BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Alparslanın da Elifi varmış

Polat'a özenen tektikçinin de mesaj çektiği bir Elif'inin olduğu ortaya çıktı. Aslan, Elif'e kodlu mesaj çakmış.

Abone ol

Tetikçi Arslan'ın, Danıştay'da keşif yaptıktan sonra mesajlaştığı esrarengiz 'Elif'in kim olduğu aydınlatılamadı. Kanlı saldırıda bir dizi cevaplanamayan soru var...

İstanbul'da Cumhuriyet gazetesine, ardından da 17 Mayıs tarihinde Danıştay 2. Dairesi'ne yönelik, bir üyenin ölümü, başkan dahil 4 üyenin de yaralanmasıyla sonuçlanan kanlı saldırıyı gerçekleştiren tetikçi Avukat Alparslan Arslan ile kendisine yardımcı olan Osman Yıldırım ve İsmail Sağır adlı çek-senet tahsili yapan ve parayla adam öldürme ve diğer çeşitli eylemler için kullanıldıkları ortaya çıkan kişilerin, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücedele Şube Müdürlüğü'nde verdikleri ifadeler, bir terör uzmanın ifadesiyle, örgütlü bir çete işi.

KARANLIK ÖRGÜTÜ
Bu örgütün uzantılarının ortaya çıkartılması için çaba harcanması gerektiğini belirten aynı uzman, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı vurduğunu dünyanın bildiğini ancak neden bu eylemi gerçekleştirdiğinin bilinmediğini dile getiriyor.

BUGÜN'e değerlerdirmelerde bulunan terör uzmanı, Danıştay saldırısını gerçekleştirenlerin, ideoloji ve değerler sistemi olmayan ve demokrasiyi hedef alan, uzantıları nereye gittiği henüz bilinmeyen bir "Kirlilikler ve Karanlıklar Örgütü"nün mensupları olduklarını dile getiriyor.

MESAJLAŞMALAR ÖNEMLİ
Alparslan Arslan'ın, gerek Cumhuriyet gerekse Danıştay'a yönelik saldırılarında, cevaplanması gereken sorular şöyle:

Arslan, Danıştay'a saldırıda kimseden talimat almadığını belirtiyor. Ancak, Danıştay'a saldırıdan bir gün önce ve eylem öncesi keşif yaptığı 16 Mayıs günü, esrarengiz bir kişi ile yaptığı telefon görüşmesinde, kodlu ve kısa elektronik mesajlaşma yöntemi ile haberleşmesi dikkat çekiyor. Arslan ile ifadesinde kızkardeşim Elif dediği esrarengiz kişi ile yaptığı konuşma da şu mesajlaşmalar yer alıyor;

"İçeride mi, Dışarıda mı?", (2. Daire Başkanı Mustafa Birden'i önce arabasında ve dışarıda öldürmek istediğini belirttiği için, burada başkanı kastettiği anlaşılıyor.), "Yolcuyu görmeliydim", "İçerde mi, yolda mı?", (Birden'i Danıştay binasında mı? Yoksa dışarıda mı öldüreyim? diye sorduğu tahmin ediliyor), "Eksiğin var mı?”

Arslan, bu mesajlaşmayı kızkardeşi Elif ile yaptığını belirterek "Şaka mahiyetinde bu tür mesajlaşmalarımız olmaktadır” yanıtını veriyor.

Arslan, ifadesinde, 2. Daire'nin, bir anaokulu öğretmeninin sınıfta ve yolda yürürken başörtüsü takmasını yasaklayan kararına karşı eylemi ani bir kızgınlıkla yaptığını belirtiyor. Ancak yukarıdaki şifreli mesajlaşma ve eylem öncesi parayla adam tutup, organize etmesi, Arslan'ın eylemi ani bir kızgınlıkla yapmadığını ortaya koyuyor.

Diğer yandan Arslan'ın nedeni henüz bilinmemekle birlikte, Danıştay saldırısını birlikte gerçekleştirmek ya da gerçekleştirmelerini sağlamak için İstanbul'dan özel arabasıyla getirdiği kişileri, otelde bırakıp eylemi tek başına işlemiş olması, yukarıdaki telefon görüşmelerini bu kişilerle yapmadığını da gösteriyor. Dolayısıyla, arka planda eylemin mimarları var

Nitekim Arslan'ın İstanbul'dan Ankara'ya otomobiliyle birlikte geldikleri kişilere eylem hakkında hiç bilgi vermemesi dikkat çekici. Osman Yıldırım ve İsmail Sağır, ifadelerinde, olayı telefonda bir tanıdıklarından ve de İstanbul'a gitmek üzere bindikleri otobüsteki televizyondan öğrendiklerini belirtiyorlar. Arslan'ın beraberinde getirdiği kişileri bırakıp eylemi tek başına yapmasının nedenleri belirsizliğini koruyor. Tetiği beraberindeki adamlardan birinin çekmesi beklenebilirdi. Ama Arslan çekti. Cumhuriyet'e atılan bombalardan birini, beraberindekilerden birinin patlatamaması üzerine kendisi atıyor. Eylem için adam kullanmak istemeseydi, bu kişileri beraberinde getirmezdi. Bu da karanlıkta kalan ve yanıtlanması gereken bir soru. Arslan da sıradan bir tetikçi olmayabilir.

TELEFONDA KİMİNLE GÖRÜŞTÜ
Bu durumda Arslan'ın, telefon görüşmesini yaptığı kişi ya da kişilerin ortaya çıkartılması gerekiyor.

Arslan'ın gerek Cumhuriyet gazetesine bombalı eylemlerde kullandığı kişiler, gerekse bu kişileri Danıştay eylemi için Ankara'getirmesi de tek başına yaptığı ve planlamadığı yolundaki ifadeleri ile çelişiyor.

Danıştay eylemini ani kızgınlıkla yaptığını iddia eden Arslan'ın, Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırılar için ekip oluşturması ve aynı ekibi Danıştay saldırısı için örgütlemesi, bomba ve silahları bizzat temin etmesi, beraber olduğu suç makinasıyla organisazyon yaptığını ortaya koyuyor. Yani eylemlerin planlı ve örgütlü olduğu ortaya çıkıyor.

EYLEMLER PARA İÇİN Mİ?

Gerek Arslan gerekse Osman Yıldırım ve İsmail Sağır'ın ifadelerinde, eylemler karşılığı sürekli para alışverişinden bahsediliyor. Bu da eylemlerin para için mi yapıldığı sorularını gündeme getiriyor.

Saldırgan, eylemi, türban için yaptığını belirtirken bazı sorulara yanıt vermeyip, suskun kalıyor. Örneğin, saldırıda kullandığı silahları ve bombaları nasıl temin ettiği ve kimden temin ettiğini söylemiyor. Bu tür cinayeti işleyen insanlar, bilinmek istenenleri, kendi vermek istedikleri fotografı ortaya koyar. Önemli olan sorgulamada bu kişilerin gerçek fotoğrafına ulaşılması çabasının gösterilmesi.

Lale SARIİBRAHİMOĞLU
Elif