BIST 10.320
DOLAR 32,26
EURO 35,07
ALTIN 2.464,06
HABER /  GÜNCEL

Bu görüntüler dehşete düşürüyor

Büyük Menderes Nehri ve Bafa Gölü'nden sonra üçüncü büyük sulak alanı olan Azap Gölü'nün ekosistemi çöktü.

Abone ol

Göldeki canlı yaşamının sona ermek üzere olduğu açıklandı. Sudaki canlılar toplu halde ölmeye başladı. Su sadece balıklar için değil insanlar ve doğa için de tehlikeli hale geldi. Uzmanlar tarım için de bu suyun kullanılmasının felaketlere yol acağı uyarısında bulundu.

Ege Bölgesi’nin en önemli sulak alanlarından biri olan ancak son dönemde yaşadığı kirlilikle dikkatleri üzerine çeken Azap Gölü’ndeki inceleme raporu açıklandı.

Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği'nin (EKODOSD) girişimiyle Azap Gölü'ndeki yaşanan kirliliğin limnolojik (suyun kimyası) açıdan ortaya konulması amacıyla Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici başkanlığındaki bir bilimsel heyet çalışmalarını tamamladı.

PARLAK YEŞİL RENGE NEDEN DÖNDÜ?

Yapılan incelemede, Azap Gölü suyunun, parlak yeşil renkli, boyayı andıran bir görünüme kavuşmasına, azot, fosfat gibi besi elementlerinin aşırı oranda artışıyla birlikte, gölde mavi-yeşil algler ile siyanobakterilerin hızlı ve aşırı oranda artmasının neden olduğu belirlendi.

Bu durumun göl suyundaki çözünmüş oksijenin azalmasına ve sonucunda gölde su kuşları, balıklar ve dipteki canlıların kitleler halinde ölmelerine neden olduğunun belirtildiği inceleme sonucunda, göldeki canlı yaşamının sona ermek üzere olduğu uyarısı yapılarak, ''Azap Gölü'nde başta balıklar olmak üzere, su kuşları gibi ekolojik değeri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliğiyle birçok türün yaşamasına olanak tanıyan ekosistem çökmek üzeredir'' denildi.

''GÖL SUYU HİÇBİR ŞEKİLDE KULLANILMAMALI''

Göldeki kirlilik düzeyinin insan sağlığı açısından taşıdığı risklere de işaret edilerek, bu durumdaki göllerin sularının hiçbir şekilde içme, kullanma ve tarımsal sulama gibi amaçlarla kullanılmaması ve ölü balıkların hiçbir canlı tarafından tüketilmesine izin verilmemesi gerektiği ifade edildi.

5 AYRI NOKTADAN DİP ÇAMURU ALINDI

EKODOSD Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Sürücü, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, 2007 yılından bu yana Azap Gölü'nde yaşanan olumsuzluklarla ilgili uyarılarda bulunarak gerekli önlemlerin alınmasına çalıştıklarını ifade etti.

Bu kapsamda son olarak SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici'nin başkanlığındaki heyetle göl suyundaki kirliliğin kimyasal analizini ortaya koyduklarını belirten Sürücü, Kesici'nin önerisiyle gölün dip çamuru analizinin de yapılarak, kirliliğin tüm boyutlarıyla ortaya konulacağını kaydetti.

Sürücü, bunun için Kesici'nin çalışmalarda katkı sağlamak isteyen, bentik (dip) çalışmaları uzmanlarından, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu'nun oluşturduğu bilim heyetiyle gölün 5 ayrı noktasından dip çamuru numuneleri alındığını söyledi.

HERKESE ÇAĞRI

Sürücü, "Büyük Menderes Havzası boyunca yerleşim alanlarının ve sanayi tesislerinin kimyasal ve evsel atık suları ve tarım alanlarının drenaj suları menderes vasıtasıyla sulak alanlarımıza ulaşmaktadır. Sulak alanlarımızın korunması ve akılcı kullanımı konularında sorumlu kurumlar başta olmak üzere sanayiciler, yerel yönetimler, tarımcılar, balıkçılar, yöre halkı ve sivil toplum örgütleri üzerine düşen görevleri mutlaka yapmalıdır. Yoksa bunun zararını herkes görecektir” diye konuştu.