BIST 10.209
DOLAR 32,42
EURO 34,77
ALTIN 2.403,32
HABER /  DÜNYA

Bazı suçların cezası artıyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme, kasten yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık, hakaret gibi...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme, kasten yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık, hakaret gibi suçlarına bir fıkra olarak da şunu eklemek istiyoruz. Eğer bu suçlar kişinin dili, ırkı, milleti, engelliliği, siyasi düşüncesi, dini ya da mezhebi nedeniyle işlendiyse suçun karşılığı ceza artırılacaktır” dedi.
Bülent Arınç, The Grand Tarabya Otel’de düzenlenen ‘Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı’na katıldı. Programa Arınç’ın yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı.

“MÜSLÜMANLAR ÖZÜNDE DEMOKRATTIR”
Programda konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Müslüman toplumun özünde demokrat olduğunu söyledi. Arınç, “Modern dönemde farklı yönleriyle ortaya çıkan İslamofobi aynı zamanda bir baskı aracıdır. İslam ve demokrasiyi yan yana gelmez, düşüncesinden beslenen bu baskının ana hedefi İslam ve demokrasiyi birlikte özümseyen coğrafyaların sorun adacıklarına dönmesidir. Müslümanlar özünde demokrattır. Müslüman bir insanın demokrat olmasını engelleyecek hiçbir dini kural yoktur. Elbette her dinin mensupları farklı siyasal tercihlerde bulunabilir. Ama bir hüküm cümlesi olarak ‘sadece demokrat Müslüman olmaz’ denilirse çok büyük bir yanlış olur” dedi.
“Türkiye çok kültürlülüğü önemseyen farklı inanç gruplarını ev sahibi olarak gören bir anlayış içerisindedir” diyen Bülent Arınç, “Bu gerçeklere rağmen maalesef İslam ve terörizm kavramları yerli ve yersiz son derece sorumsuz şekilde yan yana getiriliyor ve bu şekilde ayrımcılık körükleniyor. Toplumlara pompalan antipatiler derin kaygıların ortaya çıkmasını, toplumların birbirine şüpheyle bakmasına sebep oluyor. Güven yerine korku şüphenin olduğu toplumsal algı oluşuyor” şeklinde konuştu.

ÖZELEŞTİRİ TAVSİYESİ
Bülent Arınç, “Dünyada hiçbir terör eylemi ve terör örgütü, o eylemi yapanların yada o örgütün mensuplarının dini inançlarıyla değerlendirilmezken, maalesef bazen terör eylemlerinin ardından 2 milyara yakın nüfusa sahip İslam dünyası hedef gösterilmekte ve rencide edilmektedir. Terör saldırılarıyla insanları katleden masum insanlara zarar veren toplumların güvenliğini tedirgin edenler dinleri ne olursa olsun sadece birer canidirler. Ben buradan İslam ülkelerinin de kendi içlerine özeleştiri yapmaları gerektiğine inanıyorum. Barışı, huzuru ve sevgiyi hakim kılmak amacındaki İslam dini varken, İslam ülkelerinde yaşanan olumsuz tablo, demokrasi, hak ve hukuk alanındaki ihlaller, hepimizin daha dikkatli ve sorumlu olmasını gerektiriyor” dedi.

NEFRET SUÇLARI
Akil İnsanların raporunda da nefret söylemi hakkında görüşlerin olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Geçtiğimiz aylarda Akil İnsanlar olarak Türkiye’nin her iline giderek halkla bire bir temas kuran kişilerin hazırladığı raporda şu ifade yer almaktadır. Nefret söylemi ile mücadele amacıyla nefret suçlarına ilişkin yasal bir düzenleme gerçekleştirilmelidir. Esasen bu suçlar mağdurun sahip olduğu bazı özelliklere duyulan bazı özelliklere karşı işlenmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme, kasten yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık, hakaret gibi suçlarına bir fıkra olarak da şunu eklemek istiyoruz eğer bu suçlar kişinin dili, ırkı, milleti, engelliliği, siyasi düşüncesi, dini ya da mezhebi nedeniyle işlendiyse suçun karşılığı ceza artırılacaktır. Bu konudaki çalışmalarımız sona ermiş gibidir ama henüz bitmemiştir” şeklinde konuştu.
(İHA)