BIST 10.092
DOLAR 32,35
EURO 34,66
ALTIN 2.409,15
HABER /  GÜNCEL

1 Şubat 2011 Basın Özeti

İngiltere basınında Mısır yorumları ve eski Libya ajanı Megrahi'nin serbest bırakılması kararında İngiltere hükümetinin rolü...

Abone ol

Guardian, Mısır'da ordunun kuvvet kullanmayacağını açıklayarak, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını isteyen muhalefeti iyice güçlendirdiğini belirtiyor.

Mübarek'in etrafındaki çemberin daraldığını belirten gazete, Amerikan Yönetimi'nden de Mısır liderinin gözden çıkarabileceğine dair işaretlerin geldiğini kaydediyor.

Gazete, Batılı hükümetlerin yasaklı Müslüman Kardeşler hareketinin krizden güçlenerek çıkmasından endişe ettiğini belirtiyor. Guardian'a göre, protestocular ise Müslüman Kardeşler'in eylemlerdeki rolünün abartıldığını söylüyor.

Sekiz gündür protesto gösterilerinin düzenlendiği ülkede, fabrikaların kapandığını, bankamatiklerde para kalmadığını, gıda ve yakıt sıkıntısının başgöstermesinden kaygı duyulduğunu aktaran gazete "Ama bazı Mısırlılar bu bedeli ödemeye hazır olduklarını söylüyor" diyor.

Mısır ve petrol fiyatları

Financial Times ise manşetinde Mısır'la ilgili kaygılar nedeniyle, iki yılı aşkın bir aradan sonra petrolün varilinin 100 dolar sınırını aştığını duyuruyor.

Gazete bu kaygıların özellikle Süveyş Kanalı'nın Orta Doğu petrollerinin Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaştırılmasındaki öneminden kaynaklandığını vurguluyor.

Süveyş Kanalı'nın devre dışı kalması, tankerlerin Afrika'nın güney ucunu dolaşmasını gerektirecek. Bu da fazladan 10 bin kilometre yol katedilmesi anlamına geliyor.

Diğer bir kaygı ise, Mısır'daki olayların istikrarlı kabul edilen Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi petrol üreticisi ülkelere sıçraması olasılığı.

'İran sevinecek'

Financial Times yazarı Gideon Rachman, Tunus'ta bir seyyar satıcının altı hafta önce başlattığı protestoların bugün Mısır Hükümeti'ni tehdit ettiğini belirterek şöyle diyor:

"Arap dünyasında otokrasiye karşı başlatılan ayaklanmanın yayılmasını izlemek heyacan ve moral verici birşey. Ama bu aynı zamanda, farklı nedenlerle statükonun sürmesini isteyen büyük dünya güçleri için endişe verici birşey. Amerika, Mısır'daki gelişmeleri İran devrimini hatırlayarak izliyor. 1979'da Şah'ın devrilmesini memnunlukla karşılayan Batı'daki liberaller, yerine daha kötüsünün geldiğini gördüler."

"Orta Doğu'da Mübarek Hükümeti'nin düşmesine kesin surette sevinecek tek bir ülke varsa o da İran'dır. İslam dünyasında otokrasiye karşı halk ayaklanmasının başarıya ulaştığı tek örnek İran değil. Endonezya daha ilham verici bir örnek. 1998'de 32 yıllık Suharto rejimi yıkıldı. Bugün Endonezya giderek artan bir şekilde müreffeh bir demokrasiye dönüşüyor. Mısır'daki ayaklanma şüphesiz tehlikeler içeriyor. Ama bu onlarca yıl sonra Arap dünyasında yaşanan en umut verici gelişme."

Mısır'daki muhalefet liderlerinden, eski Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey, Independent'taki mülakatında "Mübarek kendini kurtarmak istiyorsa ülkeyi terk etsin" diyor. Mısır'da yağmalama olaylarına karışanlardan bazılarının İçişleri Bakanı tarafından görevlendirilen sivil polis memurları olduğuna dair iddiaların ortaya atıldığını belirten Baradey'e göre, Mübarek, bu yolla halk arasında korku yaratmayı hedefliyor.

Megrahi'nin serbest kalmasında İngiltere'nin rolü

Daily Telegraph, Wikileaks tarafından sızdırılan Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın gizli belgelerine dayanarak, "Lockerbie bombacısı" olarak bilinen eski Libya ajanı Abdülbasit el Megrahi'nin serbest bırakılması kararında İngiltere hükümetinin oynadığı role ilişkin çarpıcı ayrıntılara yer veriyor. Abdülbasit el Megrahi, 1988'de bir Amerikan uçağına bomba yerleştirmek suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Uçağın İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde düşmesi sonucu 270 kişi ölmüştü.

Kanser hastası olan Megrahi, Amerikan yönetiminin engelleme çabalarına karşın, Ağustos 2009'da İskoç hükümeti tarafından üç ay ömrü kaldığı gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. El Megrahi Libya'da kahramanlar gibi karşılanmış, Londra hükümeti, kararda hiçbir etkisinin olmadığını savunmuştu.


Ancak Daily Telegraph'a göre, Megrahi'ye prostat kanseri teşhisi konulmasından hemen sonra üst düzey bir İngiliz Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Libya'ya hastalığın eski ajanının insani gerekçelerle serbest bırakılmasını sağlayabileceği yolunda hukuki tavsiyelerde bulundu. York Dükü Prens Andrew da, Megrahi'nin serbest bırakılması sürecinde perde arkasında önemli rol oynadı. Gazete, birkaç yıl boyunca Megrahi'nin serbest bırakılması için baskılarını yoğunlaştıran Libya'nın İngiltere'ye ticaret ambargosu tehdidinde bulunduğunu yazıyor.

Aynı gazetede yer alan bir başka özel haberde de yine Wikileaks belgelerine dayanılarak İngiliz petrol devi BP'nin, Rusya'daki yan kuruluşu TNK-BP aracılığıyla, uluslararası yaptırımlara rağmen, Küba, Sudan ve Birmanya gibi ülkelerle anlaşma yapmaya çalıştığı belirtiliyor.

'Zebra balığı kalp hastalığı için umut'

Independent Ganj nehrinde yaşayan ve hemen her akvaryumda bulunan Zebra balığının kalp hastalıklarının tedavisi için umut olabileceğini ve kalp nakli ameliyatlarınının ortadan kalkabileceğini belirtiyor. Gazeteye göre araştırmacılar, zebra balığının kalp kaslarını şaşırtıcı bir şekilde yenileme yeteneğinin, kalp krizi geçiren insanlarda kalbin kendi kendini iyileştirmesini sağlayacak bir ilaç bulunmasına yardımcı olabileceğine inanıyor.

Bilimadamları zebra balıklarında hasarlı kalp kaslarının onarılmasında önemli rol oynayan minik bir protein molekülü buldular. Zebra balığı, birkaç hafta içinde kalp kaslarının yüzde 20'sini eski haline getirebiliyor. Gazete, zebra balığının sırrının çözülmesi halinde halihazırda binlerce kişi için tek umut olan kalp nakli ameliyatlarına gerek kalmayabileceğine dikkat çekiyor.