BIST 10.046
DOLAR 32,50
EURO 34,74
ALTIN 2.400,48
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na Kerkük çıkışı

Davutoğlu, devletin güvenlik istihbaratına güvenmeyip, Irak yönetiminin güvenlik raporuna itimat eden CHP heyetine tepki gösterdi.

Abone ol

CHP'nin olaylı Irak gezisi Davutoğlu'nun gündemindeydi. Ankara yerine Irak'ın güvenlik istihbaratına güvenen CHP heyetini, gereksiz kahramanlık yapmakla eleştiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun gidemediği Kerkük'e kendisinin gittiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Irak gezisine ilişkin, "Niye burada gereksiz kahramanlık yapmaya kalkıyorsunuz. Kendi devletin verdiği güvenlik istihbaratına güvenmiyor. Irak'ta 'gitme' diyorlar, 'olur gitmeyiz' diyorsun" dedi.

Akyazı ilçesinde, Anadolu Platformu tarafından düzenlenen "8. Anadolu Buluşmaları Değişen Dünya ve İslam Sempozyumu"nun kapanış toplantısına katılan Davutoğlu, burada CHP liderinin Irak gezisini eleştirdi.

Bazı kesimlerin rahatsızlığının bundan kaynaklandığını vurgulayan Davutoğlu, "Bütün meseleleri, Türkiye'nin bölgesel güçken, bölgesel bir güç olmanın ötesinde küresel her alanda söz söyleyen bir ülke haline gelmememize tahammül edemiyorlar" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU OCAK'TA YATTI, EKİM AYINDA KALKTI

"Ana muhalet lideri, burada mı yaşıyor, aynı dönemde mi yaşıyoruz anlayamıyorum" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:,

"Ekim 2011'de bir sabah kalktık, Suriye ile kötü olmuşuz. Ne güzel eskiden iyi ilişkiler vardı' diyor. İyi ilişkiler kurduğumuzda buna eksen kayması diyorlardı. Çünkü bizim o zaman Suriye ile olan iyi ilişkilerimiz, Amerika'ya rağmen kurduğumuz iyi ilişkilerdi. 'Amerika'yı üzüyoruz' diye 'eksenimizi kaydırıyorsunuz' diyorlardı. 'Eskiden iyiydik, şimdi niye kötü olduk' diyor. Şunu söylüyor, 'Bir sabah kalktık.  Suriye ile ilişkilerimiz bozulmuş.' Dedim ki bir cevapta, 'sayın Kılıçdaroğlu, herhalde ocak ayında bir yattı ekim ayında kaktı' Bunu ona yakıştırabiliriz de bu arada gazete okumamış, televizyon seyretmemiş olabilir, oraları takip etmemiş olabilir. Peki 10 ay içinde ölen binlerce suriyeli, yaralanan on binlerce Suriyeli, sınırımıza gelen on binlerce Suriyeli kardeşimizi ne yapacağız. Bunu dahi göremiyorsa bir göz neyi görebilir Allah aşkına."

NİYE BURADA GEREKSİZ KAHRAMANLIK YAPMAYA KALKIYORSUNUZ

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Irak gezisine de değinerek, "Bizimle kimin sıkıntısı varsa, dertleşmeye giderler zaten" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Irak'a gitmeden CHP'nin kendilerinden görüş talep ettiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Müsteşar yardımcıma, 'ben gidiyor olsaydım ne diyecektiniz, aynısını söyleyin. Yani güvenlik şartlarını anlatın, bilgi istiyorlarsa verin' dedim. Bunun üzerine müşteşar yardımcım, Kerkük'te, Necef'te ciddi güvenlik sıkıntıları var. Bütün güvenlik sıkıntılarını anlatan bir konuşma yapar CHP'ye. Bu yetmez yazılı isterler. Bizim gönderdiğimiz yazıyı, 5 dakika içinde basına dağıttılar. Devlet geleneğine sığar mı? Verdikleri imaj şu, 'biz kahramanlık yapıp Bağdat'a, Kerkük'e, Necef'e gideceğiz ama Dışişleri Bakanlığı engellemeye çalışıyor ama biz onların engellemelerine rağmen gideceğiz."

AYNI İSTİHBARAT BANA DA GELMİŞTİ BEN KERKÜK'E GİTTİM

Bakan Davutoğlu, Bağdat'a giden CHP heyetinin, güvenlik gerekçesiyle Kerkük ve Necef'e gidemediğini dile getirerek, "Niye burada gereksiz kahramanlık yapmaya kalkıyorsunuz. Kendi devletin verdiği güvenlik istihbaratına güvenmiyor. Irak'ta 'gitme' diyorlar, 'olur gitmeyiz' diyorsun. Aynı güvenlik istihbaratı bana gelmişti. Ben Kerkük'e gittiğimde arkadaşlara şunu söyledim, 'bunu vermek sizin göreviniz, oraya gitmek benim görevim.' 'Türkiye'nin sıcak yüzünü göstermeye gittik' diyor. Gördüğü tek yüz, soğuk yüz oldu" şeklinde konuştu.

KILAÇDAROĞLU'NUN IRAK GEZİSİNİ KENDİ GEZİLERİYLE KARŞILAŞTIRDI

Daha önce yaptıkları Irak gezilerinden bahseden Davutoğlu, bütün kesimleri kucakladıklarını ve herkesle görüştüklerini anlattı.

Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile gittiklerinde Necef'i ziyaret ettiklerini belirterek, "Bizi kim mezhepcilikle suçlayabilir ama Kılıçdaroğlu, dışişleri bakanını Kürt olduğu için gördü ama temsil anlamında hiçbir Kürt'ü görmedi. Şii Araplarla doğru düzgün oturmadı bir, iki temsili görüşme dışında. Bunu tam da paradigma farkına göstermek için söylüyorum. Biz gittiğimiz her yerde herkesi kucaklarız" ifadesini kullandı.

DİKTATÖRLERLE DEĞİL HALKLARLA SIFIR SORUN

Suriye'deki kimyasal silah saldırısına da değinen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"O resimleri hepimiz gördük. Gece ben belli bir vakitte telefon diplomasisi yaparken bir taraftan fotoğraflara bakıyordum. Yüreğimiz dayanmaz. İnsan olarak dayanmaz, Müslüman olarak dayanmaz, bu coğrafyanın insanı olarak dayanmaz. Buna rağmen dönüp bize diyebiliyorlar ki, 'neden orayla ilgileniyorsunuz' ya da 'neden Esed rejimiyle bu kadar sert tavır takınıyorsunuz?' Tarihe başka bir zilletle mi geçecektik? Eğer biz bugün Suriye'ye sahip çıkmasaydık, çocuklarımız ya da torunlarımızdan biri gidip, Suriye halkından özür dilemek zorunda kalırdı. Biz, komşularla 'sıfır sorun' derken, oradaki halklarla 'sıfır sorun' dedik, oradaki diktatörlerle değil. Eğer o diktatörler bizim anlayışımız içinde davranmış olsalardı bugün başlarına bu felaketler gelmezdi."