BIST 8.981
DOLAR 32,33
EURO 35,03
ALTIN 2.292,95
HABER /  GÜNCEL

Anneler Günü'nde madenci annesinin ağlatan sözleri

Karaman'ın ermenek ilçesinde maden kazası sırasında yaşamını yitiren madenci Tezcan Gökçe'nin annesi, Ayşe Gökçe, Anneler Günü'ne buruk hazırlanıyor.

Abone ol

Ermenek'teki maden kazası sırasında, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleriyle herkesi duygulandıran Ayşe Gökçe ile aynı kazada iki çocuğunu kaybeden Saadet Haznedar, oğulları olmadan ilk Anneler Günü'nü geçiriyor olmanın hüznünü yaşıyorlar.

Ermenek'teki kömür ocağında, 28 Ekim 2014'te meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin 76 yaşındaki annesi Ayşe Gökçe, oğlunun yokluğuna alışmaya çalışıyor.Kazanın meydana geldiği günlerde, işçileri arama çalışmaları sürdüğü esnada, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" sözleri ve cenaze törenindeki ağıtları ile herkesi gözyaşlarına boğan Ayşe nine, oğlu Tezcan için hala ağlıyor.Gökçe, yaptığı açıklamada, hissettiği çaresizlik nedeniyle elinden ağlamaktan başka hiçbir şeyin gelmediğini söyledi.

''OĞLUM YAŞASAYDI BANA HERGÜN ANNELER GÜNÜ'YDÜ''

Ayşe Gökçe, evinin penceresinden "sanki oğlu gelecekmiş gibi" sürekli yola baktığını dile getirerek, "Oğlum yaşasaydı bana her gün Anneler Günü'ydü. Yavrum hiç rüyama girmedi. Rüyama girse sevineceğim, öpeceğim, kucaklayacağım" dedi.Gecesinin gündüzünün gözyaşlarıyla geçtiğini anlatan Ayşe nine, bir anne için evlat acısı yaşamanın çok zor olduğunu vurguladı.

''BİR ANA İKİ KUZUSUNU BİR GÜNDE KAYBEDERSE NASIL OLUR?''

Saadet Haznedar (65) ise madendeki kazada oğulları Kerim (30) ve Ali Haznedar'ı (34) kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yaşıyor.Haznedar, geçen yıl ki Anneler Günü'ne kadar oğullarının kendisini mutlaka çeşitli hediyelerle ziyaret ettiğini, bu Anneler Günü'nde ilk kez bu duygu yaşayamayacak olmanın derin üzüntüsünü duyduğunu söyledi.

Hayatları yoklukla, zorluklarla geçse de bugüne kadar kimseye muhtaç olmadan yaşadıklarını anlatan Saadet Haznedar, şöyle devam etti: "Bir örtünün altında 6 çocuk yatırdım. Keşke böyle olmasaydı, çadırın altında yaşasaydık da evlatlarım yanımda olsaydı. Anneler Günü ve bayramlar gelmesin istiyorum. Bir ana, iki kuzusunu bir günde kaybederse nasıl olur? Pencereden, işçilerin madene gittiğini gördüğümde, gözüm evlatlarımı arıyor. Evlat acısı çok zormuş. 10 çocuğum vardı. Ancak, insanın 10 da 20 de evladı olsa hepsinin yeri ayrı. Oğullarımın mezarına gittiğimde, 'sizi göresim geldi' diyerek ağlıyorum. Devlet yetkililerine teşekkür ediyorum. Onlar olmasa oğullarımın bir mezarı bile olmayacaktı. Tek isteğim onların 'şehit' sayılması."

Haznedar, oğullarının kabrini ziyareti esnasında da "Anneler Günü'nde siz benim yanıma gelirdiniz, bugün ben sizin yanınıza geldim çift kuzum" diyerek ağıt yaktı.