BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Bahçeli’den Gezi değerlendirmesi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamal...

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamalıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu yıl 8’incisi düzenlenen Siyaset ve Liderlik Okulu sertifika törenine katıldı. Etkinlikte konuşan Bahçeli, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye’ye yayılan olaylara yönelik, "Taksim Gezi Parkı’nda toplanarak bireysel hayatlarına ve özgürlük alanlarına yönelik tahripkar politikaları reddeden ve anından internet üzerinden organize olan gençler Türkiye’nin sosyal, siyasi ve ekonomi yapısını da oldukça etkilemişlerdir" ifadelerini kullandı.
"Mesele yalnızca ağaç ya da çevreyi koruma duygusu değildir" diyen Bahçeli, 10 yıl 7 aya yaklaşan süredir ikidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yanlışları, antidemokratik uygulamaları, baskıcı ve dışlayıcı politikalarının ağaç bahanesiyle tepkilerle karşılaştığını belirtti. Bahçeli, AKP’nin kusurlu demokrasi algısı, dayatmacı ve buyurgan üslubunun doğal olarak bir kırılma ve çatlamaya neden olduğunu anlatan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın otoriter mizacı ve başkanlık beklentisinin Taksim’de gençliğin hisarına çarptığını, yurdun dört bir yanındaki malum hadiselere sebebiyet verdiğini kaydetti.

"PKK’YA UYGUN ORTAM OLUŞTURMAMAYA ÖZEN GÖSTERİLMELİ"
Son yaşanan olayların ileri demokrasi iddiasının bir uydurmadan ve kandırmacadan ibaret olduğunu da netleştirdiğine dikkat çeken Bahçeli, "Her alanda yıkım ve talan siyaseti güden iktidar partisi toplumsal bir direniş ve dirence muhatap kalmıştır. 2002 yılından beridir Türkiye’nin demokrasi dışına kaydığını, milli kimlik ve milliyetçiliğin ağır hasarlar aldığını sağduyulu her kardeşim takdir edecektir. AKP, demokrasi ve özgürlükleri sadece söz ve satır aralarında hatırlamış, gerçek anlamda zorba ve monarşik bir yönetim zihniyetini kurumsalaştırmak için her zorlamaya başvurmuştur. Bu iktidarla büyüyen gençlik belirli bir yaş ve hadden sonra da bu olanlara duyarsız kalmamış, itirazlarını toplumsallaştırarak kendilerini göstermişlerdir. Bunların çoğunun hiçbir siyasi gruba ya da partiye bağlı olmadıkları yapılan bazı sosyolojik saha çalışmasıyla ortaya çıkmıştır. Hayatlarına karışılmasına karşı gelen, varlıklarının onaylanmasını, saygı ve ilgi gösterilmesini bekleyen gençliğin mücadelesi demokratik ölçülerde ve meşruiyet sınırlarında kaldığı sürece hoş görülmelidir. Ancak sokakların büyüsüne kapılıp da kural tanımazlık içine girmemeye, hukuk dışı oluşumlara fırsat vermemeye, yasa dışı örgütlere ve PKK’ya uygun ortam oluşturmamaya da mutlaka itina ve özen gösterilmelidir" ifadelerini kullandı.

"FİTİLİ ATEŞLENEN KARMAŞANIN SÖNDÜRÜLMESİ TÜRKİYE’NİN HAYRINADIR"
"Türkiye’nin idare edildiği, siyasetinin şekillendiği, geleceğinin belirlendiği yer sokak araları olmamalıdır" diye konuşan Bahçeli, "Demokrasi ve özgürlük savunuculuğu yaparken, tam karşı kutba geçilmesi ahlaken ve vicdanen izah edilemeyecektir. AKP’nin sorumluluk içinde hareket etmesi ve yangın daha fazla genişlemeden makul ve soğukkanlı tedbir geliştirmesi ciddiye alınması gereken bir görevidir. Şüphesiz Türkiye’nin yaklaşık 10 gündür yaşadığı travma ve kaosun iyi anlaşılması ve gerekli derslerin çıkarılması lazımdır. Bu yeni durum siyasetten ekonomiye kadar bir çok kesim ve alana tesir etmiş, doğrudan doğruya sarsmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla toplum sıkışmış, biriken kırgınlıklar ve öfkeler Taksim Gezi Parkı’ndan patlamıştır. Başbakan’ın ötekileştirici dili, kırıcı tavrı, kimseyi umursamayan, biz-siz ayrımına dayanan siyaseti sabır taşını çatlatmış, kitlesel infiale zemin açmıştır. Masum ve haklı taleplerin belirli bir eşikte durması, siyasi iktidar tarafından önemsenmesi fitili ateşlenen karmaşanın söndürülmesi Türkiye’nin hayrınadır. Şurası açık bir gerçektir ki, demokrasiyle korku, demokrasiyle baskı, demokrasiyle ben bilirimci tutum taban tabana zıttır. Demokrasilerde halk kurşun asker değildir. Tepeden bakılacak, aşağılanacak, azarlanacak, horlanacak, tercihleri bastıralacak ve bir tek sandık ortaya çıkınca sıcak ve samimi yaklaşılacak bir yığın olarak da görülmemelidir. İnsan haysiyeti ve onuru demokrasinin öznesidir" değerlendirmesinde bulundu.

"AKP KAPALI DEVRE UYGULAMALARIYLA TOPLUMSAL BÜNYEYİ AÇMAZA SÜRÜKLEMİŞTİR"
AK Parti hükümetinin millete rağmen siyaset yaparak, milletin değerlerini çiğneyerek, gizli gündemelerinin esiri olarak yeterince düzen ve dirliğimizi sabote ettiğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti: "Başbakan Erdoğan ne derse desin, kendi hükümetinin belirli bir zümrenin, elitin, sosyal yapının ve kaymak tabakanın menfaatini gözettiği tartışmasızdır. Türk milletini iki yüzde 50’ye bölmesi de, bölücü ve ayırıcı tarzının bir ifşası, bir tercümesi ve bir itirafından başka bir şey değildir. Taksimi ezmekten bahseden kendini bilmezlere sessiz kalması da nerede durduğunu, partisinden olmayanlara nasıl husumetle baktığını delillendirmiştir. Çoktandır biliyoruz ki, bugüne kadar AKP’nin kenarda bıraktığı, hiç önemsemediği muazzam sayıdaki insanımız bunalmış, telaşlanmış ve şikayetleri artmıştır. Başbakan Erdoğan kendisini güvende hissettikçe toplumsal dokuyu biraz daha sarsmış, seçim galibiyetleriyle biraz daha kabalaşmış ve çizmeyi aşmıştır. Ve vandallıktan beslene beslene, megolamanlıktan geçine geçine, narsist eğilimler göstere göstere 10 yıl 7 ayı doldurmuştur. Bu zihniyet sürekli geçmişle uğraşmış, gelecek ideallerini ve hedeflerini küllemiş ve örtmüştür. Başbakan Erdoğan’ın gelişgüzel konuşmaları, gündem oluşturmak için yaptığı akıl ve sıra dışı açıklamaları Türk milletinin kaldıramayacağı ağır bir yüke dönüşmüştür. Bu itibarla toplumsal istifham izdihama, itirazlar infiale doğru kabuk ve biçim değiştirmiştir. AKP kapalı devre uygulamalarıyla toplumsal bünyeyi açmaza sürüklemiştir."
(İHA)