BIST 9.080
DOLAR 32,39
EURO 35,11
ALTIN 2.325,82
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Dağa kaçırılan çocuklarının bayramlık kıyafetiyle teselli buluyorlar

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

BİTLİS'in Güroymak ilçesine bağlı Günkırı beldesinde yaşayan Gökkuş ailesi, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce kandırılarak dağa götürülen çocuklarının döneceği günü bekliyor.

Abone ol

Sekiz çocuklu Gökkuş ailesi, 2015 yılında 12 yaşındayken terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan çocukları Okan Gökkuş'un, devletin şefkatli kollarına sığınmasını istiyor.

Anne Vecihe ve baba Ekrem Gökkuş, oğulları Okan'ın sattığı simitlerden kazandığı parayla Ramazan Bayramı'nda giymek için aldığı bayramlıklara sarılarak acılarını dindirmeye çalışıyor.

Teröristlerce dağa götürülen çocuklarının döneceği günü dört gözle bekleyen ve Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde 4 ay boyunca "evlat nöbeti" tutan aile, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

"Hep onun hayaliyle yaşıyoruz"

Baba Gökkuş, oğlunun 12 yaşındayken kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.

Oğlundan 2015 yılından beri sadece geçen yıl bir kez haber aldıklarını belirten Gökkuş, şöyle konuştu:

"Şu an nerede olduğunu bilmiyoruz. Allah çocuğumuzu götürenlere de aynı acıyı versin. 12 yaşında bir çocuğun kendisine faydası yoktur. El aleme nasıl faydası olacak? Çocuğumu kaçırıp dağa götürmüşler. Çocukları mağaraya götürüyorlar. Bunlar çocuklarımızı kandırıp dağa götürüyorlar. Allah kabul etmesin. 5 yıldır çocuğumdan bir haber alamadım, hala da alamıyorum. Çocuğumdan haber almak istiyorum. Gecemiz gündüzümüz kalmadı. Hep onun hayaliyle yaşıyoruz. Keşke 20-50 oğlum olsaydı hepsini asker yapsaydım. Şimdi Kıbrıs'ta asker olan oğlumla gurur duyuyorum. Ne mutlu Türküm diyene."

Oğlu gittikten sonra şeker ve tansiyon hastalığına yakalanınca çalışacak gücünün de kalmadığını dile getiren Gökkuş, 4 ay Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemine katıldığını kaydetti.

"Bayram nasip olmadı"

Gökkuş, 2015'te Ramazan Bayramı'na 7 gün kala dağa götürülen oğlu Okan'ın simit satarak kendisine bayramlık aldığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Çocuk seviliyordu. Cahil değildi. Bayramlığını kendi eliyle aldı. Pasta satarak bu giysileri aldı. Bayram nasip olmadı. Bu hala çocuk. Çocuğu kandırıp dağa götürenlerin Allah belasını versin. Nasıl kandırılmış bilmiyoruz. Hiçbir zaman onların yanında olmadık olamıyoruz. Bir çocuğumu da askere göndereceğim. Polis olmasını istiyorum. Devlete ve millete yarasın. İnsanın yanındayız. Müslümanız ve kelimeişehadeti getirmişiz. Diğer tarafta insanlık, Müslümanlık, vicdan ve merhamet yok. HDP diyor ki 'Demokratik partiyiz'. Bu demokratik parti nereden gelmiş. Çocuğum ölümü sağ mı, nerededir, ne yapıyor? Kahrolsun HDP. HDP olmazsa terör olmaz, terör olmazsa HDP olmaz. İkisi birbirine bağlıdır."

"Oğlum yolunu gözlüyoruz"

Gelip güvenlik güçlerine teslim olması için oğluna çağrıda bulunan Gökkuş, "Okan oğlum gel. Güvenlik güçlerimize, polislerimize ve askerlerimize teslim ol. Eve gel oğlum. Annen, kardeşlerin ve hepimiz seni çok özledik. Onlar, babanı ve kardeşlerini öldürürüz diye yalan atıyor. Onların dedikleri hep yalandır. Devlete sığın. Devlet sana bir şey yapmaz. Devlete teslim ol. Diyarbakır'da oturma eylemi başladığından beri belki 20 kişi geldi ve hiçbiri ceza almamış. Herkes anne ve babasının yanında oturuyor. Gelmeni çok istiyoruz. Oğlum yolunu gözlüyoruz. Senden bir haber alamamışız. Lütfen gel oğlum. Bu kadar bizi üzme. Bayrama bir hafta kala oğlum kıyafetini ve hazırlığını yaptı. Bırakmadılar çocuk evde bayramını yapsın." ifadelerini kullandı.

"Bu dertten dolayı hastalandık"

Oğlunun fotoğrafını öperek duygusal anlar yaşayan anne Gökkuş ise çocuğunun simit satmak için çarşıya gittiğini ve teröristlerce kandırılarak dağa götürüldüğünü anlattı.

"Oğlum simit satarak kendisine bayramlık ve ayakkabı aldı. Bırakmadılar bayramlıklarını giysin. Bırakmadılar bayramını yapsın." diyen anne Gökkuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kendisinden 5 yıldır haber alamıyoruz. Bu dertten dolayı hastalandık. Bir kardeşi asker. Babası şeker ve tansiyon hastalığına yakalandı. Şimdi de parmakları kesildi. Allah bu acıyı bize yaşatanlara aynı acıyı versin. Allah kabul etmesin. Allah ümmeti Muhammed'in evladını kurtarsın evladımı da. Oğlumun eli benim ve eşimin elinin içinde olsun. Allah bu acıyı yüreklerimizden çıkarsın. Hepimiz bu sıkıntıdan dolayı hastayız. Şuurumuz yerinde değil. Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Nereye gidiyoruz ne getiriyoruz ne götürüyoruz bilmiyoruz. Allah oğlumun hakkını kaybettirmesin. Allah devletimizi ve Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. Allah devletimizi daha güçlü kılsın."

"Gel devletine teslim ol"

Oğlunun geri dönmesini isteyen anne Gökkuş, şunları kaydetti:

"Oğlumu istiyorum. Oğlum gelsin. Okan, nerede imkan ve fırsat bulursan gel. Onlara inanma. Seni güzelce kandırmışlar. Anne ve babanı öldürürüz diyerek yalan söylüyorlar. Devlet güçlüdür. Allah devletimize zeval vermesin. Ne zaman fırsat bulursan gel, devletine teslim ol. Devletten çekinme. Kardeşlerin hep seni sayıklıyor. Senin derdinden bayıldık. Gel oğlum seni kandırıyorlar. Bilerek yapıyorlar. Hala senin yatakların ve elbiselerinin içine kimseyi sokmadım. Kimseye elbiselerini giydirmedim. Evlat zordur. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Hiç korkma gel, devlete teslim ol. Devletimiz kuvvetlidir. Onlardan korkma gel."