BIST 10.280
DOLAR 32,24
EURO 34,80
ALTIN 2.418,68
HABER /  DÜNYA

ABD, Türkiyeyi zorlayacak

Bush kendisine göre Irak'a nasıl demokrasi getirdiğini düşünüyorsa, İran için de bunu yapmak istiyor" dedi.

Abone ol

ABD'nin İran'a saldırı hazırlığında olduğu yönündeki haberinin New Yorker dergisinin 17 nisandaki sayısında yayımlanacağı haberi üzerine gündeme oturan ve atlatma haberleriyle Bush yönetiminin uykularını kaçırmasıyla tanınan araştırmacı gazeteci Seymour Hesh ile NTV Washington temsilcisi Ümit Enginsoy bir röportaj gerçekleştirdi. Pulitzer ödüllü gazeteci, röportajda çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.

The New Yorker dergisi muhabiri Seymour Hersh, "ABD, Türkiye'ye ve Türk ordusuna, Türk halkının önemli kısmının istemediği şeyleri yaptırabilmek için büyük baskı uygulayacak" dedi ve İran'da bir savaşın Türkiye'nin ve dünyanın istikrarını bozacağını belirtti. Hersh, ayrıca İran'a saldırının Mahmud Ahmedinecad'ı kahramana dönüştüreceğini söyledi.

İran'la bir savaşa doğru gidilip gidilmediğine ilişkin soruya Hersh, "Aslına bakarsınız bilmiyorum. Başkanla oturup bunu konuşmuyoruz. Ama şunu söyleyebilirim ki, son hafta olup bitene baktığımızda bu ihtimal daha gerçekçi bir temele oturdu. Başkan artık açıklamalarında daha doğrudan ifadelere başvuruyor. İran hükümeti de eylemleriyle karşılık veriyor. Bakalım şimdi ne olacak" ifadesini kullandı.

Hersh, The New Yorker'daki makalesinde taktik nükleer silah kullanmak ile ilgili söylemek istediklerinin yanlış anlaşıldığını da ifade etti.

Hersh, "Başkan, ordudan, İran'daki nükleer tesislerden birisini, örneğin yerin 25 metre altındaki Natanz'ın yok edilmesinin planlamasını istediğinde, ordu dürüst bir şekilde bunu yapmanın en emin yolunun, taktik nükleer silah kullanmak olduğu yanıtını verdi ve bunu kağıda döktü. Ordu, daha sonra bunu tekrar düşündü. Ordu, bu hükümetin sivil liderliğine pek fazla sevgi beslemiyor. Askerler, sonra bunu unutsak iyi olur dediler. Beyaz Saray'a gittiler ve bunu anlattılar, "Bunu unutun" dediler. Ama Beyaz Saray "Hayır" dedi. İşte şimdi durum bu. Ordudan bazı yetkililer, nükleer seçeneğin plandan atılmaması halinde istifa tehdidinde bulundular. Dolayısıyla bence nükleer savaş bir seçenek değil. Ama bu bir şekilde kağıda dökülmüş oldu ve Beyaz Saray bunu geri çekmek istemedi, ki bu da bence çok tuhaf ifadesini kullandı.Bush yönetiminin temel amacı, İran rejimini değiştirmek olup olmadığına ilişkin soruya da Hersh, "Bu görüş, hükümet içinde ve dışında saygı duyduğum birçok insan tarafından paylaşılıyor. Sadece Amerikan ordusunun içerisinden değil, Avrupalı müttefiklerimiz arasında da birçok kişi Bush'un mutlaka İran'daki mollaların gitmesini istediğini düşünüyor. Bush kendisine göre Irak'a nasıl demokrasi getirdiğini düşünüyorsa, İran için de bunu yapmak istiyor" dedi.

Hersh ayrıca söyleşide, ABD hükümetinin, İran'da rejim değişikliği için oradaki Kürtler'le ve başka azınlık gruplarıyla ilişki içinde olduğunu belirterek, "Azeriler'le, Kürtler'le ve başka gruplarla bu yönde çok yoğun temas kuruldu. Onlarla çalışıyor, onlara para veriyoruz, Muhalefeti tirmandir-malari için..." dedi.

