BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Cemevleri sosyal tesis sayıldı

CHP sordu, Başbakan Erdoğan adına yanıt verildi: Alevi ve Bektaşilerin sosyal ve kültürel tesisler olarak cemevi açmalarına yasal engel yoktur. Alevi örütleri tepkili...

Abone ol

Cemevi açılmasıyla ilgili soru önergesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına yanıt veren, Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, İslam dininin ibadetine mahsus ve usulüne göre açılmış 'cami ve mescit' dışındaki mekânların 'ibadet yeri' olarak kabul edilemeyeceiğini söyledi. Aydın cemevleri için 'sosyal ve kültürel tesis' tanımını kullandı.

CHP'li İsmail Değerli, Başbakan Erdoğan'a yönelttiği soru önergesinde, Türkiye Cemevi Birliği'nin Çankaya'da cemevi açmak için Çankaya Kaymakamlığı'na yaptığı başvuruyu hatırlattı. Değerli, bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, "İslam ibadetine mahsus ve usulüne göre açılmış cami ve mescit dışındaki yerlerin, ibadet yeri olarak kabulü mümkün değildir. Ayin-i cem icra etmek üzere cemevi yapılmak üzere yer tahsis edilmesi uygun düşmemektedir" şeklinde 'fetva' verdiğine ilişkin haberlerin doğru olup olmadığını sordu.

'Fetva değil bilgi'

Değerli'yi Erdoğan adına, Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın yanıtladı. Aydın, yanıtında, Tekke ve Zavife Kanunu'nda ve Bazı Kisvelerin Giyilmesini Yasaklayan Nizanname'de 'mabet' kavramının tarif edildiğini anımsatarak, şöyle dedi: "Bu çerçevede, İslam dininin ibadetine mahsus ve usulüne göre açılmış 'cami ve mescit' haricindeki mekanların aynı anlamda 'ibadet yeri' olarak kabulünün mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Bu sebeple hizmet alanıyla ilgili konularda bir kamu kuruluşunun diğer bir kamu kuruluşundan bilgi istemesi, fetva sormakla ilgisi bulunmamaktadır. Diyanet İşleri Bakanlığı'nın anılan cevabı da bu çerçevededir."

İbadete zorlamıyoruz

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın temel görevinin, insanlara İslamın ortak paydasında hizmet sunmak olduğunu savunan Aydın, "Bunun üzerine insanlar kendi bireysel eğilimlerini ve tercihlerini, farklı dindarlık tarzlarını ilave edebilirler. Bu safhada Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir otoriter tutum takınmamakta, farklı dini yorumları ortadan kaldırma gibi bir anlayış da benimsemektedir" ifadesini kullandı.

Diyanet'in İçişleri Bakanlığı'na vermiş olduğu yanıtta inanç özgürlüğünü ve laik çağdaş Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerini reddeden bir husus bulunmadığını da kaydeden Aydın, "Ne Alevi ne de Sünni hiçbir vatandaşın cami ve mescitte ibadete zorlanmaları söz konusu değil" dedi.

Kilise ve sinagog

Bakan Aydın, kilise, sinagog ve havranın kabul edilmiş dinlerden olan Hırıstiyanlık ve Museviliğe mahsus ibadethaneler olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın sosyal ve kültürel tesisler olarak cemevi açmalarına hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Açılmış bulunan sosyal ve kültürel nitelikli cemevleri de bunu açıkça göstermektedir."

'Bütçede ayrım yok'

Aydın, söz konusu uygulamanın Anayasa'daki temel ilkeler ışığında yapıldığı görüşünü savunurken, Değerli'nin "Alevi-Bektaşi vatandaşların da ibadetleri için diğer inanç gruplarına bütçeden tanınan hakları vermeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna "Ülkemizde diğer Müslüman vatandaşlarımız için Bütçe Kanunu ile diğer kanunlarda sağlanan haklardan Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız ayrım yapılmaksızın yararlanmaktadır" yanıtını verdi.

MEB: Alevi namaz kılar

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Alevi bir vatandaşın 'din dersi zorunlu olmasın' diye açtığı dava için hazırladığı raporda, Aleviliğin İslam dininin bir alt kimliği olduğu belirtilmişti. Raporda, cem törenine derslerde yer verilmesinin, ders programının mezheplerüstü konumunu gölgeleyeceği savunulmuştu. Ayrıca namazın, bir gruba özgü olmadığı, kendisini Alevi olarak tanımlayanların da namazı ibadet kabul ettiği, hatta namaz kılanların oranının küçümsenmeyecek düzeyde olduğu öne sürülmüştü.

'Cemevi ibadet yeridir'

Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın açıklamalarına Alevi çevrelerden tepki geldi:

Alevi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Atilla Erdem: Cemevi bizim yüzyıllardır kullandığımız bir ibadet yerimiz. Sayın Başbakan bile kalkıp saygısızca 'Cemevi cümbüş evi' gibi laflar söyledi. Diyanet de 'Sizin ibadet yeriniz camidir' diyor. Kesinlikle cami değildir. Çünkü cemevine eşimizle kızımızla, hısımımızla, akrabamızla beraber gideriz. Cemevinde kurbanımız kesilir, lokma dağıtılır, sazımız çalınır semah dönülür. Yüz yüze niyaz edilir, dualar okunur. Camiye bunları götürme olanağımız yok. Camiye gitmeye niyetimiz de yok. Diyanet bizim bu ibadetimizi anlamıyor. Kültürümüzü kendi kendilerince yok sayıyorlar ve Alevilere 'Onlar zaten Müslüman'dır, cemevine gerek yok. Camiye gelsinler' diyorlar. Benim ibadet yerim cemevi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç: Başbakan Tayyip Erdoğan ve şimdi ANAP Genel Başkanı olan Erkan Mumcu, Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı dönemde kendisinden randevu isteyen hiçbir Alevi derneğine randevu vermedi. Alevileri yok sayan AKP hükümeti, asimilasyon politikası izliyor. Aleviler, Diyanet'in laik bir toplumda olmayacağı gerçeğiyle lağvedilmesini istemektedir. Diyanet, Alevi köylerine cemevi yerine camiler inşa etmekte ve imamlar atamaktadır. Bu şekilde Alevileri asimile etmeyi sürdürerek, misyonerlik görevini son hızla sürdürmektedir.

Dava sürüyor

2004 yılında 2 bin 770 Alevi vatandaş cemevi açmak için Kartal Kaymakamlığı'na başvurdu. Bu talep, Kartal Kaymakamlığı tarafından İçişleri Bakanlığı'na sorulmadan reddedildi. Buna ilişkin dava halen istanbul'da devam ediyor.

Haber: Zihni Erdem
Kaynak: