BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

Bunu da Erdoğan söyledi

'Biz bize yeteriz' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 7 yıl önce neden çok farklı bir tablo çizdi?

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Kuveyt-Katar ziyaretlerinde Başbakan Erdoğan'ın İslam dünyasını kastettiği "Biz bize yeteriz" sözü kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Peki Erdoğan'ın 7 yıl önce Suudi Arabistan'da tam aksi yönde konuştuğunu biliyor muydunuz? Türkiye ve dünyanın değişen şartları Erdoğan'ı da değişime zorladı.

Zaman gazetesi yazarı Abdülhamit Bilici, Erdoğan'ın iki farklı resmini çekti..  Başbakan'ın 'İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmadığı' 18 Ocak 2004 yılındaki o sözlerini köşesine taşıdı.

İSLAM ORTAK PAZARINI DOĞRU BULMUYORUM

"Bir şey söylemek istiyorum ama yanlış anlaşılmaktan korkuyorum." dedikten sonra şöyle demişti: "İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Çünkü, ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik, ne dinî kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz. Artık dünyada bunların hiçbirisi kaldı mı? Ekonomik ilişkilerde böyle bir şey var mı? Kuruluşları böyle oluşturmaya kalktığımız anda kamplaşmalar başlar, münasebetler kesilebilir."

Peki ne oldu da Erdoğan böylesine değişti? Bu soruyu soran yazar Erdoğan'ın siyasi serüveni ve Türkiye'nin dış ilişkilerine göz attı. Avrupa'da esen ırkçı rüzgarlara ve küresel krizlerle morali bozulan Erdoğan'ın doğuda hem ekonomik hem de siyasi açıdan nasıl puan topladığının altını çiziyor:

AB'NİN OLUMSUZ TAVRI

"Maalesef işler beklendiği gibi gitmedi. Müzakereler başlar başlamaz, çözüme 'hayır' diyen Rumlar yüzünden 8 müzakere başlığı askıya alındı. Fransa ve Almanya'da liderler değişti. Avrupa siyaseti ırkçı/İslam karşıtı rüzgârlara teslim oldu. Jest olsun diye Büyükelçiler Konferası'na davet edilen Yunan lider Papandreu, Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğunu söyledi. Merkel daha önce söylediklerini unutarak, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü Türkiye'ye fatura etti.

KÜRESEL KRİZ YENİ FIRSATLAR AÇTI

Üstüne üstlük küresel krizde birçok AB üyesi ülke IMF'lik olurken, Türkiye'nin yıldızı parladı. 2008'de Rusya en büyük dış ticaret ortağı oldu. Komşularla ticaret 6 kat arttı. İKT'nin Türkiye'nin ihracatındaki payı yüzde 30'a ulaştı. Gidilen her yeni ülkeden vize müjdesiyle dönüldü. Batı'da moral bozan tablolarla karşılaşan liderler, Doğu'da halayla karşılanır oldu. One minute olayı, Erdoğan'ı İslam dünyasının en popüler ismi yaptı.

HEM DOĞUYA HEM BATIYA

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Batı'yı ihmal etmediklerini ispat için 2010 gezi grafiğini medyayla paylaştı. Dış politikadaki 4 önceliklerinden birinin, NATO, AB gibi Soğuk Savaş mirası kurumlarda etkinliği artırmak olduğunu söyledi. Ama algı, Türkiye'nin Doğu'ya kaydığı şeklindeydi. Davutoğlu'na göre algının nedeni başkaydı: "Batı'yla yıllarca konuşup yapamadıklarımızı, Doğu'da yarım saatte yapıyoruz." Tabii, İran politikasının ve İsrail'le karşı karşıya gelmenin bu imaja etkisini de unutmamalı."