BIST 10.157
DOLAR 32,36
EURO 34,71
ALTIN 2.391,05
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

BDP’ye bir tarihi çağrı daha

Diyarbakır'da sivil topluk kuruluşlarının boykot kararına karşyı çıkmasının ardından, AK Parti'nin önemli bir ismi BDP'ye çağrıda bulundu.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER


ANKARA-
PKK’nın ramazan sonrasına kadar ilan ettiği ateşkesin ve referandum kararının şartlara bağlanmasına AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt tepki gösterdi.

“Özgürlükler pazarlık konusu yapılamaz” diyen Kurt BDP’yi çözümsüzlüğün değil çözümün parçası olmaya davet etti. Kurt, “Halkın da beklentisi BDP’nin inat siyasetinden vazgeçmesi, çözümün bir parçası olması. Tarihi bir zaman. Aklı selim siyasete dönmeleri için bir imkan var ve bu imkanı iyi kullanmalılar” dedi.

PKK’nın eylemsizlik kararından sonra gözler 3 Eylül’de Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde vereceği mesajlara çevrildi. Erdoğan’ın 19 ay aradan sonra yapacağı bu ziyaret öncesi Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ile bölgenin nabzını tuttuk. 15 gündür Diyarbakır sokaklarını dolaşan Kurt PKK’nın ateşkes süreci, BDP’nin boykot kararıyla ilgili İNTERNETHABER’e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

- BDP’nin en güçlü olduğu illerden biri Diyarbakır. Boykot kararının etkisi nedir?

Doğrusu boykota karşılık yok. BDP’nin boykot kararı zaten oturmamıştı, zorlama yapılıyordu. Bir özgürlük hamlesinin pazarlık konusu haline getirilmesi bölgede sıcak karşılanmıyor. Talepleriniz olabilir ama bunu özgürlük hamlesinin karşısında bir pazarlık konusu olarak sunmak doğru değil. Halk oylamasına sunulan Anayasa paketinin bölge insanı açısından da getirileri olacak. Aynı şekilde ateşkesin de şartlara bağlı olması burada rahatsızlık yaratıyor. Barışı ateşkese bağlarsanız burada iyiniyet sorgulanır.

Boykot kararı bir karşılık bulmaz mı?

Karşılık bulacağını düşünmüyorum. Ancak insanları korkutur, bir terör havası estirirseniz başka bir sonuç alabilirsiniz. Ama insanlar iradelerine ket vurmadan özgürce bu haklarını kullanırsa kimse burada evete engel olamaz. Yoksa kısmen bir boykot söz konusu olabilir. Ancak bu karara BDP tabanından ciddi bir tepki olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Ateşkes kararını nasıl değerlendiriyorsunuz. Bölgedeki yansımaları ne oldu?

Ben kişisel olarak çok olumlu buluyorum. Bölgede de olumlu karşılanıyor. Bir gün bile olsa silahların konuşmaması olumlu. Ancak ateşkesin şartlara bağlı olması yanlış.

Ateşkes kapsamında ortaya atılan yüzde 10 barajı, KCK tutuklularının serbest bırakılması gibi talepler karşılanabilir mi?

KCK konusu bir yargı meselesi. Bireysel olarak ben de belediye başkanlarının tutuksuz yargılanmasını daha doğru bulurdum. Ancak KCK illegal yapıysa burada yargı sürecine müdahale edilemez. Baraj konusunda talebe gelince... Şu an bu konuda bir değişiklik yapsanız bile seçime bir yıldan az zaman kaldığı için uygulama şansı yok. Ama bunlar pazarlık meselesi yapmadan konuşulabilir konular.

PKK ile müzakere konuşuluyor. Bu olabilir mi?

Devlet görüşür mü bilmem, ama hükümet legal yapılarla görüşür. Öcalan’ın şiddetin bitmesindeki rolü göz ardı edilemez. Ancak hükümetin böyle bir sürece girmesi söz konusu olamaz. Devletin teknik kurumlarını bilemem. Ama bütün Kürt sorununu da bu şarta bağlamak kabul edilemez, sorunu da çözmez.

Referanduma kısa bir süre kala Diyarbakır’daki oy oranlarıyla ilgili bugünden bir tahmen yapmanızı istesek ne söylersiniz?

Aslında yüzde 100, belki yüzde 95 diyebilirim. Şaka yapmıyorum. Ben bugüne kadar hayır diyene rastlamadım. Burada çok ağır bedeller ödemiş insanlar var. BDP’nin boykot kararına üst yönetimi dışında anlam veren yok. Boykotun sokakta karşılığı yok. Ancak sokakları korkutarak terörize ederek bu kararı uygularlar. İradi sürece bıraksalar burada tam destek çıkar. Bölge halkı şiddetten bıkmış, kavgadan bıkmış.

Bu noktada BDP’yi de çağrınız ne olur?

Halkın da beklentisi BDP’nin inat siyasetinden vazgeçmesi, sorunun değil, çözümsüzlüğün değil çözümün bir parçası olması. Tarihi bir zaman. Aklı selim siyasete dönmeleri için bir imkan ve bu imkanı iyi kullanmalılar.