğalgaz fiyatlarında, mart ayının sonuna kadar da elektrik fiyatlar...

Abone ol

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ocak ayının sonuna kadar doğalgaz fiyatlarında, mart ayının sonuna kadar da elektrik fiyatlarında değişikliğin olmayacağını söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Elektrik Dağıtım Hizmetleri (ELDER) Yönetim Kurulu üyeleriyle KCETAŞ’ta gerçekleştirilen toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldız, bir soru üzerine, doğal gazın ithalatından şikayet edenlerin, aynı zamanda HES, rüzgar ve güneşten de şikayet ettiklerini gördüklerini ifade etti. Yıldız, Türkiye’nin kalkınmasına bir başkaldırış olduğunu belirterek, "Biz yerli kaynaklarımızı, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla elektrik üretimi sağlamayı düşünüyoruz. Şu anda doğal gaz ithalatından şikayet etmenin anlamı yok. Eğer bunlara destek vermiyorsanız biz doğal gazdaki fiyat artışı ve dövizdeki parite artışının her birini yerli kaynaklardan dengelediğimiz için şu anda fiyat karışılığını yaptık. Kimse bundan farklı bir anlam çıkarmasın. Serbest piyasada doğal gaz fiyatlarını her ayın sonunda, elektrik fiyatlarını da her 3 ayın sonunda değerlendiriyoruz. O yüzden ocak ayının sonuna kadar fiyatlarda doğal gazda bir değişikliğin olmadığını ve ocak, şubat, mart ayının sonuna kadar da elektrikte bu değişikliğin olmadığını söyledim. Bu mekanizmadan dolayı. Ben her açıkladığımda, ’Bakandan zam sinyali’ diyor. Eylülde zam olmadı. Eylülü çıkıyoruz, ’Ekimde zam sinyali’ deniliyor. Arkadaşların ümitleri ile kimse oynamasın. Biz vatandaşın lehine karar alan bir iktidarız. O yüzden farklı bir anlam çıkarmasınlar" dedi.
Yıldız, "Soğuk havada ince giyinmek isteyenler varsa tavsiyem var. Herkesin mevsimine göre giyinmesi lazım. Mevsime göre giyinmezsen sağlığına dikkat etmemiş olursun. Hem de enerji tasarrufu ile alakalı enerjinin daha verimli kullanılması ile alakalı katkı sağlanmış olur. Herkesi tercihine bırakıyorum. Bana sorarsanız ben kalın giyinmeye çalışıyorum, kış aylarında enerjiye katkımız olsun diye" ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, fiyat mekanizmasını nasıl gerçekleştiğine ilişkin sorusuna Yıldız, "Hepimiz fiyat mekanizmasının nasıl gerçekletiğini biliyoruz. Şu anda piyasada ikili anlaşmalarla serbest üreticiden serbest tüketiciye satılan elektrikte olduğu gibi, aynı zamanda TETAŞ ve EÜAŞ’ın santrallerden elde ettiğimiz, bu piyasaya sunularak yaptığımız işlemler de var. Biz HES’lerdeki maliyet düşüklüğünü, doğal gazdaki maliyet fazlalığı ile dengelemeye çalışıyoruz. PMUM’da bir fiyat oluşuyor. Mesela yarın itibarı ile 18,40 kuruştan satılacak, bunun fiyatı belli. O yüzden alıcılar taleplerini bildiriyor. Satıcılar arzlarını bildiriyorlar. Bulundukları noktada fiyat oluşuyor. O Türkiye’de çoğu az zararlı, azı da çok zararlıdır. Doğal gazın tam kıvamında ithal edilmesi lazım. Zaman zaman doğal gazın 15-20’lerde bulunduğu yerde doğal gazın çok sığdan geldiğini görüyoruz. Bütün bunlar fiyatları olumsuz etkiliyor. Fiyatların da sanayicimiz lehine kullanılması gerekiyor" cevabını verdi.

