BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

14 Ekim 2011 Basın Özeti

Ecomist'ten Türkiye-AB ilişkileri yorumu: Belirsiz Yol, Libya'da hükümet güçlerinin 'zaferi yakın', Berlusconi'nin kader oylaması, Hilary Swank özür diledi ve İngilizler'in tatil tasarrufu

Abone ol

Economist dergisi, yeni sayısında Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinde gelinen noktayı değerlendiren bir yazıya yer veriyor.

'Belirsiz Yol' başlıklı yazının ilk cümlesinde, 'Türkiye Arap dünyasına bir model olmakla övünürken, eğilim 50 yıllık Avrupa Bİrliği'ne girme arzusunu yok olmuş gibi görme yönünde' deniyor ve şöyle devam ediliyor;

"Gelişen bir ekonomi, laik demokrasi ve yeni bölgesel güçle beraber, "Avrupa'ya kimin ihtiyacı var ki?" nakaratı da geliyor. 2005'te başlayan üyelik müzakereleri, Kıbrıs konusundaki tartışmalar ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'nin üyeliğine direnmesi nedeniyle durmuş halde. Bir yıldır yeni bir başlık açılmadı. Türkiye hava ve deniz limanlarını Rumlara açana kadar da yeni başlık açılmayacak, ki bu de pek olası değil."

'AKP kaygılanmıyor'

Müzakerelerdeki duraklamanın Avrupa Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nda da not edildiğini belirten dergi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu durumdan pek kaygılanmadığını vurguluyor.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da "Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne olduğundan daha çok ihtiyacı var" iddiasını dile getirmeyi sevdiği kaydediliyor.

Economist, Türkiye'de Avrupa Birliği üyeliğine verilen desteğin sürmesine karşın, ilişkilerin kötüleşiyor gibi göründüğünü belirtiyor.

Dergi, Amerikan düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'nun araştırmasına göre, üyeliğe verilen desteğin geçen yılki yüzde 38'lik orandan, bu yıl yüzde 48'e çıktığını yazıyor.

'AB'nin nüfuzu azalıyor'

Economist şöyle devam ediyor;

"Bu sırada, Türkiye'nin ne yapacağı pek belli olmayan başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Rumlar'ın Kıbrıs'ın güney kıyılarında doğalgaz aramasıyla ilgili olarak savaştan bahsedip, Washington'da ters tepki gördü. İngiltere ve Fransa'yı Libya üzerinde sömürgeci planlar yapmakla suçladı. İsmini vermediği bir Alman vakfının da PKK'yı finanse ettiği iddiasını dile getirdi. Hükümeti Arapçayı ilköğretim okullarında seçmeli dersler arasına sokmayı planlıyor ve Kürtlerin anadilde eğitim taleplerini hala geri çeviriyor."

Economist, bu durumun kısmen Avrupa Birliği'nin azalan nüfuzunu gösterdiğini söylüyor.

'Demokratikleşme sürüyor'

Dergi buna karşın, Türkiye'nin demokratikleştiğini belirtiyor ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun ordunun azalan gücüne dikkat çektiğini vurguluyor.

Hristiyanların elinden alınan gayrimenkullerin bir kısmının iade edildiği, hükümetin terör şüphelilerinin 10 yıla kadar uzayan yargılama öncesi hapis süresini kısaltmayı planladığı belirtiliyor.

Dergi, "Daha da önemlisi hükümet 1980 darbesinden sonra yapılan anayasayı değiştirme planları konusunda muhalefetle görüşüyor" diyor. Yazı, şu satırlarla sona eriyor;

'Türkiye'nin hala gidecek çok yolu var'

"Ama yine de komisyon eleştirecek çok şey buldu. Şu anda Türkiye'de tüm diğer ülkelerden daha çok sayıda gazeteci hapiste. Türkiye, kadına yönelik şiddet konusunda dünyanın en kötüleri arasında. Kürtlere karşı yeni operasyonlarda 3 binden fazla kişi gözaltına alındı. Buna 12 seçilmiş belediye başkanı ve 6 Kürt parlamenter de dahil. Daha bu hafta savcılar üç Kürt kadın parlamenter hakkında 150 yıl ceza istedi. Türkiye'nin çağdaşlaşma konusunda hala yapacak daha çok şeyi var"

Guardian, bugün manşetini Libya'daki gelişmelere ayırıyor. Gazete, devrik lider Albay Muammer Kaddafi'nin doğum yeri Sirte'nin düşmeye çok yakın olduğunu belirtiyor.

