BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,66
ALTIN 2.404,09
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Darbe isteyenler hala olabilir uyarısı

Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'de hala darbe isteyenler olabileceğini söyledi.

Abone ol

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, geçmişteki örnekleri olmazsa darbe girişimlerinin olmayacağına inanacağını belirterek, "Alışkanlıklarını sürdürmek isteyenler olabilir" dedi.

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Karabük'ün Safranbolu ilçesinde NTV'nin canlı yayınına katıldı. Şahin, ''Seçime çok az zaman kaldı, yeni Meclis oluşacak, yeni başkan olarak sizi görebilecek miyiz, adaylık başvurusunda bulunacak mısınız?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Seçimlerden sonra hangi görevde olurum bilemem. Meclis başkanlığı görevine ben talip olmadım, üstlendiğim hiçbir sorumluluk için ben talepte bulunmuş değilim. Göreve layıksam içinde bulunduğum kurum, parti, genel başkan değerlendirir diye düşünüyorum. Meclis başkanlığı için de öyle olmuştu iki yıl önce. Seçimlerden sonra ne olur onu hep birlikte göreceğiz.''

DARBE SORUSU

TBMM Başkanı Şahin, ''Kenan Evren ifadesini verdi ve darbeyi neden gerçekleştirdiği sorusuna, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini örnek gösterdi. Niçin bu madde halen duruyor'' sorusu üzerine, şunları söyledi:

''Aslında bu maddenin İç Hizmet Kanunu'ndan da çıkarılması ve bu tür yorumlara mahal vermeyecek hale getirilmesi gerekirdi. Şu ana kadar yapılmamasını eksiklik olarak değerlendiriyorum ama ne o madde ne de başka bir yasal düzenleme demokratik bir ülkede, parlamentoyu feshederek idareye el koyma yetkisi vermez hiçbir silahlı kuvvetlere.  Artık bağımsız yargı bu konuda Anayasa değişikliğinden sonra tabii ki üzerine düşeni yapmaktadır ve yapacaktır.''

367 tartışması

Şahin, "367 tartışması bugün bir kere daha gündeme geldi. Siz o süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Bir yargı kararıdır ama yargı kararları eleştirilmez değildir. 367 ile ilgili o karar çokça eleştirilmiş, hukuki açıdan da değerlendirilmiştir. Ancak şimdi ortaya çıkan birtakım bilgi ve bulgular bir zorlama sonucu öyle bir kararın alındığı izlenimini vermektedir. Türkiye o süreçlerden başarıyla çıktı. Bunda hükümet ve iktidar partisi önemli bir sorumluluk üstlendi ve gereğini yerine getirdi. Türkiye geçmişe nispeten daha demokratik bir ülkeyse bunda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin rolü büyüktür"

BALYOZ GİBİ KARAR

"Balyoz Darbe Planı ile ilgili olarak 'Millete balyoz indirmeye çalışanlara balyoz yargı yoluyla tepelerine indi' gibi bir değerlendirme de bulunmuştunuz. Bir yanda da orgeneral dahil birçok general cezaevinde. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz, savunma konusunda bir rahatsızlık yaratır mı bu durum? Tutuklamaların daha dikkatli mi yapılması gerekiyor, daha farklı bir uygulama mı yapılması lazım?" sorusu üzerine Şahin, şöyle konuştu:

"Bağımsız ve tarafsız konumda bulunması gereken faaliyetlerdir bunlar tabii ki Cumhuriyet savcıları ve yargıçlar ellerindeki delil durumuna göre işlem yaparlar. Açılmış olan davalar var, açılmak üzere olan davalar var, tutuklular var. Bunlar tamamen yargısal süreçlerdir. Ancak kamuoyuna yansıdığı için bu davalar niçin açılmış artık onları biliyoruz. Tabii hiç kimseyi hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadan mahkum edemeyiz. Ancak ortada öyle bir süreç var ki maalesef talihsiz bir takım teşebbüslerin olduğuna dair izlenimler var. Keşke bunlar olmasaydı, her kişi ve kurum anayasal çerçevede görevini yapıyor olsaydı, Türkiye bu tür davaların konuşulduğu bir ülke olmasaydı. TSK'da uzun yıllardır görev yapmış olan komutanların bu tür davalara muhatap olmasından tabi memnuniyet duymuyoruz. Olur mu bu devirde yaparlar mı böyle bir şey TSK mensupları gibi sorular geliyor ama 1960 yaşanmasaydı 1971 muhtırası yaşanmasaydı 12 Eylül yaşanmasaydı 'Evet olmaz" diyebilirdik ama geçmişte yaşandı bunlar. Birtakım alışkanlıklarını bu dönemde de sürdürmek isteyenler olabilir diye düşünüyorum. Açılmış olan bu davaların sonucunu beklemenin en isabetli yol olacağını düşünüyorum."