İran'da bir savaşın Türkiye'yi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya ise gazetecinin yanıtı şu oldu: Dünyanın geri kalan bölümü gibi istikrarsızlığa sürükler. Eğer bir iç savaş yaşanır da iç sorunlar ortaya çıkarsa, aman Tanrım, Kürt sorunu alevlenir. Başka pek çok açıdan da düşünebilirsiniz. Bence ABD, Türkiye'den Türk ordusundan, halkın çoğunun desteklemeyeceği şeyler yapmasını isteyecek. Bence Ortadoğu'da, sizin bölgenizdeki bütün ülkeler açısından sorulması gereken büyük soru şu olacak: Siz hangi tarafta olacaksınız? Tabii Ameri-kasız bir Irak da gözönünde tutulmalı, çünkü Amerika kısa süre içerisinde Irak'tan çekilmiş olacak. O zaman ne yapacaksınız? Bunlar nasıl şekillenecek? Bence bunlar bugün tartışılan konular." şeklinde oldu. Kürtlerin Kerkük'ün kontrolünü elde etmek istediklerini belirten Hersh, "Anayasada, bölgenin demografisini değiştirebilmelerine olanak tanıyan çekici yasal araçları da var. Tabii bu muhtemel bir senaryo. Ama bir yandan da geleceği göremezsiniz" dedi.

BARADEY İKNA EDEMEDİ
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Muhammed El Baradey, İran'dan tüm nükleer çalışmalarını durdurmasını istedi. Tahran yönetimi ise Baradey'in talebine ilişkin tutumunu iki hafta içerisinde açıklayacak.

İran'ın nükleer faaliyetlerini yerinde görmek için Tahran'a giden UAEA Başkanı El Baradey, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Gulamrıza Ağaza-de ile görüşmesinin ardından, Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri (UYGK) Ali Laricani ile bir araya geldi.

Baradey, Laricani ile 2,5 saat süren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, müzakerenin çok yapıcı geçtiğini söyledi. İran'dan, UAEA Yönetim Kuru-lu'na sunacağı rapor öncesine kadar bütün nükleer faaliyetlerini durdurmasını istediğini bildiren Baradey, İran'ın nükleer faaliyetlerinde uluslararası kurallar açısından bir sapma olmadığını vurguladı. Barış amaçlı elektrik üretiminde nükleer enerjiden yararlanmanın İran'ın inkar edilemeyecek hakkı olduğunu ifade eden Baradey, Tahran yönetimiyle nükleer müzakerelerin devam edeceğini de belirtti. Ali Laricani de kendi yükümlülüklerine bağlı kalacaklarını ve iki hafta içerisinde Baradey'in talebine ilişkin tutumlarını açıklayacaklarını söyledi.

BM Güvenlik Konseyi, geçen ay sonu kabul ettiği karar tasarısındajran'a bütün nükleer faaliyetlerini durdurması için 30 gün süre vermişti.

Bu arada İran'a yönelik uyarılarını sürdüren ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ise, Tahran Yönetimi'nin kendini izole ettiğini söyledi. Rice, İran'a karşı, BM sözleşmesinin yedinci maddesinin uygulanmasının gündeme gelebileceğini savundu. Bu maddeler, barışın ve güvenliğin tesisi amacıyla gerekli görüldüğü takdirde zor kullanma yetkisi tanıyor.

Seymour Hersh kimdir?
SEYMOUR M. Hersh'ün New Yorker dergisindeki ilk yazısı 1971'de yayınlandı ve 1993 yılından beri derginin sürekli yazarları arasında yer alıyor. Başka konuların yanısıra My Lai, CIA'nın Kamboçya'yı bombalaması, Henry Kissinger'ın telefon dinleme skandali ve CIA'nın Şili'de Salvador Ailende karşıtı çalışmaları hakkındaki araştırma yazılarıyla, bir Pulitzer, dört George Polk ödülü ve bir Ulusal Dergi Ödülü de dahil olmak üzere bir düzineden fazla gazetecilik ve yazarlık ödülüne (Sigma Delta Chi, Worth Bingham, Sidney Hillman ödülleri, vb.) değer bulunmuştur. Hersh, 1937'de Chicago'da doğup, 1958'de Chicago Üniversite-si'nden mezun oldu. Gazetecilik kariyerine City News Bureau of Chicago'da polis muhabiri olarak başladı. Askere gittikten sonra bir banliyö gazetesinde ve 1967'nin sonlarına kadar da UPI ve AP'de çalıştı. 1972'de New York Times'a girdi, Washington ve New York'da çalıştı. 1979'da gazeteden ayrılıp, New York Times Washington şubesinin özel tayinleri nedeniyle kısa süreli dönüşler yaparak serbest gazeteci olarak çalışmaya başladı. Hersh sekiz kitap yayınladı.