BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  MAGAZİN

Beren Saat'ten öpüşme yorumlarına tepki

Benim Dünyam filminde Beren Saat'le Uğur Yücel'in öpüşme sahnelerinin magazin dünyasında geniş yer alması genç oyuncuyu isyan ettirdi.

Abone ol

Beren Saat, hem kör hem sağır bir kızı canlandırdığı “Benim Dünyam” sinema filminde rol aldı. Sinema filmi vizyona giren Beren Saat, bu zor rolün hazırlık süreci ve sevgilisi Kenan Doğulu'yla olan ilişkisine dair açıklamalarda bulundu.

İşte Asu Maro'nun röportajından satır başları:

Hem kör hem sağır olmayı öğrenip birleştirmek için nasıl çalıştınız?

Hocalarımız vardı. Altı Nokta Körler Vakfı Okulu'nda baston kullanımını, daktilo kullanmayı, saat okumayı, görme engelli birinin sistemini öğrendim. Bir yandan da Mahir Hoca'yla Ela okulda hep beraber yürüyorlar, görme engelli birine nasıl eşlik edildiğini öğrendik, birbirimizi nasıl tutacağımızı... Çıkardıkları sesleri, dili duygusal değişimlerdenasıl yorumladıklarını, dilin prensiplerini de öğretti, artık kendi kendimize cümle kurabilir, yorum yapabilir olduk.
 

'BU ABAZALIK GINA GETİRİCİ'

Gözü kulağı kapayıp karanlıkta, sessizlikte kalmayı denediniz mi çalışırken?

Evet denedik, öyle bir ödev verdi Uğur bana, "Ben dün gece böyle bir şey denedim ne olduğunu anlamak için, sen de yapsana" dedi. Gözlerimi, kulaklarımı kapattım bir gece. Kendi bildiğin mekanda bile kayboluyorsun.

Ela'yla Mahir Hoca arasındaki ilişkiyle ilgili ne hissediyorsunuz? Bu kızın hocasına âşık olması kaçınılmazdı değil mi?

En başından beri, o sahne olmasaydı da bunun bir aşk ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Hayranlıkla, mecburen doğan o büyük aşk ilişkisi, usta-çırak arasındaki aşk ilişkisi gibi de öğretmenine duyulan aşk gibi de, ama bir yandan büyüdüğünde keşfettiği, bir erkeğe duyulan aşk gibi de... Beni en çok etkileyen cümlelerden biri "Bir kadın olarak itibarımı verirken..." bölümüydü. Gerçekten öyle, bir kadın için beğenilmek, hayatında bir kez olsun öpülebilmek, kadın olarak ona itibarının verilmesi çok önemli bir kadın duygusuydu. Oynamaktan çok keyif aldım, izlerken de öyle... Bir yandan da ne göreceğimi bile bile izlerken üzüldüm yeniden.

O öpme sahnesi perdeden çekilip haber olmuş. Bu devirde hâlâ sinemada öpücük sahnesini konuşuyor olmamızı nasıl buluyorsunuz?

Bu abazalığı gına getirici buluyorum. Bazen gerek vardır, bir aşk hikayesidir, ne bileyim televizyonda biz "Aşk-ı Memnu"yu çekerken mesela büyürdü o sahneler çünkü o yasak aşk yaşanacaktı. Ama bu filmde olması çok tuhaf.

Bir de "Kenan Doğulu o sahne çekileceği gün seti terk etti" bölümü var haberin...

Olur mu canım? Kenan zaten öyle sete falan gelen biri değil en başta, öyle bir şey yok. Sadece filmin son bir-iki günüydü, benim de bir-iki ufak sahnem kalmıştı, o zamanlarda geldi adaya. Zaten sete gelmez, bir de öpüşme sahnesinde duracak...
 

SAHNELERE YÖNETMEN KARAR VERİR

Duramamış, adayı terk etmiş, öyle yazıyor...

Çok acayip. Asap bozucu tabii sanki sürekli birbirimizin tepesinde beklermişiz gibi. Hayatımızın bilmem kaç senesini birbirimiz olmadan yaşadık. Kariyerlerimiz öyle başladı ve şimdi de son derece saygılıyız. Öyle bir şey olmaz, olamaz.

"Böyle sahneleri kıskanıyorum" gibi laflar etmişliği var mı peki sahiden?

Yok, demez. Bir kere çok sıkıştırdıklarında "Sahneleri nasıl oynayacağına Beren, içgüdüleri ve yönetmeni karar verir" gibi bir şey söylemişti. "Kıskanıyorum" falan diye bir şey söylemez.
 

'KENAN'DAN SONRA ANLADIM'

20'li yaşların sonuna gelmişken aşka bakışınız da değişti mi?

Kesinlikle. Ama şimdi bunu ben Kenan'dan ayrı değerlendiremiyorum galiba. Onun bende yarattığı etki de enteresan. Çünkü çok romantik ve o da bu sakinliği ve bakış açısının değişimini, bu konforu getirmiş olabilir, ikisi beraber de olmuş olabilir. Onu tam ayırt edemiyorum birbirinden.