BIST 10.083
DOLAR 32,41
EURO 34,75
ALTIN 2.433,76
HABER /  GÜNCEL

Başbuğ ve Özbek'e suç duyurusu

Van'da 'Hukuka Saygı Platformu'na mensup bir grup avukat HSYK Başkan Vekili Özbek ile Genelkurmay Başkanı Başbuğ için suç duyurusunda bulundu.

Abone ol

Van, Hakkari, Bitlis barolarına mensup avukatların bir araya gelerek kurduğu 'Hukuka Saygı Platformu' Urartu Oteli'nde bir basın toplantısı düzenledi. Platform üyeleri adına açıklamayı yapan Avukat Mücahit Karabulut, Türkiye'de son zamanlarda kamuoyuna yansıyan önemli soruşturma ve kovuşturmalar olduğunu belirtti.

Yürütülmekte olan bu soruşturmalar ve kovuşturmalar hakkında üst düzey yargı mensupları ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları tarafından yargıya müdahale anlamına gelebilecek açıklamalar yapılmakta olduğunu kaydeden Karabulut, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yazılı ve görsel basında yer alan açıklamalarının, TCK'nın 277. ve 288. maddelerinin ihlali niteliğinde olduğunu söyledi.

Orgeneral Başbuğ'un mevcut bir davada sanık sıfatıyla yargılanan Orgeneral Saldıray Berk'e 'Kefilim' söyleminin hukuk ve yargılama sistemi adına vahim bir durum olduğunu vurgulayan Karabulut, "Orgeneral Başbuğ'un, 'Ona kefilim' söylemi bize daha önce Şemdinli Davası'ndaki 'İyi çocuktur' sahnesini hatırlatmaktadır" dedi.

HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek'in ise ofisinde arama yapılan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nı arayarak, 'İlgileniyoruz' gibi ifadeler kullanmasının, soruşturmayı yürüten Erzurum Özel Yetkili Savcısını aramasının, savcının sicilini sormasının, konumu ve yetkileri gözetildiğinde TCK 277. ve 288. maddelerinin ihlali niteliğinde olduğunu belirten Karabulut, 'Yargı görevi yapanı etkileme ve adil yargılamayı etkileme unsurlarının mevcut' olduğunu kaydetti.

Anılan hukuk ihlalleri karşısında ilgililer hakkında Hukuka Saygı Platformu olarak suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Karabulut, "HSYK'nın kararları yargı denetimine açık değildir. HSYK üyelerinin seçimi de demokratik hukuk devletinin özelliklerini yansıtmamaktadır. Avrupa ülkelerindeki yapı dikkate alınarak, HSYK'nın özgürlüklere daha uygun bir kimliğe kavuşturulmasının gerektiğine inanıyoruz. Yargı reformu ile Anayasa değişikliğinin yapılması elzemdir. Mevcut darbe anayasasının halkın iradesine vurulmuş bir gem olduğunu düşünüyoruz. Darbe anayasası ile yaşama ayıbına son vermek adına hukuk devletinin ilkeleriyle ve prensipleriyle özdeşleşen, her kesimin onurunun korunduğu, toplumsal tüm renklerin yer alacağı ve seslerinin duyurulduğu demokrat bir anayasaya acilen ihtiyacımızın olduğuna inanıyoruz" dedi.

Yapılan basın açıklamasının ardından toplu olarak otelden ayrılan Hukuka Saygı Platformu Üyeleri, Van Adalet Sarayı'na giderek Orgeneral Başbuğ ve HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundular.

ADANA'DA DA 100 AVUKAT ÖZBEK İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Adana Barosu'na kayıtlı 100 avukat, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek aleyhine suç duyurusunda bulundu.

Şikâyet dilekçesini Adana Cumhuriyet Savcılığı'na sunan Avukat Necmettin Şen, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sırasında Özbek'in "Görevi kötüye kullanma, yargı görevi yapanı etkileme, soruşturma gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" maddelerine aykırı davranış olarak değerlendirilebilecek fiillerde bulunduğunu kaydetti.

Adana Barosu Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında Şen, "Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın makam odası aranmıştır. Bu sırada HSYK Başkan vekili aramaya nezaret eden cumhuriyet savcısı ile telefon vasıtasıyla konuşmuştur. Şüpheli, HSYK Başkan Vekili kendisine ait ses kayıtları basına yansıdıktan sonra yaptığı bu telefon görüşmesini doğrulamıştır" dedi.

Polis kamerasına yansıdığı kadarıyla HSYK Başkan Vekili ile tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın, gözaltı olayından bir gün öncesinde de konuştuğunun belirlendiğini hatırlatan Necmettin Şen, bu görüşmenin Başsavcı İlhan Cihaner'in "Başkanım, zaten size dün akşam söylemiştim" cümlesinden anlaşıldığını vurguladı.

HSYK'nın, Başsavcı Cihaner`in gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından soruşturmayı yürüten Osman Şanal ve aramaya katılan diğer iki savcının yetkilerini aldığını hatırlatan Şen, şüphelinin davranışı ile HSYK'nın savcı yetkilerini kaldırma kararı arasında bağlantı olduğuna dair kuvvetli şüphe doğduğunu vurguladı.