BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Baykal beni sevse bilin ki bende

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Gülen okulları hakkında Türk büyükelçiyle olan anısını anlattı

Abone ol

AK Parti'li Çelik, Ukrayna ziyaretine Gülen cemaati bağlı okulları programa almayan Türkiye büyükelçisi ile girdiği diyalogları anlattı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, ''Hz. Peygamber eğer dünyayı şereflendirmemiş olsaydı bütün insanlık karanlıklar içerisinde boğulmuştu ve herkes kendi kabilesinin durumuyla övünüyordu'' dedi.

Yenimahalle Samanyolu Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Kaynak Yayınları ile Samanyolu Eğitim Kurumları ''Kültür Günleri'' düzenlendi.

Etkinliğin açılışında konuşan Çelik, bütün istikbal davalarının, müesseselerinin manevi bir mimarı ve çilekeş insanı olduğunu söyledi. Fethullah Gülen'e sağlık ve afiyet dileyen Çelik, ''Hasretle hepimiz onunla Türkiye'de kucaklaşmayı özlüyoruz. Mukaddes bir dava ve onun hamallığını yüklenmiş, insanlık erdeminin farkında olan insanlar var. Burada çile var, burada gurbet var, burada hakikaten zehirle pişmiş aştan yemek ve tatmak var'' dedi.

Çelik, Türkçe olimpiyatları dolayısıyla Fethullah Gülen ile ilgili bazı şeyler söylendiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: 

''Hocaefendi bu kadar niçin çırpınsın. Bu zatın oğlu yok, kızı yok, hanımı yok, hanları, hamamları yok. Üzerinde bir evi, bir odası bile yok. Çünkü onun ilham aldığı büyük üstat Said Nursi vefat ettiği zaman, rahmeti rahmana kavuştuğu zaman hiçbir kulun önünde eğilmemiş ve dünyada vazifesini yapmış olan insanların büyük ruh huzuruyla bu alemden ayrıldı, gitti. Ve bütün mal varlığı 26 Türk lirasıydı. Sırtını Allah'a dayayan, o büyük kudrete dayayan insanların, kulların önünde eğilmesi bükülmesi söz konusu olamaz.''

''Ben fundamentaliste benziyor muyum?''

Çelik, bakanlık döneminde dünyanın dört bir yanında muhteşem eserler gördüğünü ve bu eserlerin, ışık saçtığını söyledi. Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: 

''Eski cumhuriyet mantığını işleyen devletimiz, çoğunlukla oradaki bizim gençlerimizi o ülkedeki devlet yöneticilerine gammazlıyordu. Rusya'da birileri devreye girmiş ve fitne fesat işlemiş. Ve demişler ki, 'Bunlar fundamentalisttir. Siz bakmayın bunların sevgi hoşgörü dediğine. En doğrusu bu okulları kapatmaktır' demiştir. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak, Rus Eğitim Bakanı'nın davetlisi olarak Moskova'daydım. Dedim ki 'Sayın Bakan, benim 3 çocuğum var. Üçü de bu dediğiniz okullarda okumuşlardı. Ben fundamentaliste benziyor muyum? Sana saldıracak gibi duruyor muyum? Maalesef sizi yanıltmışlar. Bu böyle değil' dedim. Ama dedi, 'Sizin yetkilileriniz söylüyor.' 

Ukrayna'ya gittim orada Meridyen Okulları var. Büyükelçimiz 4 yıl oraya gitmiş okulların semtine uğramamış. Ben oraya gittiğimde dedim ki kendisine 'Bu okullara gideceğim ama programa koyun.' Havaalanına gittim, programa koymamış. Dedim ki, 'Bunu programa al dememiş miydik sana.' 'Efendim ben düşündüm ki, zaten bunlar bizim insanımız, siz daha çok Ukraynalı kişilerle temasta bulunmak istersiniz ama yine de takdir sizin.' 'Sayın büyükelçim, ben çok saf görünüyor muyum? Sen kendince akıllı geçiniyorsun öyle mi? Bak, beraber gideceğiz.' Ik-mık... 'Efendim ben gelmesem...' 'Hayır geleceksin' dedim ve beraber gittik okullara.''

Etkinlikte, büyükelçinin öğretmenlere ''Siz, burada Türkçe de mi öğretiyorsunuz?' diye sorduğunu anlatan Çelik, programın ardından büyükelçinin öğrenci ve öğretmenlerle çekilecek toplu fotoğrafa girmek istemediğini söyledi. Çelik, bunun üzerine büyükelçiye, ''Sayın büyükelçim şu anda halkaya girmiş bulunuyorsun bundan sonra senin aleyhinde kullanılabilir'' dediğini kaydetti. 

''Baykal, beni sevse bilin ki bende bir yamukluk var''

''Gerçekten memleketimizde kendi vatanımızda birileri bize parya muamelesi yapıyor'' diyen Çelik, Anadolu insanının, bu ülkede mayası sağlam insanlara, ülkesine ve insanına sahip çıktığını belirtti. Çelik, bugünün dünden daha iyi olduğunu ve yarınların da bugünlerden daha iyi olacağını ifade ederek, ancak birilerinin de bunlardan hoşlanmadığını kaydetti. 

Çelik, bakanlığı döneminde kendisine ''Vallahi sayın bakanım Deniz Baykal senden nefret ediyor'' diyenlere  ''Deniz Baykal beni sevse bilin ki bende bir yamukluk var. Bizi sevmesi gereken insanlar sevsin, bu bize yeter'' dediğini hatırlattı. 

Konuşmasında Hz. Peygamberin kutlu doğumuna değinen Çelik şu ifadeleri kulandı:

''Hz. Peygamber eğer dünyayı şereflendirmemiş olsaydı bütün insanlık karanlıklar içerisinde boğulmuştu ve herkes kendi kabilesinin durumuyla övünüyordu. Irkçılık insanların iliklerine kadar işlemiş. Her türlü ırkçılık Hz. Peygamber ile ayaklar altına alınmıştır. Günümüzde maalesef çeşitli ırkçılıklar var. Biz her türlü ırkçılığı ayağımızın altına alırız.'' 

''Asabiyet, ırkçılıktır''

Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki grup toplantısında, ''Asabiyet şeytandandır'' dediğini hatırlatarak, bunun nereden kaynaklandığının bilindiğini söyledi. Çelik, ''Bir gazete bütün muhafazakarlara, bize, bu memleketin insanına küfretmekle maruf bir gazete cehaleti ortaya koymuş. Başbakanın asabiyet kelimesini, bir manası sinirlilik, öfke falandır ya, 'Sayın Başbakan sen öyle diyorsun ama sen sinirleniyorsun, öfkeleniyorsun' dediler. Sayın Başbakan'ın orada sözünü ettiği asabiyet, ırkçılıktır'' diye konuştu. 

Her türlü ırkçılığa karşı olduklarını ifade eden Çelik, ''Bizim ortak paydalarımız, yaratıcımız var. Biz bir Allah'a inanıyoruz, biz bir kıbleye yöneliyoruz, biz aynı kitaba inanıyoruz'' dedi. 

BBP Genel Başkanı Destici

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de eğitim sisteminin istenilen seviyeye gelemediğini belirterek, özel eğitim kurumlarının varlığının çok önemli olduğunu anlattı. 

Devlet okullarına parasız kitap dağıtıldığını fakat özel okullara bu kitaplardan dağıtılmadığını ifade eden Destici, özel okulların da maddi olarak desteklenmesi gerektiğini savundu. Destici, ayrıca dershaneleri kapatmaya da kimsenin gücü yetmeyeceğini öne sürdü.