'Libya'da zafer yakın'

Kentte sadece 100 Kaddafi yanlısı savaşçının kaldığını söyleyen gazete, Ulusal Geçiş Konseyi'nin tam bir zafer ilan etmeye hazırlandığını yazıyor.

Gazetenin Sirte'deki muhabiri, Kaddafi yanlıları için durumun artık umutsuz olduğunu ve şehrin küçük bir kısmına sıkıştıklarını belirtiyor.

Bu aşamada artık gündemdeki sorunun Konsey güçlerinin çatışmayı kazanıp kazanmayacağı değil, zaferden önce her iki taraftan kaç kişinin daha öleceği olduğu vurgulanıyor.

Berlusconi'nin kader oylaması

Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında da İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin bugün parlamentoda karşılaşacağı güvenoylaması haberleştirilmiş. Gazete, Berlusconi hükümetinin güvenoyu için muhalefetten daha çok sayıda oy alması gerektiğini yazıyor. Koalisyon ortağı Kuzey Birliği Partisi'nin lideri Umberto Bossi'nin hükümete destek olacaklarını açıklamasıyla kağıt üzerinde hükümetin güvenoyu alması beklendiği söyleniyor. Ancak koalisyon ortağı partilerden bazı milletvekillerinin karşı oy kullanma riski bulunduğu ve bu durumun hükümeti düşürebileceği kaydediliyor.

'Artık git Silvio'

Financial Times da oylamaya başyazılarından birini ayırmış. Gazete 'Artık gitme zamanı Silvio' diyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Berlusconi'nin niye iktidarda kalması gerektiğini meşru göstermeye çalışırken kullandığı argümanlar, en iyimser görüşle zayıf. 75 yaşındaki başbakan İtalya'ya sadece kendisinin istikrar getirebileceğini ve ekonomik reformlar yapacağını iddia ediyor. Ama sicili farklı bir görüntü sergiliyor. Son güvenoylamasının ardından koalisyonundaki ayrılıklar ve aksilikler siyasi istikrar getirme iddiasını yalanlıyor. Ekonominin arz yönünde köklü değişiklik taahütü ise en az kendi ekonomik ve siyasi çıkarlarının neredeyse ayrılamaz bir hale geldiği iktidardaki geçmişi kadar bayat."

Özür var, para yok


Independent Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov'un doğumgünü partisine katıldığı için insan hakları gruplarından eleştiri alan ünlü Hollywood yıldızı Hilary Swank'ın özür dilediğini yazıyor. Ancak Swank'ın özür dilemesine karşın, partiye katılmak için aldığı ücreti iade edip etmeyeceği konusunda bir şey söylemediği belirtiliyor.

Habere göre Swank, 'Bu etkinliğe katıldığım için çok pişmanım. Bu partide ne olacağını bilseydim, asla gitmezdim' diyor.

Swank partide sahneye çıkıp, 'Çeçenistan'daki herkes çok mutlu. Doğum gününüz kutlu olsun başkan Kadirov' demişti.

Haberde ayrıca, partiden beş gün önce insan hakları örgütlerinin Swank'ın menajerini arayıp Kadirov rejimi hakkında bilgi verdiği, menajerininse Hollywood yıldızının partiye katılmayacağını söylediği aktarılıyor.

İngilizler'in tatil tasarrufu

Daily Telegraph, İngilizler'in ekonomik kriz nedeniyle ülke dışında yaptıkları tatillerden feragat etmek zorunda kaldığını yazıyor. İstatistiklere göre, ülke dışında tatil yapan İngilizler'in sayısı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 600 bin kişi azaldı. İngiliz seyahat acenteleri ve tur operatörleri birliği ABTA'nın sözcüsü de, özellikle Mısır, Tunus ve Türkiye'ye giden İngiliz turist sayısında önemli azalmalar yaşandığını belirtiyor. İngilizlerin İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi İngiliz pazarında daha popüler olan ülkeleri tercih ettiği kaydediliyor.