BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Bombalar kime yarıyor?

WP:"Genelde Kürt radikalleri suçlanıyor ancak güvenlik güçlerindeki şahinler de dikkat çekiyor" yorumunu yaptı.

Abone ol

Washington Post gazetesi, saldırılarla ilgili olarak "Genelde Kürt radikalleri suçlanıyor ancak güvenlik güçlerindeki şahinler de dikkat çekiyor" yorumunu yaptı. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, Karl Vick ve Yeşim Borg imzalı haberinde Türkiye’deki şiddet olaylarından kimin yararlandığı konusunu irdeledi.

İstanbul’daki son patlamanın halk ve milliyetçi unsurlarca PKK’ya maledildiğini kaydeden gazete, "Ancak bu tür varsayımlar, bu günlerde Türkiye’de kaygan şeyler oluyor. Küçük patlamaların giderek daha sık sık meydana geldiği bir ülkede şiddetin amacını anlamak zorlaşıyor" yorumunu yaptı.

Uzmanların saldırıların bazılarına Kürt militanların karıştığını gösteren izleri gördüklerini kaydeden gazete, PKK’ya bağlı bazı grupların Güneydoğu’da başarısız oldukları için büyük kentlerde bir şeyler yapmayı kararlaştırdıkları yolundaki görüşlerine dikkat çekti.

Bu yönde örnekleri de veren gazete, buna karşın diğer bazı faktörlerin bu tabloya gölge düşürdüğünü belirterek bunlar arasında "Türk güvenlik servisleri elemanlarının son dönemde en az bir bombayı yerleştirdiklerine ilişkin kanıtlar bulunduğu" iddiasına yer verdi.

Washington Post, bu çerçevede Şemdinli’deki kitabevine yönelik saldırıya değinirken de, "İzah edilmeyen şiddetin neden olduğu komplo teorilerinden biri, Türk hükümetinin sertleşmiş elemanlarının, katı askeri bir yanıtı haklı kılan bir çatışmayı teşvik ettiklerini iddia ediliyor" diye yazdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl "Kürt sorununun çözümünün demokraside ve Kürtlerin ciddi ekonomik sorunlarının hafifletilmesinde bulunduğu"nu söylediğini belirten gazete, "Ancak bu ay kayıplar artarken Türk askerleri Güneydoğu’ya ek kuvvet konuşlandırdı" ifadesini kullandı.

ABD’li gazete, bazı Türk uzmanlarının Kürtlerin çoğunun Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişmesini paylaşmayı tercih ettikleri yolundaki görüşlerine dikkat çekerken de Kürtçe yayınlara izin verilmesi gibi adımların "Kürt sorununun yönetilebileceği bir çerçeve" sağladığı argümanlarını da aktardı.