BIST 10.209
DOLAR 32,43
EURO 34,78
ALTIN 2.396,64
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

MHP'li Çetin'den ilginç revizyon yorumu

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, kabinedeki revizyonun nedenini İmralı ile yürütülen müzakere sürecine bağladı.

Abone ol
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, anadilde savunma hakkının, İmralı ile yürütülen müzakere sürecinin bir sonucu olduğunu söyledi. Terörün silahla başaramadığını demokratik örtü altında AK Parti iktidarı tarafından yerine getirildiğini iddia eden Çetin, kabine revizyonunu yorumladı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin, hükümetin bütün sorunlarını öteleyerek PKK ve uzantıları ile müzakere yürüttüğünü söyleyerek, sürecin AK Parti'nin sonunu getireceğini iddia etti. Terörü bitirmek için teröristin istediklerini yapmanın eşi benzeri görülmemiş bir garabet olarak nitelendiren Çetin, anadilde savunma hakkının terör örgütünün yeni taleplerine kapı araladığını söyledi. Çetin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

"Meclis’te yasalaşan anadilde savunma hakkı, yargılama alanında devletin resmi dilinin sulandırılmasına hizmet etmekten ve gelecekte benzer taleplerin önünü açmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Terör örgütünün bir uzantısı olan KCK davaları vasıtasıyla, Türkçe’yi eğitim seviyesinde bilmelerine rağmen izledikleri stratejiyle yeni bir kazanım elde etmişlerdir. Bölücülüğün taleplerinin hayata geçirilmesinde AKP’nin Meclis çoğunluğunun tarihi bir sorumluluğu ve vebali olduğunu ilan ediyoruz.

"KABİNE REVİZYONUNUN ASIL NEDENİ..."
 
Açıklamasında, Erdoğan'ın son kabine revizyonunu da değerlendiren MHP'li Çetin, yapılan revizyonu da terör örgütüyle sürdürülen görüşmelere bağladı. Sürecin hızlandırılması için kabinenin yeniden revize edildiğini söyleyen Çetin şunları söyledi:

"Tayyip Erdoğan’ın bir taraftan zevahiri kurtarmak adına millete tek bayrak edebiyatı yaparken, diğer taraftan terör örgütüyle sürdürülen görüşmeleri hızlandırması ve kabinesini buna göre yeniden dizayn etmesindeki acelecilik gözlerden kaçmamaktadır. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı acele ettiren ve ardı ardına hesapsız ve fütursuzca atım attıran gerekçeler nedir bilmiyoruz ancak açılım adı altında Habur’dan, Oslo’dan bugüne hızlanarak sürdürülen bu sürecin Türkiye’nin temellerine dinamit koyduğu çok açıktır. Bir etnik grubu öne çıkaran ve milli kimliğimize eş koşan tavizkar politikaların toplumsal birliğimizi ve huzurumuzu tamir edilemeyecek şekilde bozmasına müsaade edilmemeli ve derhal vazgeçilmelidir."

RECEP AKDAĞ'A GÖZDAĞI
 
Kabinedeki değişikliği milletin de kendileri gibi değerlendirdiğini savunan Çetin, özellikle Recep Akdağ'ın görevden alınmasının özellikle sağlık çalışanlarını sevindirdiğini söyledi. Sağlık çalışanlarına yönelik baskıları nedeniyle kendi personelini çileden çıkardığını, bakanlıkta ise partizanca atamalar yapıldığını anlatan Çetin şunları söyledi:

"Bilhassa çalışanlarına yönelik baskılarıyla ve partizanca kadrolaşmasıyla nam salan sağlık bakanının gidişinin sağlık çalışanlarınca davullu zurnalı kutlamalara dönüşeceği muhakkaktır. Eski sağlık bakanı domuz gribi, kuş gribi adı altında milletimizin cebinden harcanan milyon liralarla hatırlanacaktır. Yapboz tahtasına çevrilen milli eğitimin bir kere daha el değiştirmesi ise, AKP hükümetinin bu meseleye ne kadar milli gözle baktığının açık kanıtıdır.
 
Yaklaşan mahalli idareler seçimi için yapılan hesapların da ipuçları bu kabine değişikliğinde verilmektedir. Ancak Tayyip Erdoğan’ın evde yaptığı hesabın, bu açılım kafasıyla çarşıya uyması biraz zor gözükmektedir. Keza eski sağlık bakanının Erzurum rüyasını da Milliyetçi Hareket Partisi kâbusa çevirmesini bilecektir."