BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Sakine Öz'den kadın hakları günü mesajı!

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 79. yıldönümünde, açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Manisa kökenli olup Manisa’dan önseçimle gelen ilk kadın milletvekili olma özelliğini de taşıyan Mimar Sakine Öz, kadınların siyasette kalıcı işler üretebilmesi için, eğitim, istihdam ve şiddet sorunlarının çözüme kavuşturulması gerektiğini savundu.

Milletvekili Öz, kalıcı ve güvenceli iş sorunu yaşayan, eğitim düzeyini yükseltme fırsatı bulamayan, erken yaşta eve kapatılmış ve emeğini değerlendiremeyen kadınların sorunlarını, seçme ve seçilme hakkının yıldönümünde daha fazla gündemde tutmak gerektiğini kaydetti.

Sakine Öz’ün açıklaması şöyle:

“Güvenceli İş, Başarılı ve Kalıcı Siyasetin Önkoşuludur”

Bugün ülkemizde her 100 çalışanın sadece 30’u kadın ve kadınlar iş yaşamında güvence sorunlarıyla karşı karşıya. Çalışamayan, küçük yaşta ağır sorumluluklarla evlere kapatılmış, okutulmamış milyonlarca kadın yurttaşımız, siyasete katılımdan önce devletin istihdam politikalarında somut adım atmasını beklemektedir. AB ülkelerinde yüzde 60’a varan kadınların işgücüne katılım oranının, 10 yılı aşan eğitim görme süresinin oldukça gerisindeyiz. Ülkemizde, okulda ortalama sadece 5 yılımız geçiyor. Kız çocuklarımızda bu sure kısalabiliyor. Birey olma mücadelesi veren Batılı kadınların yanında Türk kadınımız, gün geçtikçe Cumhuriyetimizin hedeflediği özgür birey, eşit yurttaş ilkesinden uzaklaştırılmaktadır. Kız çocuklarımız, çarpık eğitim düzeni sonucunda gelin olmaya zorlanmakta, çalışmak zorunda kalan birçok genç kadın, güvencesiz işlerde neredeyse karın tokluğuna dirsek çürütmektedir. Kendisine yatırım yapacak, ekmeğini kazanırken siyaseti ve geleceği düşünecek olanaklar sağlanmayan kadınlar, öncelikle emeğine değer verilmesini beklemektedir.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinde 136 ülke arasında 120. sırada oluşumuz, kadının istihdamında 200 ülke arasında 190. sıralara gerileyişimiz, kadınların siyasete maddi özgüvenle girişini en baştan engellemektedir.

Köy köy dolaşıyor ve kadın yurttaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz. Temel sorun düşük gelir, kalıcı iş… Siyasete katılım için, kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerek. Önce kendi gelirini ve eğitimini güvenceye alacak kadınlar, bakın ileride ne kadar rahat ve duyarlı bir siyaset yapacak!

“Şiddet, Siyaseti Kadınsız Kılıyor”

Şiddete ve ayrımcılığa her fırsatta dur diyen kadınlar, devletin kesin sonuç verecek bir duruşu olsa, hayatlarını kaybetmezdi. İlk 10 ayda 189 kadın arkadaşımızı şiddet sonucu yitirdik. Kasım ayında 22 kadın daha öldürüldü. Şimdi kadınlar, evden sokağa, işten Meclis’e kadar hiçbir ayrımcılıkla, tacizle karşılaşmasa, devleti de bu noktada yanlarında görse, Türkiye’de siyasetin çehresi ne kadar çok değişir, hiç hayal ettik mi?

“Laik Cumhuriyet, Biz Kadınlar İçin Bugün Çok Daha Önemli”

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyinde kadınları görmek istediği eşit yurttaşlık modeli için bugün var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. Kadınların cumhuriyet devrimleri yoluyla kazandıkları medeni ve siyasal hakların hiçbir engelle, ertelemeyle karşılaşmadan kullanılması için, kadınların istihdamdan daha fazla yararlanması gerektiğini var gücümüzle savunuyoruz.

Biz biliyoruz ki, Atatürk’ün henüz 1930’lu yıllardan başlayarak, dünyanın birçok Batılı ülkesinden erken hareket ederek verdiği karar son derece doğrudur. Biz kadınların muhtarlık, belediye ve milletvekilliği seçimleri için öngördüğü siyaset modeli, öncelikle eğitimli, işinde yükselen, laik değerleri korumuş ve erkeklerle eşit adımlarla yürüyen bir yurttaşlık anlayışı üzerine kuruludur. İlk meclisin 18 kadın milletvekili oranını (yüzde 4.5), ancak ve ancak 2007 yılındaki Meclis’te yakalayabildiğimizi aklımızdan hiç çıkartmıyoruz. Bugün, nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların seçerken aynı oranda temsilci gönderemeyişinin, üst düzey kadın yönetici sayımızdaki azalmanın altındaki temel nedeninin iş ve eğitim sorunlarında, baskı ve yıldırmalarda yattığını biliyoruz.

Kadının adını duydukça irkilen, kadının bedeni üzerinden siyaset yaptığını sanan, kadına göstermelik değer biçen, emeğini sömüren, karma eğitimden yurtlara kadar toplumunun asıl çözüm bekleyen sorunlarını görmezden gelenleri uyarmaya devam ediyoruz.

Seçme ve seçilme hakkımızın kotalarla, güvenceli iş ve eğitimle, ayrımcılıktan uzak, şiddetten arınmış politikalarla gerçek ve adil bir temsiliyet temelinde yaşama geçmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.”