BIST 10.199
DOLAR 32,38
EURO 34,76
ALTIN 2.404,56
HABER /  GÜNCEL  /  OTOMOBİL

Çalışanlarını dinledi kar etti

Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, çalışlarından yılda ortalama 4 bin 500 öneri geldiğini ve bu önerilerle 20-25 milyon dolarlık tasarruf sağladıklarını söyledi.

Abone ol

20.Kalite Kongresi'nde düzenlenen, "Değişim Yönetim" başlıklı oturumda konuşan Otay, Ford Otosan'ın 30 bin adetten bugün 300 bin adet üretim yapabilir hale gelmesinde, vizyonlarının ortasına lokali değil, globali koymalarının etkili olduğunu söyledi. Otosan'ın ilk 40 yılında, iç pazarla yatılıp iç pazarla kalkıldığına işaret eden Otay, o dönemde şirketin ortalama 30 in üretim yaptığını belirterek, "Ancak vizyonunun ortasına lokali değil globali, müşteriyi ve ticari vasıtayı koyarak 300 bin adet üretim yapan bir şirket haline geldi" dedi.

10 yıl önce Made in Turkey yazılı bir araç ihraç etmenin dezavantajlı olduğunu vurgulayan Otay, 10 yıllık süre içerisinde Ford Otosan'ın kaliteli ürün algısını, kaliteyi yüzde 30 artırarak değiştirdiğinin altını çizdi.

"NEW YORK TRAFİĞİ YÜZDE 17 AZALIR"

"New York'ta kullanılan taksilerimiz Türk malının vitrini gibi" diyen Otay, "Orada bu taksiyi kullananlar Türk malının kalitesini biliyor. Oraya kaç araç ihraç ettiğimiz ikinci önemli konu. New York'ta kullanılan tüm taksiler yerine Ford Otosan'ın ürettiği NY taksi kullanılsa şehrin trafiği yüzde 17, emisyonu ise yarı yarıya azalıyor" açıklamasında bulundu.

Fark yaratmakta bir diğer önemli konunun ise çalışanlar ile birlikte hareket etmek olduğunu ifade eden Otay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ford Otosan'da çalışanlarımızla iletişim halindeyiz. Yıllık ortalama 4 bin 500 öneri geliyor çalışanlarımızdan. Onlardan gelen önerilerle 20-25 milyon dolarlık tasarruf edildi. Onlarda tasarruf ettiren önerilerden prim alıyorlar."

"DEĞİŞİME, HERKESİN AYAK UYDURMASI GEREKİYOR"

TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nilsen Altıntaş ise dünya genelinde birleşmelerden devralmalara, bilgi teknolojilerinden özelleştirmelere kadar sürekli bir değişim halinin hakim olduğunu söyledi. Değişime karşı duramayan şirketlerin yok olmaya mahkum olduğunu savunan Altıntaş, "Değişimin en tılsımlı sözcüğü güvendir. Biz de banka olarak birleşme süreci yaşadık. Bu süreçte Değişim Yönetimi Platformu oluşturduk. Çalışanları dinledik, başarıları takdir ettik, bağlılığı artırdık, ortak hedefler belirledik ve dürüst bir iletişim kurduk" dedi. Belirsizlik ortamlarının çalışanları olumsuz etkilediğine işaret eden Altıntaş, değişimlerde en zorlayıcı unsurun algı yönetimi olduğunu söyledi.

Altıntaş, doğada da değişime ayak uyduramayan canlıların hayatta kalamadığını belirterek, konuyla ilgili şu örneği verdi: "Kartallar 70 yıla kadar yaşayabilen canlılar. Ancak 40 yaşlarına geldiklerinde bir karar vermek zorundadırlar. Ya yaşamaya devam edeceklerdir, ya da ölüme mahkum kalacaklardır. Bu onlar için hiçte kolay olmayan bir süreçtir. Çünkü gagaları uzamış, pençeleri sertleşmiş ve tüyleri kötüleşmiştir. Yaşamaya karar verdikten sonra 150 sürecek bir inzivaya çekilirler. Yüksek bir yere yuva kurar önce gagalarını taşa vura vura düşürürler. Yeniden çıkan gagalarıyla pençelerini sökerler. Pençeleri iyileşince de tüylerini yolarlar. Böylelikle bir 30 yıl daha yaşayabilirler. Herkesin bir şekilde değişime ayak uydurması gerekiyor."