BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

12 Eylülün hiç bilinmeyen sırları

Taraf gazetesi 12 Eylül'ün hiç yayınlanmamış çarpıcı belgelerini kamuoyuna sundu.

Abone ol

Balyoz ve 12 Eylül'ün Bayrak Harekât Planı aynı babanın çocukları. 12 Eylül'ün ünlü generali Bedrettin Demirel Genelkurmay'da her zaman bir tane bulunan o planların ortak adını vermişti: Dev-Kurt (Devleti Kurtarma Planı)

Taraf Gazetesi'ne kocaman bir bavul içinde ulaştırılan 'Balyoz' darbe planı evraklarının içinde çok önemli bir başka dosya daha vardı. Dosyanın adı '12 Eylül 1980 ihtilali Dokümanları'.

Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur, o dosyadan çıkan belgeleri bir yazı dizisi haline getirdi ve bugün ilk bölümünü yayınladı.

28 Şubat 1997'de postmodern bir darbeyle iktidardan edilen Refah Partisi'nden kopan bir grubun kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi 3 Kasım 2002'de tek başına iktidara geldi. Hemen bir ay sonra hazırlandığı ortaya çıkan balyoz Harekat Eylem Planı'nın altında imzası olan kişi 28 Şubat postmoderm darbesinin merkez üssü olan Batı Çalışma Grubu'nun başındaki bir generaldi.

DEMİREL'İ DEVİRME GİRİŞİMLERİ 

Ama bu Türkiye tarihinde ilk kez yaşanmıyordu. 27 Mayıs 1960'da kanlı bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Demokrat Parti'nin devamı olan Adalet Partisi, 1965 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde bir oyla glemişti. Bu 27 Mayıs'ı bayram olarak kutlayan bir ülkede askerler için kabul edilemez bir durumdu. Ardından yaşanılan ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iki yıl önce üzerinden gizliliği kalkan o yıllara ait raporlarından okuyalım:

ÇARPICI ABD RAPORU

"1965'ten sonra yıllar içerisinde zaman zaman askeri darbe hazırlıkları olduğuna ilişkin raporlar çıktı. Darbe hazırlığı içinde olanlar albaylar düzeyinde ve bunları 1960 darbesini yapan grupla da bağlantıları var. Demirel'i devirme girişimlerinin devam edeceğine ilişkin hiçbir kuşku yok."

ÇEKMECEDE BEKLEYEN PLANLAR

1988 yılında Milliyet gazetesine bir röportaj veren dönemin kudretli generali ve darbenin başındaki Kenan Evren'in yakın arkadaşı Bedrettin Demirel, 1965 yılında askeriye içinde yapılan bu planların adını bile veriyordu:

DEVLETİ KORUMA PLANLARI GENELKURMAY'DA HEP VARDI

Dev-Kurt. Yani "Devleti Kurtarma Planı." Ve ekliyordu Demirel "Kısa adı Dev-Kurt olan devleti kurtarma planı hep vardır Genelkurmay'da. Yıllardır vardır. 12 Eylül'de zuhur etmiş bir plan değildir. Devlet görevini yapamayınca 12 Eylül'de Dev-Kurt kuvveden fiile çıktı" (1)

Milliyet'te çıkan aynı röportajda Bedrettin Demirel, daha sonra 12 Eylül ile ilgili olarak çok tartışılacak o sözleri de söyleyivermişti:

"12 Eylül için şartların olgunlaşmasını bekledik." 12 Eylül'de "şartlar olygunlaşınca" kuvveden fiile çıkacak Dev-Kurt'un özel bir adı vardı: Bayrak.

GENÇ SUBAYLAR RAHATSIZDI

Her şey 7 Mart 1978'de Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturmasıyla başladı. Siyasi istikrarsızlık ve önü arkası alınamayan şiddet olayları yüzünden artık genç subaylar rahatsız olmaya başlamıştı. Hatıralarında o günleri şöyle anlatıyor Evren: "Derhal bir müdahalenin gerekli olduğuna inanan çevrelerin beni korkaklıkla, pısırıklıkla suçladıklarını tahmin ediyordum. Böyle mektuplar da alıyordum. Fakat ne derlerse desinler en son dakikaya kadar bıçak kemiğe dayanıncaya kadar sabretmeye kararlı idim."

BAYRAK 78'İN ORTASINDA ÇEKİLİYOR

28 Ağustos'ta Şanlırfa'nın Hilvan ilçesinde büyük bir Kürt ayaklanmasına dönen cenaze töreni sonrası asker sıkıyönetimin genişlemesini ve bölgede geniş bir silah araması yapmak istedi. Ecevit ise şiddetin hukuk dışına çıkılmadan bitirilmesini istiyor, sııkyönetim ilanına direniyordu.

ÜÇ KİŞİLİK KOMİSYON

Evren onu göreve getiren Ecevit'i ikna etmek için uğraşmayacaktı. Genelkurmay ikinci Başkanı Haydar Saltık'ı çağırarak, "Bu iş böyle gitmez. Bir ekip kur ve ne gibi gibi çözüm yolları bulunabilir, araştır. Durumu bana rapor et. Unutma, çalışmalarınız gizlidir" dedi. 1978'lerin ortalarından itibaren Saltık'ın başkanlığındaki üç kişilik komisyon darbe için çalışmaya başlamıştı.

EVREN SALTIK'A DARBENİN TALİMATINI NASIL VERDİ?