"HİÇBİR VATANDAŞA KAÇAK KULLANMA HAKKI VERİLMEMİŞTİR"
Yıldız, elektriği kaçak kullananlara affın gelip gelmeyeceğine ilişkin, "Adaleti sağlamamız gerekiyor. Hiçbir vatandaşa kaçak kullanma hakkı verilmemiş. İster İstanbul’da olsun, ister Edirne’de, ister Kars’ta, isterse Şırnak’ta olsun, elektrik kullanan vatandaşlarımız faturalarını ödemek zorundadır. Dağıtım şirketleri vatandaşlarımıza kolaylık gösterecekler ama ödeme alışkanlıkları olmayanlara da müsamaha göstermeyecekler. Eğer biz fiyat değişikliği yapıp da bunu büyük puntolarla görüp de zam yapmadığımızda bunu en altta yazıyorsa bunu çok iyi görmemiz lazım. Bunun zaman zaman aleyhimize kullanıldığını görüyoruz. Kaçak kullanan vatandaşlarımızın hassasiyet göstermelerini, özen göstermesini istirham ediyorum. Bunun seçim dönemi, seçim olmayan dönemi olmaz. Her birimizin devlete olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz lazım. Kaçak kullananların vazgeçmeleri gerekiyor" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, ’Yargı bağımsızlığının ihlal edildiği ile ilgili iddialar var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Yıldız, "Yolsuzlukla alakalı kimsenin endişesi olmasın. Biraz önce bahsettim. Hangi şahıs olursa olsun, yolsuzlukla alakalı kimsenin endişesi olmasın. Bunları bize telkin edenlerin, bunun bizim tarafımızdan 11 yıldız söylendiğini unutmaması lazım. Bize yolsuzlukla alakalı hatırlatmanın zahir olduğunu söylemem lazım. Bu konudaki hassasiyetlerimiz en üst düzeyde. Herhangi bir yolsuzluğun Türkiye’nin istikrarını hedef almaması gerekiyor. Bununla alakalı siyasi bir müdahale ve siyasi bir darbeyi makul hale getirmeyeceğini söylemek istiyorum. Dikkat edin bizler askeri darbeler gölgesinde ve parti kapatmalar gölgesinde bu istikrarı yakaladık. Eğer biz, iş adamımızın mal varlığı 3-4 katına çıkmışa ve enerji sektöründen bahsederek söylüyorum, asgari ücretlinin elektrik ve doğal gaz alımını 3-4 katına çıkarmışsa burada her birimiz bu siyasi istikrardan faydalanıyoruz. AK Parti’nin istikrarının yalnızca parti istikrarı olmayıp aynı zamanda ülke istikrarı olduğunu söylemem lazım. Vatandaşımız her türlü parti tercihini özgür bir şekilde yapacaktır. Türkiye’de yüzde 50 oyunu AK Parti’ye verdi, derken aynı anlama gelen, diğer vatandaşımızın yüzde 50’sinin oy vermediği anlamında söylüyoruz. Amacımız onların da oyuna talip olmak. Bu doğru yaparak gösterirsiniz. Yanlış yaparak göstermezsiniz" cevabını verdi.

"KAYBEDEN İSTİKRAR OLMAMALI"
Bakan Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kimse kimseye hatırı için oy vermez; Türkiye’nin istikrarına koyduğu katkı için bunu tercih edebilir. O yüzden, biz bu büyük resmi kaçırmadan. Hangi amaçla olduğunu gözden kaçırmadan bunun sonuçlanmasını istiyoruz. Biz yargı ve hukukun doğru kullanılmasını istiyoruz; bir istismar amacı olarak kullanılmasını istemiyoruz. Aynen siyasette olduğu gibi. Siyaset de istismar amacı olarak kullanılmamalı, yargı da kullanılmamalı. Ben büyük resimde Türkiye’nin istikrarının kimlerin tarafından sevileceğini, kimler tarafından üzüldüğünü gördüğümüz çok iyi bir ortama girdik. Bu ortamda Türkiye’nin istikrarı adına normalleşmeyi sağlıyor olmamız lazım. Halka açık şirketlerin 20 milyar dolar kaybettiğini gördük. Kaybeden Türkiye olmamalı. Kaybeden istikrar olmamalı. Kazanan vatandaş olmamalı. O yüzden bu istismarı ortadan kaldırdığımızda Türkiye’nin normalleşeceğini söylemem lazım. Bu konuda duruşumuzun net olduğunu söylemem lazım."
(İHA)