[PAGE]

SELİMİYE'DEKİ DARBE TOPLANTISI 

Ecevit’in sıkıyönetim direncini 1978’in son ayında Maraş’ta yapılan katliam kırdı. Yeni başlayan yıl ise ‘darbe şartlarının olgunlaştığı’ en kanlı yıl olacaktı. Şubat ayında Abdi İpekçi’nin öldürülmesiyle başlayan olaylarda ölenler artık gazetelerin birinci sayfalarının altı sütunlarında, ‘dün Türkiye’de öldürülenler’ başlığı altında veriliyordu.

Bu arada içindeki hazırlıklar sürerken siyasette de sular durulmuyordu. Ekim 1979’da yapılan ara seçimlerde CHP, AP karşısında hezimete uğramış, Ecevit hükümeti çekilmişti. Yerine MHP ve MSP’nin desteğini alan Demirel’in azınlık hükümeti geldi. Demirel askerdeki rahatsızlığın farkındaydı. Daha güven oyu almadan Millİ Güvenlik Kurulu’nu topladı ve askerlere terörü bitirmek için ne istiyorlarsa vermeyi vaat etti. Ama askerler kararını çoktan vermişti.

DARBENİN AYAK SESLERİ BAŞLIYOR

21 Aralık 1979’da Kenan Evren üst düzey komutanlarla Selimiye Kışlası’nda biraraya geldi. Toplantıdan sivil siyaseti uyaran sert bir mektup çıktı. Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen mektup ertesi gün Korutürk tarafından Köşk’e çağırılan Başbakan Demirel ve ana muhalelefet lideri Ecevit’e iletildi. Darbenin ayak sesleri artık iyice duyulmaya başlanmıştı.

İSİM BABASI: HAYDAR SALTIK

1980’in Mart ayında İkinci Başbakan raporunu tamamlayıp Evren’e sundu: Tek çare tam teşekküllü bir darbeydi.
5 Mayıs 1980 günü Başbakan Demirel ile görüşmesinden sonra Genelkurmay Başkanlığı’na gelen Evren, darbenin talimatını verdi: “ki gün sonra Brüksel’e NATO tatibkatına gideceğim. Dönünceye kadar hazırlıklar tamamlansın. Radyo ve televizyona verilecek tebliğler, demeçler hazırlansın. Brüksel’den dönüşte bu işi halledelim.”

Saltık, NATO toplantısının dönüşünde Haziran ayında Kenan Evren’e planını sundu. Evren o günü hatıralarında şöyle anlatıyor: “Adı Bayrak Harekatı olacaktı. Emri aldım. Tetkik ettim, ufak tefek değişiklikler yaptım.” Darbenin adını Dersim’in ünlü Sarı Saltuk ailesinden gelen Ali Haydar Saltık koymuştu.
11 TEMMUZ DARBESİ ERTELENİNCE

16 Haziran 1980 günü Genelkurmay karargahında Evren, kuvvet komutanları ve sıkıyönetim komutanlarıyla biraraya geldi. Toplantının resmi adı: Genişletilmiş Sıkıyönetim Koordinasyon Kurulu Toplantısı’ydı. Ama üç gün süren toplantıların kapalı bölümünde masada Bayrak Harekat Planı bulunuyordu. Darbe günü belirlenişti: 11 Temmuz 1980

Tüm ordu ve sıkıyönetim komutanlıklarına özel kuryelerle dağıtılan Bayrak Harekatı Direktifi’nde şöyle yazıyordu: “Bütün Ordu Komutanlıklarına; Bayrak Planı’nın uygulanmaya giriş günü 11 Temmuz, saati ise; 04.00’dır.”
Ancak 2 Temmuz günü Demirel hükümeti askerlerin beklentisinin aksine gensoru oylamasından güvenoyu alarak çıktı. Bu darbe hesaplarını bozmuştu. Yeni güvenoyu almış hükümeti devirmek istemeyen askerler darbe tarihini ertelediler. 26 Ağustos tarihinde Genelkurmay’da darbe için tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Ama darbenini günü hala belli değildi.

NATO TATBİKATIYLA KANDIRACAKLARDI

28-31 Ağustos tarihleri arasında “5 Eylül 1980’nden itibaren her an hazır olunması” bildirilen “Bayrak Harekat Direktifi” özel kuryelerle tüm komutanlıklara bildirildi. Bu tarihler özellikle seçilmişti. Darbe için gerekli olan hareketlilik o tarihlerde yapılacak NATO’nun Anvil Express tatbikatıyla kamufle edilecek, bu birlikler nereye gidiyor diyenler tatbikat hatırlatılacaktı.
Bayrak Direktifi’ni taşıyan kuryelerden biri 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Uruğ’un odasının olduğu İstanbul Selimiye Kışlası’na geldi. 1. Ordu’da darbe için zaten bütün planlar, tutuklanacak kişilerin listeleri hazırdı.

O GÜN 48 SAAT ÖNCE BİLDİRİLECEK

Çok gizli rumuzlu emirde darbenin gün ve saati G ve S harfleriyle rumuzlanarak şöyle deniyordu: Harekatın başlayacağı G günü S saati 48 saat önce size bildirilecektir. Necdet Üruğ plandan 22 kopya yaptırıp bağlı bulunan kuvvet komutanlıklarına gönderi. İşte o kopyalardan biri 23 yıl sonra başka bir darbe için raftan indirildi, 30 yıl sonra ise yanlış bir adrese (Taraf’a) geldi.